Isparta bağımsız Milletvekili Erkan Mumcu, "Siyasi Partiler Yasası rekabet, demokratikleşme, katılım, yönetişim, şeffalık, hesapverebilirlik ilkeleri doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir" ddedi ve önümüzdeki günlerde sistem değişikliğini de beraberinde getiren ve siyasi partiler kanununda değişiklik öngören bir yasa teklifini TBMM Başkanılğına vereceklerini bu değişikliğe her kesimden destek istediklerini açıkladı.

SİYASİ PARTİLER KANUNUNU DEĞİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ

Ispta bağımsız Milletvekili Erkan Mumcu, Parlamentoda bugün düzenlediği basın toplantısında siyasi partiler kanununda değişiklikle ilgili yasa teklifi hakkında bilgi verdi. Siyasi Partiler kanununun 12 Eylül döneminde çıktığını ifade eden ve halkı siyasetten uzak tutmayı öngören bir yasa olduğunu belirten Mumcu, "Demokrasi seçim ve temsilden çok katılım, çoğulculuk ve siyasi irade demektir. Sorun kişilerin niyeti değil sistemin demokratikleştirilmesidir. Sorun meşruiyeti icazete değil, halkın iradesine dayandırmak ve siyasi rekabetin koşullarını sağlamak sorunudur. Bunun için mevcut siyaset düzenini ve bu düzeni sürdüren Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirmek zorundayız" dedi.

Siyasi partilerin iç demokrasiden yoksun olduğunu, milletvekillerin bu demokrasi yoksunu siyasi partilerin içinde adeta yok olduğunu belirten Mumcu, siyasi partiler kanununda değişikliğe gitmeden yapılan her seçimin de bu sistemin devamını sağladığını kaydetti. "Artık iktidar ya da muhalefette bulunmuş bütün partiler samimiyet ve tutarlılık sorumluluğuyla karşı karşıyadır" diyen Mumcu, bu sorumluluğun gereğini kendi iradesiyle gerçekleştiremeyen siyasetçilere bu sorumluluğun gereğini hatırlatmak ve demokratik siyaset talebini toplumun bütün kesimlerine yükselterek tavizsiz ve kararlı bir tavır koymak zorunluluğu olduğunnu altını çizdi. "siyaseti artık siyasetçilerin ve liderlerin iktidarını tahkim etme ve mutlaklaştırma eğilimlerine terk edemeyiz" diyen Mumcu, "Demokratik olmayın bir sistemin bürokratik ve ideolojik duruşu karşısında, halkla iletişim kanallarını açmayan ve parti içi demokrasiyi işletmeyen siyasi partilerin, dayanaklarını bürokratik güçte aramaya başlayacakları malumdur. Türkiye'nin siyasi tıkanmışlığının gerçek nedeni bu olagelmiştir. Diğer yandan halkın siyasetten uzaklaştırılması, milletvekillerinin milletin vekili olmaktan alıkoyduğu gibi, vekil sırtını millete değil lidere dayamak durumunda kaldı Lider sultası veya çekirdek kadro iktidarı biçiminde ortaya çıkan bu antidemokratik durumun yrattığı baskı nedeniyle siyaset adamlarının siyasi partiler kanununun kurduğu baskıcı ve ahlak dışı düzen nedeniyle Başbakanın ifadesiyle aday olabilmek için kapılarda yalvar yakar olanlar durumuna indirgenmesi ve bu yüzden halkın sağduyu ve taleplerinin siyasette gerçek temsil imkanı bulamamasıdır. Ayrıca siyasi partiler ve siyaset alanının demokratikleştirilmemiş ve siyasetin halka açılmamış olması, güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin çağdaş demokrasilerdeki gibi işlemiyor olmasının yarattığı sorunlarla kendisini beslemektedir..." ifadelerini kullandı.

  Siyasette hem demokratikleşmeyi hem de kaliteyi sağlayan asıl unsurun rekabet olduğunun altını çizen Mumcu, siyasette rekabetin ülkeye birçok faydası olduğunu belirtti. Siyasetin kendini halka açarak yenilemesi, halkın siyasal sisteme katılımının önündeki engellerin kaldırılması ve böylece geri dönülemeyecek bir şekilde açık ve şeffaf bir yönetimin temellerinin atılmasının zorunluluğunu vurgulayan Mumcu, bu yöndeki bütün değişimlerin gerçekleştirilmemesi halinde değişimi yönetecek siyasetin önünün açılamayacağını ifade etti.

