8. Kurultay’da partiyi Türkeş çizgisinden çıkarıp ılımlı milliyetçi merkez partisi çizgisine taşıma sürecine hız veren Devlet Bahçeli’ye MHP tabanından sert eleştiriler gelmeye devam ediyor.
Genel Başkan adayı Ümit Özdağ’ın ihraç edilmesinin ardından Devlet Bahçeli’nin tek aday olduğu ve tek liste ile yapılan MHP kongresi ile ilgili tartışmalar sürüyor. Parti tabanı, ülkücüleri tasfiye sürecini başlatan yeni MHP rotasına isyan ediyor. MHP’nin Türkeş çizgisinden saptırılarak ılımlı milliyetçi bir merkez partisi haline getirilmesine tepki gösteren partililer, bunun taban tarafından asla kabul edilemeyeceğini vurguluyor.
“Bu nasıl özgür irade?”
Özdağ’ın adaylığının engellenmesiyle başlayan sürecin kongreye gölge düşürdüğünü ifade eden partililer, “Devlet Bey, kendisine karşı aday olmaya hazırlanan Ümit Bey’i ekarte ettikten sonra tek aday olarak ve tek liste ile çıktığı kongrede delegelere ‘Özgür iradeniz ile oy kullanın’ çağrısı yapabiliyor. Bu ne pişkinliktir, bu nasıl özgür iradedir. Bu düpedüz MHP delegesiyle ve kongre ile alay etmektir. Kimsenin buna hakkı yoktur” diye tepkilerini dile getiriyor.
Boş oylar daha çok
Kongre öncesi Ümit Özdağ’ın partiden ihraç edilmesiyle genel başkanlık yarışını ortadan kaldırılması MHP kongresinin meşruluğunu tartışmaya açarken, yeni çarpıcı iddialar ortaya atıldı. Sözkonusu iddiaya göre kongre salonundaki oy kullanma kabinleri çevresinde görevlendirilip bekletilen kişiler vasıtası ile delegeler üzerinde baskı oluşturuldu. Oy kullanmak için kabine gelen delegelere bu kişilerce MYK listelerinde herhangi bir işaretleme yapmamaları ve genel başkanlık seçiminde boş oy kullanmamaları konusunda telkinlerde bulunuldu. Seçimden sonra yapılan sayımlarda açıklanan geçersiz ve boş oy sayısının 12’nin çok üzerinde olduğu hatta bu sayının 200’e ulaştığı iddia edildi.
F Tipi masalı
Bahçeli’nin kongre konuşmasında en çok tartışılan söylemlerinden biri de Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan F Tipi bir cezaevine nakledilmesiyle ilgili vaadi oldu. Hatırlanacağı gibi 57. Hükümet’te Başbakan Yardımcılığı yaptığı dönemde de aynı teklifi ortaya atıp bir türlü gereğini yapamayan Devlet Bahçeli’nin konuyu yeniden gündeme getirmesi yeni bir gözboyama olarak nitelendi. Millete verdiği Öcalan’ı asma sözünü iktidar olduktan sonra yerine getirememenin ezikliğini yaşadığı kaydedilen Devlet Bahçeli’nin “F Tipi” söylemleri de samimi bulunmadı.
MHP kongresinin meşruluğu tartışılıyor
Ülkücüleri tasfiye amaçlı ve Bahçeli’nin tek adamlığını tescil eden bir kongre yaşandığını vurgulayan partililerin gazetemizin internet sitesine gönderdiği yorumlardan bazıları şöyle:
Bahçeli MHP’yi kirletiyor Alparslan Türkeş yaşasaydı Bahçeli’yi sınır dışı ederdi. BBP ile MHP birleşmeli, ne mutlu Türk’üm diyene.
(İskender Başbuğ)
***
Yeter artık yeter. Ülkücüleri dışlayıp türkücüleri partiye doldurmakla iktidar olamazsın sayın Bahçeli. Hoş olsan da MHP ve davamızı iktidara taşımış olamazsın. Yazık MHP’nin düştüğü hale yazık.
(Mustafa Tufan)
***
Devlet Bahçeli’ye inanmıyorum.Dikkat edin bu Türkiye’de ülkücüleri yavaş yavaş yok etme senaryosudur. Demokrasi diyen bağıran zihniyet niçin rakibini ihraç etsin. O kötüyse zaten seçmezler.
(Canan Şentürk)
***
2004 yerel seçimleri sonrası Melikgazi ilçe başkanı iken yakasına üç hilali asmaktan utandığını söyleyenler MYK üyesi olmuşlar vay halimize vay. Ne değişti acaba 3 yılda anlayamıyorum.
