TBMM Genel Kurulunda, 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde gruplar adına son konuşmayı yapan Kılıçdaroğlu, Hacı Ali Hamurcu adlı bir belediye çalışanın 'rüşvet çarkı' ile ilgili polise itiraflarda bulunduğunu, polisin konuyu 'rüşvet, irtikap ve dolandırıcılık' iddiasıyla savcılığa bildirdiğini anlatmış, 26 sayfalık itirafların 16 sayfaya indirildiğini ileri sürmüştü. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, bu iddialarla ilgili belgeleri öğleden sonra partisinin internet sitesinde yayınlayacağını belirtti.
Kılıçdaroğlu, şu şekilde konuştu:
"Benim söylediğim dosyayla Sayın Başbakan'ın söyledikleri arasında hiçbir bağ yok. Ben 17 kişilik bir rüşvet çetesinin neden yargılanmadığını sordum. O bir kişinin nasıl hapse girdiğini söylüyor. O ayrı dava, o sonuçlandı. Biz bir şey söylüyorsak en az 5-6 ay araştırıyoruz. Doğruluğundan emin olmadan açıklamıyoruz.Başbakan'ın görevi yolsuzlukları savunmak değil , üzerine gitmektir. Eğer üzerine gitmezse, Kayseri'de dönen rüşvet tezgahının bir parçası olur. Başbakan Erdoğan oltadadır. Ben sorduğum sorulara hala yanıt bekliyorum."Dün gergin geçen bütçe görüşmelerinin ardından Kılıçdaroğlu bugün de Twitter üzerinden Başbakan Erdoğan'a yönelik eleştirilerini sürdürdü.
İşte Kılıçdaroğlu'nun Twitter mesajları:
Bütçe görüşmelerinin bende bıraktığı iz; “Sayın Başbakan yine bildiğimiz gibi…” Kendisine karşı hiç kabalaşılmadığı halde, her ağzını açtığında kabalaşan , küstahlaşan, bas bas bağırıp, meclis gibi bir demokrasi mabedinde herkese tepeden bakan tipik bir vaka.
İncelemeden kendi ekibiyle ilgili rüşvet haberini görmezden gelip, elinin tersiyle iten yanlı bir adaletsiz, Biz insani gelişim endeksinde çok gerilerdeyiz dedikçe, hala 16. Büyük ekonomiyiz diyerek kendini kandıran ve birilerinin ona çıplak demesini bekleyen bir kral; Biz gençler hoşgörü bekliyor dedikçe, onlara köteği layık gören çağdışı bir despot, Kendi 8 yılda yapamadıklarının hesabını verecek yerde, başkasının birkaç aylık döneminin hesabını olur olmaz şekilde, acımasızca soracak kadar çaresiz.
Aslında üzülüyorum insan olarak ben kendisine, ama asıl üzüntüm ülkemin böyle bir Başbakana layık olmayan güzel insanlarına.
Dostlar bizim açımızdan değişen bir şey yok. Dağ taş gezip halkımıza bu gerçekleri anlatacağız.
Onlara girdiğimiz çıkmaz sokağı bıkmadan usanmadan göstereceğiz.
Allah’ın izniyle bütün zorlukların üstesinden gelmek ve “yorulmamak üzere” yola çıktık...14 ARALIK 2010