Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
IMKB
9.916,000
ALTIN
2.441,870
 
Hava Durumu ANKARA
15 / 24 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
GÜLEN, EGEMEN BAĞIŞ'I YERDEN YERE VURDU
GÜLEN, EGEMEN BAĞIŞ I YERDEN YERE VURDU
 
Fethullah Gülen son açıklamasında 'makara' sözleriyle gündeme gelen eski AB Bakanı Egemen Bağış'ı yerden yere vurdu. Fethullah Gülen’in yeni açıklamaları çok ses getireceğe benziyor
 
18.8.2014 - 11:53

Gülen yeni “Bamteli” sohbetinin videosunda; eski Bakan Egemen Bağış’a göndermede bulunuyor. “Yalancı ve Yamacılar” adı verilen yeni sohbette Fethullah Gülen şu sözleri söylüyor:

“Birisi ‘makara’ diyor. Şimdiye kadar oryantalistler bile demediler onu. Hatta Ebu Cehil de demedi.”

Bilindiği gibi; Egemen Bağış internete sızdırılan telefon görüşmelerinde Bakara Suresi’ne gönderme yaparak “Makara” diyordu.

Gülen söz konusu videoda ayrıca; “Çalma, ihaleye fesat karıştırma, değişik para transferleri suç olmaktan çıkmış” diyerek 17-25 Aralık operasyonlarına gönderme yapıyor.

Fethullah Gülen, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın “Peygamberimiz Mekke’yi fethedip oraya girerken muhtemelen tabii şimdi buradan biz çıktık, geri geldik ve Mekke’yi fethettik, insanlar fevç fevç İslam’a giriyorlar. Muhtemelen kendisine bir pay çıkardı oradan. Bakın biz böyle bir medeniyetin, böyle bir inancın temsilcileriyiz. İnsanın biraz gururlanması doğal bir şeydir, insanidir. Ama hemen ikaz ediliyor. ‘İstiğfar et, Allah tövbeleri çokça kabul edendir.’ Onun için biz kendimize pay çıkarmıyoruz başörtüsü yasağını kaldırdık diye. Allah yaptı diyoruz. Kuran’ı Kerim’i her yere askeri okullar dahil biz sokmadık. Kendisi yaptı, bizi de onunla imtihan etti.” ifadeleri ile ilgili de konuşuyor.

Gülen; "Günümüzde de bazıları lafz-ı kâfiri telaffuz edince, diğerleri 'Sürç-i lisan oldu!' diyor. Yani -hâşâ- 'Peygamber bile gurura düştü!..' denince biri hemen yamayı yapıştırıyor; 'Efendim, sürç-i lisan ettiler.' Böyle çok rahatlıkla, kâfir olmaya sürç-ü lisan etti diyen, o da ondan hissesini alır. Her devirde böyle yalancılar karşısında yamacılar da olmuştur" diyor.

İşte Fethullah Gülen'in konuşmasından satırbaşları:

- "Yazarken, çizerken, söylerken millet karşısında utanmadan, haya etmeden, o milletin de onun yalan olduğunu bildiği halde ve kendisi de yalan olduğunu bildiği halde durmadan tekrar ediyorsa bunu, bu muhammes bir yalandır. Necip Fazıl, bir gazete için 'Süper Kâfir'derdi. Süper kâfir bir yalan, bir lafz-ı kâfir ortaya atınca, diğerleri hemen onu paylaşırlar. Hani günümüzde havuz mavuz filan var ya… İnsan girince bazen derinliğini bilmeden çıkamayabiliyor da"

YALANCILARA CESARET VEREN YAMACILAR

- "Günümüzde de bazıları lafz-ı kâfiri telaffuz edince, diğerleri 'Sürç-i lisan oldu!' diyor. Yani -hâşâ- 'Peygamber bile gurura düştü!..' denince biri hemen yamayı yapıştırıyor; 'Efendim, sürç-i lisan ettiler.' Böyle çok rahatlıkla, kâfir olmaya sürç-ü lisan etti diyen, o da ondan hissesini alır. Her devirde böyle yalancılar karşısında yamacılar da olmuştur.