(Ahmet Ercan)
***
Sayın Bahçeli kendi seçtiği delegelerle kendini tekrar genel başkan seçtirdi biz de bunun demokratik bir hareket olduğuna güya inandık. Kimi uyutuyorsun sayın Bahçeli. Parti küçük olsun benim olsun mantığı ile nereye kadar gideceksiniz? Bugüne kadar sağımızdaki solumuzdaki insanlara bakmadık mı?
(Ramazan Kılıç)
***
Ne yazmamız gerekir bilmiyorum ki, padişahımızın etrafında kapıkulları, padişahımız efendimiz emir buyura kapı kulları el etek öpe... Böyle ülkücülük, böyle parti içi demokrasi olmaz. Bu tamamen kin ve intikam takımı. Yazık verdiğimiz emeklere.
(Ömer Osman Çıtak)
***
Yazıklar olsun. Başbuğ’un mirasına emanetine böyle mi sahip çıkılacaktı? Ülkücülerin bittigi andır bence... Çünkü liboşlaştılar.
(İlyas)
***
İnanın ben Devlet Bahçeli’yi anlayamıyorum. Allah MHP’nin sonunu hayır etsin. Ben bir Ülkücü olarak böyle Demokrasinin olmadığı bir partide yokum arkadaş.
(Tugan)
***
Bunlardan ne köy olur ne de kasaba . Hani nerede Ülkücüler. Yazıklar olsun bir davanın kimlerin elinde oyuncak oluşu ve yokoluşunu seyretmek insana ızdırap veriyor.
(İsa Altındağ)
***
Beni güldüren afişler... İlkeli, bilgili, dürüst, örnek, öncü, önder Tek başına iktidar, Türk milletinin yol arkadaşı, Vatana millet, millete Devlet, Devlete Bey gerek... Hele ilkeli kelimesi beni çok gıdıkladı. Ört ki ölem. Yol arkadaşı, yoldaşlara uğurlar ola.. Bizler seninle yoldaş değiliz artık T.T.K
(Yamtar Karabuga)
***
Ne zaman Sayın Bahçeli ‘Onurumuzun zedelendiği yerde ‘Al Kopenhag Kriterleri’ni git’diyebiliriz’demiş. Biz yurt dışında yaşayanlar insan yüzüne bakamaz olduk utancımızdan. Sayın Bahçeli’nin onurunun zedelenmesini beklemeye kimin zamanı var?
(Ercüment Rakap)
***
Ulkucu’nun gönlünü yakan ateş kültürel, ekonomik ve hatta politik Pan-Turkizm’dir, Pan-Turanizm’dir. Buna giden yol ise AB guzergahından gecmez... Helsinki kararları ile bizi bu güzergaha sokanlardan; AB’ye girmeye calışan Kıbrıs Rum Yonetimi’ni veto edebilir durumda iken, AB yolunda Turkiye’mizi Kıbrıs Rum Yonetimi’nin vetosuna tabi hale getirenlerden ülkümüze, vatan, devlet ve milletimize fayda gelmez. “Millet” mefhumunu değiştirmeye çalışmaları ise asla kabul görmez. Kurultay’daki soylemler, M.H.P’nin, iflasa mahkum politikalara sığınan, ülkümüzle alakası kalmayan bir partiye dönüştürüldüğünün göstergesidir T.T.K. ve Y.
(Faik Başaran)
***
Bahçeli yeniden seçildi... Herhalde bu olaylardan sonra yeniden seçilecek başka kim kaldı... Karşısındaki adayı ihrac etti.
(Mahmut Mamuti)
***
Oraya gönderirken kimse Bahçeli’ye sormamıştı. İdam kaldırılırken Apo’nun besleneceğini biliyordu. Eğer Apo F tipine gelecekse de kimse Bahçeli’ye sormaz kanatindeyim. Sadece yeni bir oy tırtıklama kampanyası. Ülkücüyüm ve Bahçeli’ye inanmıyorum.
(Yusuf Kaan Yılmaz)
Bahçeli’nin kaderini seçim belirleyecek
Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar MHP kongresini analiz ettiği yazısında partinin genetik yapısıyla oynandığına dikkat çekerek şu tespitlerde bulundu: “Anlaşılıyor ki Bahçeli yeni yolculuğa, Türkeş’le ’ortak hatıraları’olan isimlerle çıkmak istemiyor. Deniyor ki; Bahçeli MHP’yi ’operasyonel parti’değil ’merkez parti’yapacak. Partinin hafızasını boşaltarak DNA’sıyla oynuyor. Başarırsa MHP’nin ’Yeni Türkeş’i olur. Aksi halde, Gazi Üniversitesi’nde hocalığa devam eder. O nedenle ilk seçim MHP’nin geleceği kadar Bahçeli’nin de kader oylaması olacaktır.” Şamil Tayyar’ın bu tespitlerinin çok yerinde olduğunu vurgulayan partililer, tek adaylı, tek listeli kongreden çok, yapılacak ilk genel seçimin Bahçeli için önemli bir sınav niteliği taşıyacağı görüşünde birleşiyor. Bu seçimlerde Bahçeli için barajın 1999’daki yüzde 18’lik oy oranı olacağını hatırlatan partililer MHP oylarının bu oranın altında kalması halinde başarısız sayılacak olan Bahçeli’nin genel başkanlıkta duramayacağını ifade ediyorlar.
