Türksolu dergisi bunlara neden oy verimeyeceğini şöyle açıkladı “Meclis’e Ufuk” değil PKK’ya kamuflaj lazım
DTP’nin Meclise girdikten sonra uygulayacağı bir programı vardır. Ve bu program için aday göstermektedir. Listesini hazırlarken amacı en azından bir grup kurmaktır.
Ancak bu listedeki kimi adayların misyonu milletvekili olmak değil, paratonerlik yapmaktır. DTP’nin desteklediği Levent Tüzel ve Ufuk Uras’ı ve hatta desteklemese bile “Rakibimiz değil” açıklamasını yaptığı Gay sever Baskın Oran’ı bu çerçevede değerlendirmek gerekmektedir.
Eşcinseller tarafından desteklenen, panayır gibi seçim yürüyüşleri düzenleyen, renkli görüntüler sunmaya çalışan bu sözde sol adaylar, DTP listesinin görünen yüzü olmaktadır. Böylece eli kanlı terör örgütünün adaylarının karanlık yüzü gözden uzak tutulmuş olmaktadır.
“Meclis’e Ufuk lazım” diye bildiri dağıtan palyaçolar (dalga geçmek için değil, gerçekten de palyaço kıyafetleriyle dolaşıyorlar), sempatik bir hava yaratmak istemektedir. Bu sempatik hava belki Ufuk Uras’ın kazanmasını sağlayamayacaktır ama PKK’nın adaylarını gayet iyi bir şekilde kamufle etmektedir.
İşte bu seçimlerde Levent Tüzel ve Ufuk Uras’ın temel işlevi budur.
Ne kadar yanlış da olsa, sonuçta millet onları solcu tanımakta. Böylece PKK’nın imajı bir nebze olsun sempatikleşmektedir. PKK’nın desteklediği bağımsızlar listesi böylece bir “terör örgütü listesi”nden “yanlış çizgiye sapmış sol bir liste” haline dönüşmektedir.
PKK’nın bu sempatikleşme ve kamuflaj stratejisinin kuyruğunu takılan ÖDP ve EMEP, kendi Genel Başkanlarının bağımsız aday olmasını içine sindirebilmiş ve sadece Genel Başkanlarının aday olmadığı yerlerde seçim çalışması yürüteceklerini açıklamışlardır.
Bu da herhalde dünyada bir ilktir. Kendi partileri hem seçime girmektedir. Hem de Genel Başkanları başka bir listeden bağımsız aday olmaktadır! Peki, seçimlerde kendi Genel Başkanını bile listesine koyamayan bir partinin örgütlenmesinin ne anlamı kalmaktadır?
Aslında bu seçimlerde yaşananlar gerçeklerin ortaya çıkması açısından olumlu olmuştur. Böylece bizim yıllardır eleştirdiğimiz “PKK kuyrukçuluğu”nun sonuçları daha iyi görülmektedir.
Kaynak/Türksolu