CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Yavuz Oğhan'ın sorularını yanıtlayan Bakan Gül, Türk uçaklarının Kandil Dağı'nı bombalaması için teknik olarak tezkereye ihtiyaç olup olmadığı konusundaki bir soruya ise, uzun süre durakladıktan sonra, "Herşey kapsamına bağlı" yanıtını verdi. 
Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın sözleriyle tekrar gündeme gelen olası sınır ötesi operasyona ilişkin olarak, en iyiden en kötü senaryoya, tüm planların masada olduğunu söyledi.
 
Konunun Orgeneral Büyükanıt ile detaylı biçimde ele alındığını belirten Gül, "Hükümet siyasi direktifi bütün tavsiyeleri alarak verir" dedi. 
Ancak Gül, "Bunları kamuoyu, basın önünde konuşmaya başlarsak herşey başarısız olur. Bunlar şakası olmayan işler burada askerimizin güvenliğini, tüm bunları düşüneceksiniz. 1 tane şehit 1000 tane şehit demektir bizim için. Tabii ki bir mücadele varsa bunun içerisinde malesef zaiyatlar olacaktır ve oluyor da. Ama bu mücadeleyi de yapmazsanız o zaman daha büyük acılar yaşarsınız" diye konuştu. 
Gül, Kuzey Irak'a olası sınır ötesi operasyon konusunda Meclis'in seçim öncesi toplanıp, tezkere çıkarmasının ''ihtimal dışı'' olmadığını vurguladı.Terörle mücadelenin askeri ve polisiye boyutunun dışındaki faktörlerin de önemine dikkat çeken Bakan Gül, "Diyarbakır'da son 3 senede bin 100 köye su verilmiştir. Türkçe öğretmediğin insandan ne beklersin? İlk defa biz çocuklara Türkçe öğretiyoruz" açıklamasında bulundu.

"Terörle mücadelede askeri boyut dışındaki faktörler de önemli" diyen Gül, "Eğer biz topu sadece Irak'a atarsak kendimizi kandırırız. Kuzey Irak'tan da beslenme,  lojistik destek alma var tabii. Bütün opsiyonlar hazır hepsi de masanın üzerinde" ifadesini kullandı.
 
Dışişleri Bakanı, "PKK terörü neden artırdı?" sorusuna, "Türkiye'deki  demokratikleşme halkı kazanmaya doğru götürünce bundan en çok rahatsız olan terör örgütü oldu ve bu nedenle yeniden bu tip faaliyetlere başladı" yanıtını verdi.

Doğu ve Güneydoğu'da halka yaklaştıkça terör örgütü PKK'nın eylemlerini artırdığına dikkat çeken Gül, "Onun için PKK şimdi çok daha farklı, kalleşçe yöntemler izliyor. Arabalar giderken uzaktan telefonla bombayı patlatıyorlar" dedi.
 
İŞTE GÜL'ÜN AÇIKLAMALARINDAN SATIRBAŞLARI
 
367 kararı:
"Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararını ikna edici bulmak tabi mümkün değil. Bugün acı bir gerçekle karşı karşıyayız. Anayasa Mahkemesi bir senato değildir. Anayasa Mahkemesi uzun zamandır senato gibi davranmaya başladı. Bir mahkeme böyle birşey yapamaz, buna siyaset karar verir. Siyaset yapması gereken yer TBMM'dir. Yasa yapma, yargılama ve yürütme birbirinden ayrı 3 tane erktir. Siz mahkemeleri siyasi açıdan da yargılayan duruma getirirseniz o zaman hakimler devleti haline getirirsiniz. Ne yazık ki bugün Türkiye'nin geldiği nokta budur."
 
"Anayasa Mahkemesi Türkiye'nin öngörülebilirliğini etkileyen bir karar almıştır, tamamen siyasi bir karardır. Tehlikeli olan nokta, bu kararla istikrara da darbe vurulmuştur"
 
"Anayasa Mahkemesi açıkçası Anayasa'yı değiştirdi. Anayasa'yı milletin değiştirmesine razı değilsiniz ama atanmış insanlardan oluşan bir kurum Anayasa'yı değiştiriyor. Bu çok vahim bir hata. Yapılması gereken hemen seçimlerden sonra Anayasa maddelerinin bu içtihatın doğru olmadığını gösterecek bir şekilde değiştirilmesidir"
 
"367 kararı Türkiye'yi kaosa sürükleyebilecek nitelikte. Hukukla oynamak bir ülkeye vurulabilecek en büyük darbedir. Anayasa Mahkemesi'nin yapısı muhakkak değişmeli."
 
"Ben TBMM Başkanı'na hep saygı duyarım ve hep de çok saygıyla dinlerim. Söylediklerinde haklılık payı da olabilir. çok konuşulduğu için çok da fazla bu mevzuya girmek istemiyorum. Ayrıca meydanlar zaten gereken cevabı veriyor. Meydanlara bakmak lazım."