Efendim birisi “makara” diyor kelimât-ı ilahiyeye. Şimdiye kadar oryantalistler bile demediler onu. Hatta Ebu Cehil de demedi, Utbe demedi, Şeybe demedi… Hatta Ebu Cehil diyor ki: “Vallahi bu adam yalan söylemiyor, doğru söylüyor. Fakat ben bunu hazmedemiyorum. Hâşimîlerle eskiden beri aramızda bir rekabet var. Onlar, rifâde, sikâye (hacca gelenleri yedirip içirme vazifesi ve şerefi) bizde diye övünüp duruyorlar. Bir de ‘peygamber de bizden’ derlerse işte ben buna dayanamam.”

Şimdi bu süper yalancılık öyle bir şey ki, bir tane yarım-yamalak yamalı yalanla, yamasız 99 tane yalanı yutturuyorlar.

Diğer taraftan, bir yama yamanıyor ama yalancıya bir cesaret daha kazandırılıyor; buudlu, derinlikli yalan söyleme cesareti kazandırılıyor.

Bazen mütevazıâne söylemek de yalana inandırma adına çok önemli bir argümandır; bu da kullanılıyor. Süper kâfir yalan söylüyor ve o yalan bir kısım jurnallerde değiştirilerek, haşiyeler düşülerek, şerhler düşülerek toplumun efkârı ifsat ediliyor, toplum paramparça hale getirilmeye çalışılıyor.

Bütün bunlar karşısında peygamberane bir azim veya velayetkarane bir azim lazımdır ki insan sarsılmadan bunları görmezlikten gelebilsin. Yani bir tarafta, sürekli yalan söyleyenler.. beri tarafta da o yalanları bazen “sürç-i lisan”la, bazen “maksat-ı şahaneler şu idi” sözüyle, bazen “Düşünceleri böyle idi, ama onu tam ifade edemedi, dolayısıyla da tarif etrafını cami, ağyarını mani olmadı, kusura bakmayın; halkımızın çoğu da böyle sarf nahiv bilmediğinden bunları bilmeyebilir, yanlış anladılar, öyle demek istememişti.” diyerek yamayanlar…

DEMEK Kİ İÇLERİNDE OLAN BUYMUŞ

İçlerde olan buymuş demek ki; senelerden beri duygu ve düşünce adına içlerde, düşünce kuluçkasının altında yatan yumurtalarda bunlar varmış. Bahane arıyorlarmış bunları ortaya dökmek için. Hazmedemedikleri, sindiremedikleri, kıskançlıkla kıvranıp durdukları bir harekete karşı “Ah keşke bir şey olsa da patlayıversek, patlayıversek de içimizdeki eracifi dışa döküversek; ‘paralel’ desek, ‘çete’ desek, ‘şebeke’ desek…”

“Yahu hiç umurlarında değil, bu adamlar hiç aldırmıyorlar.” Ne aldıracaksın, numarası drobu uymuyor ki aldırasın. Herkes karakterinin gereğini sergiler. Kime o meselelerin numarası drobu uyuyorsa, o onlara çok iyi yakışıyor. İsterse bir endam aynasının karşısına dikilip baksınlar, nasıl yakışıyor kendilerine.

Fakat bunları bahis mevzuu etmeden, aldırmadan, küsmeden yola devam etmeli. Yoksa her hırıltı karşısında, her homurdanma karşısında “Şimdi buna ne yapacağız, buna ne diyeceğiz?” deyip onlara laf yetiştirmeye kalkarsanız -onlar o türlü lafların profesyonel temsilcileri- başa çıkamazsınız. Siz bir tane bir şey bulalım dersiniz, zaten yalan bir lafz-ı kâfirdir, mukabele edemezsiniz, doğruyla da karşı çıkamazsınız. Çünkü her gün çok farklı yalanlarla, düzme şeylerle, itibarla oynayıcı şeylerle karşınıza çıkacaklardır"

"PARALEL", "SÜLÜK", "ÇETE"

- "Sözün özü şudur: Şimdiye kadar nicelerine ne demişlerdir. Size böyle “paralel“ diyorlar, “sülük” diyorlar, “çete” diyorlar, şimdi de nasıl yaparız da “örgüt” deriz diye çabalıyorlar.

