Milli Eğitim Bakanlığı'nda ki keyfi uygulamaların son örneği Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yaşandı. Üniversite'de Araştırma Görevlisi ve öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı'na dönen bir personele, bütün mevzuatlara aykırı olarak öğretmenlik yapamazsın denildi.
Bu keyfi uygulama, geçtiğimiz yasama yılında TBMM'de çıkarılan, yurtdışında görev yaptıktan sonra Türkiye'ye dönmeyen personelin yeniden devlet memuru olmasına imkan tanıyan kanundan faydalanan bir kişinin Milli Eğitim Bakanlığı'nda memur olması ile başladı. Bu kişi belirli bir süre memur olarak çalıştıktan sonra öğretmen olmak için Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne müracat etti. Müracaat üzerine Müdürlüğe çağrılan personele, Doğu'daki illeri kapsayan bir seçenek sunuldu. Kabul etmeyince de kanunlara ve yönetmeliklere aykırı olarak öğretmenlik yapamazsın cevabı verildi.
ÜNİVERSİTE' DE HOCALIK YAPTI ÖĞRETMEN OLAMIYOR
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu'nun 119 sayıllı kararına göre de öğretmenliğe kaynak teşkil eden Yüksek öğretim Programlarına uygun olan bir okuldan mezun olmasına rağmen, öğretmen olamazsın cevabı alan personel yeni bir müracaatta bulundu. Mevcut kanunların ve yönetmeliklere göre; Üniversitelerde Araştırma görevlisi olarak çalışanların ve pedogojik formasyonu olanların öğretmen olabileceğini hatırlatarak kendisine verilen "öğretmen olamazsın" cevabının düzeltilmesini istedi.
Ancak, keyfi uygulamalar ile dikkatleri üzerlerine çeken bürokratlar, yeniden, kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak aynı kararlarında ısrar etti.
SPOTHABER