İŞTE MUMCU'NUN SİYASİ PARTİLER KANUNUNDA İSTEDİĞİ DEĞİŞİKLİKLER

"Siyasi Partiler Yasası rekabet, demokratikleşme, katılım, yönetişim, şeffalık, hesapverebilirlik ilkeleri doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir" diyen Mumcu, bu çerçevede Siyasi Partiler Kanunu'ndaki değişikliklik önergelerini ve verecekleri yasa teklfi değişikliklerini şöyle sıraladı.

- Partilere kamu haklarından yasaklananlar ve belli meslek grupları dışında, 18 yaşını bitiren herkes üye olabilmelidir. Partiler ancak bu maddeye uymayanların üyeliğini reddedebilir.

- Üyeler il seçim kurulları tarafından tescil edilmelidir.

- İl düzeyinin altındaki parti yönetiminde delege sistemine son verilmeli, diğer tüm parti yönetimi, yönetici organları ve kurulları üyelerinin tamamının katıldığı seçimlerle göreve gelmelidir.

- Ülke teşkilatında delege sayısı TBMM Genel Kurul sayısının 4 kadından az olmamalıdır.

- Belediye başkanlığı, milletvekilliği gibi tüm adaylıklar ön seçimle belirlenmelidir. Genel merkezin merkezden aday belirleme yetkisi hiçbir durumda toplam aday sayısının yüzde 5'ini geçmemelidir. Sadece kadınlar, özürlüler ve 30 yaşını aşmamış gençler için pozitif ayrımcılık ilkesini benimseyen partiler için, sadece bu amaçla kullanılmak üzere, bu oranı artırma imkanı tanınmalıdır.

- Genel başkan en çok 2 genel seçim dönemi için görev yapabilmelidir. 3 dönemde Büyük kongrenin 3/5'i tarafından seçilme zarureti aranmalıdır..

- Parti karar organında genel başkan kontenjanı kaldırılmalıdır.

- Siyasi partilerin iç örgütleri parti tüzüklerine bırakılmalıdır. Partilere TBMM komisyonlarının muadili komisyonlar kurma imkanı verilmelidir.

- Parti il ve ilçe örgütlerinin feshedilmesi sınırlandırılmalı ve bu yetki ancak merkez karar organının 2/3 çoğunluğu ile kullanılabilmelidir.

- Parti yöneticileri geri çağırabilmelidir.

- Olağanüstü kongre büyük kongre üyelerinin 1/3'ünün talebi ile toplanabilmelidir.

- Siyasi partilerin amaç ve programları ancak Anayasa ilkeleri ve insan hakları ile sınırlandırılmalıdır.

- Seçim kanununda yapılacak değişiklikle seçime girebilecek siyasi partilerin örgütlenmesine ilişkin kısıtlar azaltılmalıdır.

- Partilerin asgari ücreti 5 katını aşan her türlü bağış ve harcamaları mutlaka bankalar üzerinde gerçekleştirilmelidir.

- Partiler gelir ve giderleri elektronik ortamda sürekli izlenebilmelidir.

- Genel başkan, merkez karar üyeleri ve milletvekillerinin mal beyanları kamuya açık tutulmalıdır.

- Parnti üst düzey yöneticileri ve mileltvekilleri ile bunların 3. dereceye kadar hısım ve akrabaları kamu şirketlerinde yönetim denetim organlarında görev almamalıdır."

Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Mumcu, bir soru üzerine bi sistemden memnun olmayan milyonlarca insanın yanında olduğunu ifade etti.

  Mumcu, hareketinin siyasi bir parti sürecine girip girmeyeceği konusunda henüz oluşmuş bir düşüncenin bulunmadığını sürecin önemli olduğunu belirtti. Mumcu, bu güne kadar dile getirdiği düşüncelerini benimseyen herkesle bir araya gelebileceğini kaydetti.

MİLLETVEKİLİ TRANFERİNİ ENGELLEYEN ANAYASA  DEĞİŞİKLİĞİ? 

AKP'nin istifa zeden vekilin milletvekilliğinin düşmesi yolundaki Anayasa değişikliği konusunda yaptığı çalışmanın sorulması üzerine de Mumcu, bunun samimiyetsizlik zolduğunu söyledi. Mumcu, "böyle bir düzenmele yapılsaydı, bugünkü iktidar partisi deç olmazdı" dedi.

Mumcu, Erdoğan'ın bugün mağrur bir şekilde dolaşmanının, kendisinin de destek verdiği 312 sayısı yasada yapılan düzenlemeden kaynaklandığını ifade etti.