İşte Abdullah Gül'ün konuşmasının tam metni: Bugün partilerimizle görüşmeye başladım. Bu yüce makamın önemini gayet iyi biliyorum. Bu yüce makamı temsil etmenin sorumluluklarını da bilincindeyim. Büyük bir sorumluluk isteyen yüce bir makamdır. Milli iradenin temsilcisi olan TBMM beni bu makama layık görürse bütün ilkem ve önceliğim Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı takip etmek olacaktır.
Yeni milletvekili seçildik. Anayasa'mızın sadakat andını bütün milletvekilleri olarak yerine getirdik. Anayasa'nın temel ilkeleri olan ilk 4 maddede açık bir şekilde yazılmıştır. Türkiye cumhuriyeti laik, sosyal, demokratik bir hukuk devletidir. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Türk milletinin birliğini temsil eder. Devlet organlarının düzenli çalışmasını gözetir. Cumhurbaşkanı Türk milletinin birliğini temsil etmektedir. Ben de şayet bu görev seçilirsem sonuna kadar bu birlik ve beraberliği korumak için çalışacağım. Benimle aynı düşüncede olmayan kişilerin haklarını da gözeteceğim. Kendimi onların yerine koyacağım. Yeri geldiğinde öyle düşüneceğim. Çünkü bu ülkenin birliği beraberliği barışın sevginin dağılmasıyla pekişecektir. Bunu yapmak da Cumhurbaşkanı'nın en önemli görevi olacaktır. Tarafsızlık en önemli ilkem olacak. Çünkü Cumhurbaşkanı siyasi kimliğini bırakacaktır. Herkese eşit mesafede olacağım. Bütün sivil toplum kurumlarını önemli göreceğim. Görüşlerine başvuracağım. Hakkımda çok şey yazıldı. Bir çok yorumlar yapıldı. Hepsini iyi niyetle yapılmış yorumlar olarak görüyorum. Artık hepside geride kalmıştır. Türkiye açık bir toplumdur. Açık toplumun en önemli göstergesi de farklı fikirlerin değerlendirmelerin açıkça yazılabilmesi gerekir.
Anayasamızın eksiksiz uygulanması temel hedeflerimden biri olacaktır. Laikliğin korunması temel ilkelerimden biridir. Bu konuda hiç kimsenin kaygı duymaması gerekir düşüncesindeyim. Dolayısıyla bunun korunması için elimden geleni yapacağım. Kurumlarımızı ve hassasiyetlerini çok iyi biliyorum. Devletin en önemli kurumların yönettim. En hayati meselelerle çok yakından ilgilendim. Bunları görevim icabı yaptım. Bundan dolayı devletimizin bütün organlarıyla yakın ilişki içinde oldum. Bütün organlarımızın hassasiyetini biliyorum. Bütün kurumlarımız arasındaki uyumun en iyi şekilde sağlanması da benim temel ilkem olacaktır. Hedefim modern Türkiye'nin kurucusu Atatürk'ün gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesin çıkarmak olacaktır. Devletimiz güçlüdür. Üstünden gelemeyeceğimiz sorun yoktur. Türkiye'de demokrasi giderek güçleniyor. Son dönemde büyük gelişmeler sağladık. Bu seçimlerle bunu daha güçlendirmiştir. İnsan haklarına saygı demokrasinin en önemli ilkesidir. Bu ilkelerin gerçekleşmesi için elimden gelen tüm çabayı sağlayacağım. Devletimiz kurumları arasındaki ilişkiler görevim gereği ayrıca önem göstereceğim. AB'ye tam üyelik hedefimiz devam ediyor. Bu hedef doğrultusunda hükümetlerimize yardımcı olmak görevim olacaktır.
Dışarıda ülkemizin milli çıkarlarını korumak için ülkemizin önünü açmak için çok uğraştım. Bugün ülkemiz dünyada daha iyi yerlerdir. Türkiye'nin gücünü artırmak için tüm çabamı göstereceğim.
Gül, dilekçesini TBMM Başkanı Toptan'a verirken yaptığı konuşmada ise şöyle konuştu:
"Aday gösterme süreci geçin haftadan itibaren çalışıyor. Kanunlarımızın gayet açık seçik şekilde kimlerin cumhurbaşkanı adayı olabileceğini serdetmiştir. Bende bunlardan güç alarak Anayasamızdan güç alarak 11. cumhurbaşkanlığına aday olmaya karar verdim. Şimdi dilekçemi Sayın Başkanımıza veriyorum."
|