Türkeş çizgisinden
sapma hesabı var
Uysal kişiliğiyle bilinen Bahçeli’nin Özdağ’ın adaylığına “yüksek perdeden” gösterdiği tepkinin nedenlerini araştıran Sabah yazarı Muharrem Sarıkaya konuyu MHP’deki etkin isimlere sorduğunda şu cevabı aldığını yazdı: “Genel Başkan’ın tepkisi, Özdağ’ın kişiliğine değil, MHP’de yaratılmak istenene karşıdır” Bu açıklamada MHP’nin rotasının değiştirilmekte olduğunun ip uçları bulunduğuna dikkat çeken partililer, “Özdağ’ın, AB’ye, ABD’ye, IMF’ye açıkça ’hayır’diyen sert söylemleriyle, Türkeş çizgisine yaptığı vurguyla mevcut yönetimi rahatsız ettiği artık gün gibi ortaya çıkmıştır” yorumunda bulunuyorlar.
Türkeş ailesi bölündü
Kongre’nin ardından dikkat çeken bir başka ayrıntı da Türkeş ailesinin damadı olan Hamit Homriş’in MYK’ya alınmasıydı. Tuğrul Türkeş’in mevcut MHP yönetimine karşı tavır ve tutumu belli iken, siyasi hesaplarla Hamit Homriş’in parti yönetimine dahil edilmesi Türkeş ailesi arasındaki fikri bir bölünmeyi de ortaya koydu. Bilindiği gibi Tuğrul Türkeş, kendisinden habersiz olarak Alparslan Türkeş’in mezarını tamir bahanesiyle açtırdıkları için MHP Genel Merkezi ile mahkemelik bulunuyor.
Şefkat Çetin
ortaya çıktı
Pazar günü yapılan kongrenin bir sürprizi de 3 Kasım 2002’deki seçim bozgununun ardından ortadan kaybolan ve bozgunun baş sorumlularından olmakla suçlanan Şefkat Çetin’in ortaya çıkışı oldu. Çetin’in aynı zamanda iş ortağı da olan Adnan Uçaş’ın kongre de ortaya çıkıp MYK’ya girişi MHP’nin yeni yönetiminde Şefkat Çetin ve ekibinin geçmişteki gibi etkili olacağının işareti olarak yorumlandı. Partililer, 3 Kasım’da MHP’yi sandığa gömen kadroların yeniden parti yönetimine dönmesinin tabanda büyük huzursuzluğa yol açmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çektiler.
MYK’ya
jet giriş
MHP 8.Kurultayı’nda Ülkücü isimlerin tasfiyesi yanında partiye yeni girenlerin MYK listesinde yer alması da tabanda büyük tepki topladı. Çarşamba gün düzenlenen törenle MHP’ye katılan Kadir Boy, Lütfi Türkkan ve Erdal Sipahi gibi yeni isimlere MYK’da görev verilmesini hayret ve şaşkınlıkla karşıladıklarını ifade eden partililer, “Yıllarını partiye ve Türk milliyetçiliğine vermiş ülküdaşlarımız tasfiye edilirken MHP’ye henüz katılmış kişilerin böyle önemli ve sorumluluk isteyen makamlara getirilmesindeki mantığı anlamak mümkün değil. Bu partimizin keyfi şekilde, çiftlik gibi idare edildiğinin en açık delilidir” diyerek tepkilerini dile getirdiler.
CHP`ye göz kırptı
MHP Kongresiyle ilgili gözlemlerini yaazan Güneş Gazetesi yazarı Hakkı Kurban Bahçeli`nin AKP ve DYP`ye yüklenirken CHP`yi es geçmesini gündeme getirdi. Kurban, Bahçeli`nin bu tavrını seçim sonrasında muhtemel bir CHP-MHP koalisyonunun sinyali olarak yorumladı. Kurban`ın bu yorumuna katılan partililer, kongre salonunda `Tek başına iktidar` ve `60. Hükümet Milliyetçi Hareket` sloganları atan Bahçeli`nin CHP`ye göz kıvran tavrıyla bu konuda da inandırıcı olmaktan çok uzak kaldığını söylediler.
YeniÇağ
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
