Geçtiğimiz aylarda Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın ticari krediler lehine ortam yaratmaya çalıştıkları yönündeki açıklamasının ardından dün Başbakan Yardımcısı Ali Babacan banka kredilerinin, sadece tüketime yönelik şekilde artması halinde bundan endişe duyacaklarını belirtti.

Tüketici kredilerinin hızlanması yerine ticari kredilerin hızlanmasını isteyen TCMB'nin tüketici kredilerindeki ivmelenmenin devam etmesi durumunda radikal adımlar atabileceği belirtiliyor.  Munzam artışlarıyla TL likiditesinin önümüzdeki dönemde kademeli olarak azaltmayı hedefleyen Merkez Bankası'nın daha yüksek oranda zorunlu karşılık artışına gidebileceği, daha sonrasında ise BDDK’nın da kredi artışını önlemeye yönelik önlem alabileceği beklentileri piyasalarda yayılıyor. Bir grup ekonomist TCMB'nin adımının munzam artışlarıyla sınırlı kalabileceği görüşünü paylaşırken, bir grup ekonomist ise tüketici kredilerinde ivmelenmenin devam etmesi durumunda BDDK'nın karşılık oranlarını yükseltebileceğini belirtiyor.

''İVMELENME SÜRERSE TCMB İLE BDDK ORTAK HAREKET EDEBİLİR''

ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, TCMB'nin internet sitesinde yayımladığı sunumdan da görüleceği üzere Merkez Bankası'nın 2007-2012 trendini ortalama büyüme rakamı olarak baz aldığını belirtti. Tüketici kredilerinde ivmeli hareketin devam ediyor gibi gözüktüğünü bildiren

Dağdeviren, ivmelenmenin devam etmesi durumunda TCMB'nin BDDK ile birlikte hareket edebileceğini söyledi. Verilere bakıldığında agresif harekete gerek duymadığını bildiren Dağdeviren, BDDK'nın yakın dönemde kredi verilerini izlemeye devam edeceğini ifade etti.

''AGRESİF TEDBİRE GEREK YOK''

Erste Securities Ekonomisti Nilüfer Sezgin, Merkez Bankası'nın kredi büyümesini yüzde 15'e yaklaştırmaya çalıştığını fakat bunu keskin bir eşik olarak algılamamak gerektiğini belirtti.

Kredi büyümesi oranlarının yüzde 30-40'lardan yüzde 20'nin altında geldiğini bildiren Sezgin, söz konusu seviyenin agresif tedbir almayı gerektirecek seviye olmadığını dile getirdi.

Uzun vadeli ve geniş perspektiften bakmak gerektiğine değinen Sezgin, cari açık ile kredi büyümesi arasında yakın ilişki olduğu görüşünde olan TCMB'nin ortalamada yüzde 15'lik kredi hedefini kısa ve orta vadede tehlikeye atacak eğilim farketmesi durumunda daha keskin önlemler alabileceğini söyledi.

Babacan'ın tüketici kredilerine ilişkin açıklamasının, geçtiğimiz aylarda Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın ticari kredileri lehine ortam yaratmaya çalıştıklarını yönünde açıklamasının tamamlayıcısı olduğunu belirtti. Tüketici kredilerinin ticari kredilere göre biraz daha hızlı gittiğini bildiren

Sezgin, tüketici kredisi faizlerindeki düşüşün devam etmemesinin tüketici kredilerinde hızlanma olmayacağını gösterdiğini ifade etti. Şu an o noktada olunmadığını bildiren Sezgin,TCMB'nin önümüzdeki dönemde atılan adımların etkisini görmek isteyeceğini, Mart ayındaki toplantıda zorunlu karşılık artış kararı alınmayabileceğini belirtti. Sezgin, TCMB'nin hemen munzam artışı yapmak yerine, verileri bir süre daha izlemesinin daha iyi olabileceğinin altını çizdi.

