Metroseksüellik dünya basının gündemini hâlâ meşgul etse de, yapılan araştırmalar kadınların 'sert' erkekleri tercih ettiğini gösteriyor. The Washington Times gazetesinin haberine göre, kadınların 'ideal sevgili' modeli hâlâ tüm vaktini spor programları izleyerek geçiren erkekler.

Metroseksüellik dünya basının gündemini hâlâ meşgul etse de, yapılan araştırmalar kadınların 'sert' erkekleri tercih ettiğini kanıtlıyor. The Washington Times gazetesinin haberine göre, Hollywood dünyasının öne çıkardığı 'bakımlı, zarif erkek' modeline rağmen, kadınların 'ideal sevgili' hayallerinde hala tüm vaktini spor programları izleyerek geçiren, manikür yaptırmayan erkekler yatıyor. Araştırmaya göre, kadınların yüzde 61'i aynı fikirde: Bir erkek bakımlı değil, kaba olmalı. 'Harris Interactive' adlı şirketin yaptığı araştırmanın sonuçları bununla da sınırlı değil. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 92'si, ideal sevgilinin en çekici yönünün güvenilirliği olduğunu söylerken, sadece yüzde 16'sı ideal sevgilinin modayı takip eden bir erkek olması gerektiğini söylemiş. Amerika'daki 18 yaşını doldurmuş 1003 erkek ve 1128 kadın arasında yapılan araştırmanın diğer sonuçları şöyle:

* Kadınların yüzde 75'i, ideal sevgilinin bakım ürünlerini, bir bakım merkezinden değil, eczaneden ya da marketten satın alan bir erkek olması gerektiğini söylüyor.

* Kadınların yüzde 72'si, ideal sevgilinin boş zamanlarını ev işleriyle uğraşarak değerlendiren bir erkek olması gerektiğini belirtiyor.

* Kadınların yüzde 41'i, sevgilinin vaktini spor karşılaşmaları izleyerek geçirmesini istiyor.

* Kadınların yüzde 47'si, ideal sevgilinin parasını elektronik eşyalar için harcayan bir erkek olduğunu söylüyor. Erkeklerin paralarını son moda elbiselere harcamasını tercih edenlerin oranı ise sadece yüzde 9.

* Kadınların yüzde 90'ı 'masrafsız', uysal erkekleri tercih ediyor.

Araştırma, ilginç bir ikilemi de ortaya çıkarıyor: Eğer kadınlar 'sert' erkeklerden hoşlanıyorsa, neden Hollywood tercihini ince, modayı takip eden erkeklerden yana kullanıyor? Lukas'ın bu soruya verdiği yanıt son derece net: "Televizyonda izlediğimiz değer yargıları, toplumun genelinin değer yargılarını yansıtmıyor. Hollywood'un bakış açısıyla Amerikalılar'ın hayata ve karşı cinse bakışı arasında dağlar kadar fark var."