HAMZA GÜL

Bu özürlerde ne kadar özürlü olduğumuzu bizlere hatırlatması açısından bir dostumdan gelen maili noktasına bile dokunmadan sizlerle paylaşıyorum.

 Sizden de Özür Dilerim

 Özür dilerim…Atalarımdan,

Bastığım yeri toprak diyerek geçtiğim, altında binlerce kefensiz yatanı düşünmediğim için… Gerek Ermeni çetelerce, gerek işgal kuvvetlerince, soğukkanlılıkla katledilenleri ve ülkesini savunmak için “Ya İstiklal, Ya Ölüm” diyen, giyecek postaldan, içecek çorbadan yoksun Mehmetcikleri arkadan vuranları, yaptığım hafıza çalışmasının dışında tuttuğum için…

 Özür dilerim… Erzurumlu Mustafalardan, Muşlu Fatmalardan, Erzincanlı Hasanlardan,

Camilere doldurulup yakılanlardan, tecavüz edilip kafası kesilenlerden, tecavüz edilip kafası kesilenlerden, kısacası o sahip çıkmak istemediğim gariplerden… Yazdığım kitaplarda, köşe yazılarında, makalelerde, verdiğim konferanslarda, yaptığım sunumlarda, çektiğim belgesellerde onların da nasıl öldürüldüklerini anlatmadığım… Anlatanları ise dinlemediğim aksine susturmaya çalıştığım için…

 Özür dilerim…Türkiye’den,

Taşnak liderlerinin Bağımsız Ermenistan kurmak hayaliyle felakete sürüklediği Ermenilerin hesabını, bugün hala var olan ve aynı söylemlerine devam eden Taşnak liderlerine sormadığım, bunu aynı acıları çekmiş Türk Halkına fatura etmeye çalıştığım için… Ermeni Halkını Türkiye’ye karşı ayaklandıran büyük güçlerin kimler olduğunu görecek kadar “Aydın” lanmadığım, “Aydın” latamadığım için…

 Özür dilerim..Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndan,

Öldürülen 34 diplomatımızın hesabını sormadığım, “Hepimiz Hrant’ız” demeyi bilip de… O diplomatlardan bir tanesinin bile adını bilmediğim için…Dink’in katili O.S.nin Türk Bayrağı önünde çıkan fotoğrafını fırsat bilip Türkiye’yi yerden yere vurduğum, ama diplomatlarımızı öldüren teröristlerin ülkelerinde milli kahraman ilan edilmesini sorgulamadığım, eleştirmediğim için…

 Özür dilerim…Tarihcilerden,

Hikayenin diğer yüzünü belgelerle kanıtlamaya çalışan cesur birkaç kişiden, onları “inkarci” ya da “ırkçı” en kötüsü de “bakalım ne demişler?” diyeokumadan “rismi tarihin sözcüsü” diyerek yaftaladığım için… Konuya onların dost olmaması için elimden geleni yaptığım için…

 Özür dilerim…Azerilerden ve Kıbrıs Türklerinden,

Hocalı’da katledilen çoluk-çocuk, genç-yaşlı, savunmasız 613 kişinin hesabını sormadığım için…Ermenistan’ın Karabağ işgali sırasında gerçekleştirdiği vahşeti görmeyen Batı’nın Ermenistan’a her sene milyonlarca dolarlık yardım yaparken, Kıbrıs’ta EOKA katliamını yaşamış Türklerin, izolasyon ve ambargo altında aynı Batı tarafından hala ezilmesini iki yüzlü bulmadığım için…

 Özür dilerim…Kendimden,

“Aydın” olmayı Türk Devleti’ne karşı cephe almakla karıştırdığım, aslında o cepheyi, sadece devletime değil aynı zamanda halkıma, milletime, bu topraklarda yaşamış ve ortak acılar çekmiş herkese açtığım farkına varmadığım için… Ermeni yurttaşlarını kullanarak geçmişte ülkeyi bölmek isteyen güçlerin bugünkü maşası ben olduğum için… Türkiye Cumhuriyeti’ne sorduğum hesabı başkalarına soracak kadar cesur olmadığım için…

Şimdiden özür dilerim… Herkesten,

Bununla yetinmeyip çok yakında,

“Türkiye sınırı açsın” kampanyalarıyla başladığım bu maceraya,

Türkiye Ermenilere tazminat ödesin, topraklarımı onlara versin diye devam edeceğim için…

Dile benden ne dilersen diye soran Cin’e karşı “Özür dilerim” diyebilecek kadar zavallıların arasında yaşayıp da sesini çıkartmayan sessiz çoğunluğun bu mailden çıkartacağı çok ders var… Özür dilemek istemiyorsanız daha ne duruyorsunuz?

 [email protected]