İVMELENME SÜRERSE BDDK GENEL KARŞILIK ORANLARINI YÜKSELTEBİLİR
Şeker Yatırım Ekonomisti İbrahim Aksoy, tüketici kredilerindeki artışın, cari açığı artırma potansiyeli nedeniyle rahatsızlık verdiğini belirtti. Ekonomik aktivitedeki toparlanma düşünüldüğünde Merkez Bankası'nın ilk yarıda kredi büyümesine karşı sert tedbirler almasını beklemediğini bildiren Aksoy, tüketici kredilerindeki ivmenin devam etmesi durumunda BDDK'nın 2011 Haziran'da yaptığına benzer bir şekilde genel karşılık oranlarını yükseltebileceğini söyledi. Kredi büyüme hızlarının ayrıştırılması konusunda BDDK’nın daha etkili araçları olduğunu vurgulayan Aksoy, bu araçların da yılın ikinci yarısına kadar kullanılmasını beklemediğini ifade etti.

26 Mart'taki PPK toplantısına kadarki kur ve yabancı sermaye hareketlerine göre faiz tarafında beklenti oluşacağını bildiren Aksoy, zorunlu karşılık oranlarında artışın ölçülü şekilde devam etmesini beklediğini dile getirdi.

TÜKETİCİ KREDİLERİNİN YILLIKLANDIRILMIŞ ARTIŞI YÜZDE 23,3'E ÇIKTI

Yılbaşından bu yana bakıldığında toplam krediler yüzde 1.9 artarken, TL krediler yüzde 2, Yabancı para cinsinden krediler ise yüzde 1.6'lık artış (kur etkisinden arındırıldığında %1.0) gösterdi. 8 haftalık dönemde ticari krediler yüzde 1.7, TL ticari krediler yüzde 1.4 ve tüketici kredileri de yüzde 3.3'lük artış gerçekleştirdi.  13 haftalık ortalamalarda kurdan arındırılmış kredi artışı yüzde 19.8'den yüzde 20.2'ye yükseldi.
 

''DAHA GÜÇLÜ TCMB TEPKİSİ BEKLEMİYORUZ''

ABank Ekonomisti Serdar Şenol, kredi artış hızında bu haftada daha sınırlı bir artış eğilimi gerçekleşirken, dalgalanmaların büyük ölçüde ticari kredilerden kaynaklandığını, tüketici kredilerininse istikrarlı yükselişini koruduğunu belirtti.

13 haftalık ortalamalar bazında tüketici kredilerinin yıllıklandırılmış artışının yüzde 22.6'dan yüzde 23.3'e yükseldiğini bildiren Şenol, tüketici kredilerindeki artış hızı daha belirginleşirken, haftalık yüzde 0,4'lerin üzerine çıkmayan tüketici kredisi artışının yıllıklandırılmış artış düzeyine ancak yüzde 23'lerde kalabileceğini dile getirdi. Daha yüksek seviyelerde artış için tüketici kredilerinde daha güçlü artışlar görülmesinin gerekeceğini bildiren Şenol,  dolayısıyla, kredi artış hızında daha riskli seviyelere yükseliş olması için tüketici kredilerindeki artışın da ivmelenmesinin gerekeceğini söyledi. TCMB'nin tüketici kredisi artışını yüksek bulmakla birlikte, şimdilik fazladan ivmelenme oluşmazsa daha güçlü tepkiler vermeyi tercih etmeyeceği görüşünde olduğunu kaydeden Şenol, kredi artışlarının hızının zorunlu karşılık artırımlarına devam edilmesini gerektireceğini, bununla birlikte, daha güçlü bir TCMB  tepkisi beklemediklerini belirtti.

''TÜKETİCİ KREDİSİ ARTIŞI İSTİKRARLI''
Tüketici kredisi artışı istikrarlı olurken, ticari kredilerde dalgalı seyir sürmekte. 15-22 Şubat haftasında toplam krediler yüzde 0.4 kadar artarken, TL krediler yüzde 0.1 geriledi.

Kredilerde bu haftada ticari kredilerde yüzde 0.6'lık artış olurken, bu artış kur etkisinden kaynaklandı. Bir önceki hafta (8-15 Şubat) ticari kredilerde görülen yükseliş yerini bu haftada gerilemeye bıraktı.

TL ticari krediler yüzde 0.2 oranında gerilerken, tüketici kredilerinde istikrarlı artış eğilimi devam etti ve bu hafta da yüzde 0.4'lük artış devam etti.
Tüketici kredileri detayında konut kredileri yüzde 0.5, ihtiyaç kredileri de yüzde 0.4 oranında yükseldi. Taşıt kredileriyse yüzde 0.1'lik gerileme kaydetti.