Biz bilerek bir karıncaya bile basmadık. Ben yirmi senelik arkadaşımla, benim çadırımın yanından geçen, belki de beni zehirleme ihtimali olan bir yılanın belini kırdığı için bir ay konuşmadım. “Neden onun yaşamasının önünü aldın?” Bunu bütün yakın arkadaşlarım bilir. Biz kimsenin kâkül-ü gülberlerine fiske ucuyla bile dokunmadık, ilişmedik"

İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAK SUÇ OLMAKTAN ÇIKMIŞ

-"Kanun-nizam bir şey istiyordu onlardan. Mevcut mevzuat diyordu ki: Sizler hırsızı takip edeceksiniz, değişik spekülasyonlara girenleri takip edeceksiniz, ihaleye fesat karıştıranları takip edeceksiniz, bir kısım yabancı servislerin elinde banka numaralarıyla belli olan dış bankalara para yatıranları takip edeceksiniz, çalıp-çırpan hırsızları takip edeceksiniz. Bunları diyordu kanun.

Onlar da kanunların kendilerine emrettiği şeyleri yapıyorlardı ve belli bir dönemde de yaptılar. Mesela; Süleyman Bey cumhurbaşkanı iken yeğenini içeriye attılar. Süleyman Bey devreye girseydi ki girebilirdi ama girmedi. Neden? Çünkü hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra feda edilmemelidir. Evladın da olsa, eşin de olsa, kızın da olsa, yakının da olsa, hemfikrin de olsa, haksızlık karşısında, milletin hukukuna müteallik meseleler mevzuunda o hassasiyet gösterilmeli; kanun ve nizamın sana tanıdığı haklar/vazifeler yerine getirilmeli; yoksa sen bunu yapmazsan bir hainsin.

Kanun onlara bu hakkı vermişti. Onu bilmiyorum, belki o vazifeye intisap ederken de ellerini silahları üzerine koymuşlar; “Namusum, şerefim, haysiyetim üzerine, kanun ve nizam dairesi dışına çıkmayacağıma yemin…” demişlerdi. Bu türlü şeylerle elleri kolları bağlanmıştı. Yemin etmişler, kanun ve nizam var karşılarında. Fakat bir gün çalma meselesi suç olmaktan çıkmış. İhaleye fesat karıştırma suç olmaktan çıkmış. Değişik para transferleri suç olmaktan çıkmış. Bunlar bu tür şeylerdeki yasakların kalktığını bilmiyorlardı. Ve dolayısıyla da belki ondan dolayı tövbe etmeleri lazım!.."



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


FLAŞ..MUHARREM İNCE ADAYLIĞINI AÇIKLIYOR

YENİ HÜKÜMETE 2 SÜRPRİZ İSİM!

ÇANKAYA'YI ONLAR KORUYACAK!
»  ERDOĞAN,TEŞEKKÜR MİTİNGLERİNE ÇIKACAK!
»  PARALEL YAPI RESMEN DEVLET DÜŞMANI!
»  CHP'DE KURULTAY TARIHI BELLI OLDU
»  KANDİLLİ'DEN KORKUTAN AÇIKLAMA
»  ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ'NDE YANGIN!
»  GÜL İLE ERDOĞAN 2015 İÇİN UZLAŞTI
»  ''GÜL GELSE BİLE BAŞBAKAN OLAMAZ''
»  CHP, BOYKOTU TARTIŞIYOR!
»  KAPALI ZARFTA TEK İSİM!
»  ''30 YILLIK SAVAŞ SONUÇLANMA AŞAMASINDA'
»  CHP KURULTAYI NE ZAMAN TOPLANACAK?
»   TARTIŞMA YARATACAK FOTOĞRAF
»  KILIÇDAROĞLU'NUN SARIGÜL VE YAVAŞ PLANI'
»  FATMA ŞAHİN'İN SURİYELİİ SYANI
»  BABACAN YENİ KABİNEDE YOK!
»  PKK LİCE'DE TERÖRİST'İN HEYKELİNİ DİKTİ
»  PKK'DAN IŞİD'E GÖZDAĞI!
»  ERDOĞAN'DAN VEKİLLERE TWİTTER UYARISI!
»  YSK, TOPU YARGITAY'A ATTI!
»  CHP'LİLERİ BULUŞTURAN NİKAH
»  YSK SONUÇLARI AÇIKLADI,MAZBATA MECLİSTE
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.