Bakanlar Kurulu'nun ardından toplantıyla ilgili açıklama yapan Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in İsmailağa camiinde işlenen cinayet ve sonrasındaki iddialarla ilgili bir soruya verdiği cevap konuyla ilgili hükümetin ilk açıklaması oldu.
Çiçek, İstanbul İsmailağa Camiinde işlenen cinayetle ilgili bir soruya karşılık, şunları söyledi: ''Yargıya intikal etmiş bir konuyla ilgili, hem İstanbul Müftülüğünün hem de İstanbul Valiliğinin, bunların ikisi de devletin kurumudur, konuyla ilgili açıklama yapmış olmasına, hazırlık soruşturması da bütün yönleriyle sürdürülmüş olmasına rağmen, sanki devlet görevini yapmıyor, devletin ilgili kurumları görevini yapmıyormuş ya da bunları engelleyenler varmış gibi son derece provokasyona müsait bu olaylar üzerinden hükümete yönelik değerlendirmeler yapılıyor.'' Bunların geçmişte de yapıldığını belirten Çiçek, şöyle devam etti: ''Bunlar Türkiye'de huzursuzluk çıkarmaktan başka bir işe yaramaz. Türkiye'nin bir Anayasası var. Bu Anayasa'da, her kurumun, her erkin yetkisi nerede başlıyor, nerede bitiyor bunlar çok açık bellidir.
Dolayısıyla ortada işlenmiş bir suç var. Bu suçla ilgili suçun işlendiği mahal Fatih Cumhuriyet Savcılığı bölgesi. Eğer organize suç niteliğinde mütalaa ediliyorsa onunla ilgili Savcılığın bir başka birimi, kimseden emir ve talimat almaksızın kendiliğinden harekete geçer ve soruşturmayı yürütür. Şimdi bu soruşturma yürütülüyor. Buna engel olan bir husus var mı? Yani bunun engellendiği yolunda kimsenin elinde somut bir bilgi var mı? Yok.''
-''GÖLGE TAŞLAMANIN ANLAMI YOK''-
Savcılıkça soruşturmanın yürütüldüğünü ifade eden Çiçek, şunları söyledi: ''Soruşturma yürütülürken, sanki bunlar görevini yapmıyormuşçasına, devletin ilgili kurumları bu konuda görevini yapmamışçasına, yok farz ederek, gölge taşlamanın bir anlamı yok. Bunlar son derece tahrikkar. ..Bunlardan ne medet umuluyor bunu anlamak mümkün değil.
Bırakalım herkes Anayasa ve yasalar çerçevesinde kendi görevlerini gönül huzuru içerisinde yapsın. Siyaset yapılacaksa da yargıya intikal etmiş konular üzerinde yapmayalım, başka konular üzerinde söylenecek sözler varsa bunlar söylenebilir. Bir taraftan hukuk devleti diyeceksiniz, iki de bir iktidarı suçlarken 'Anayasa'ya, yasalara uymuyor' diyeceksiniz, ama öbür taraftan Anayasa hükmünü çiğneyecek, yasaları çiğneyeceksiniz. Türkiye'de işleyen bir yargı var. O yargı görevini yapıyor, işlenmiş bir suç var. Bu suçla ilgili soruşturmayı yürütüyor. Bunu engelleyen bir durum yok. Devletin diğer kurumları açısından yani hükümet bir engel mi çıkarmış? Birilerinin bu soruşturma yapılsın diye özel talimat vermesi gerekmiyor. Herkes usul hükümlerine, Anayasa'ya açıp baksın.''