Hükümet ise duruşma öncesinde, “Zorunlu din eğitiminin” dünyadaki örneklerini incelemeye aldı.

Bakanlar Kurulu’na, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün sunduğu 13 sayfalık rapora göre, 142 ülkenin 73’ünde din dersinin okulun ilk 9 yılı süresince öğrencilerin karşısına en az bir kere zorunlu ders olarak geldiğine dikkat çekildi.

Raporda yer alan bilgelere göre, pek çok ülkede din derslerinde mezheplerüstü anlayış uygulanırsa ders zorunlu, mezhebe dayalı bir eğitim verilirse o zamanda ders seçmeli oluyor.

Raporda Türkiyede’ki durumla ilgili olarak ta şu tespit yapılıyor:

“Türkiyede din kültürü ve ahlak bilgisi dersi herhangi bir dini eğitimin alternatifi değildir. Çünkü bu ders herhangi bir cemaati veya felsefi grubu esas almayıp mezheplerüstü bir yaklaşımla okutulmaktadır. Ders, uygulamada Müslüman öğrencilere yönelik zorunlu olsa da amaç ve muhteva açısından İslam’la sınırlı değil, İslam dini ağırlıklıdır.”

Raporun sonuç bölümünde ise, ilköğretimde 4. sınıftan itibaren haftada 2, ortaöğretimde haftada 1 saat okutulan din dersi uygulamasına devam edilmesi önerilirken şöyle bir alternatife de yer veriliyor:

“Ortaöğretim kurumlarında haftada bir saat ve notla değerlendirilmeyecek seçmeli bir ders konulabilir. Ancak böyle bir uygulamada farklı dini yorumları benimsemiş vatandaşlar kendilerine özgü din eğitimi taleplerinde bulunabilirler bu da gözardı edilmemeli.”