DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ““Başbakan’a da, Unakıtan mı para akıtan mı olduğu anlaşılamayan Maliye Bakanı’na da, yandaşlarına da Allah daha çok versin. Ama, helalinden versin. Allah, kimseye kul hakkı yedirmesin” dedi

       Zonguldak Madenci Heykeli Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan Sezer, rahatsızlığı sırasında ve son yolculuğunda Ecevit’i yalnız bırakmadıkları için madencilere ve Zonguldaklılar’a teşekkür etti.  

            Ecevit’in vefatından sonra ilk mitingi Zonguldak’ta yaptıklarını belirten Sezer, DSP’yi yok etmek isteyenler bulunduğunu belirterek, “Gelsinler Zonguldak’ı ve madenciyi görsünler. DSP’yi yok etmeye çalışanlar bilsinler ki, karşılarında işçiyi, memuru, Türk halkını bulur” diye konuştu.            

Halkçılığın kendilerine Ecevit’in mirası olduğunu kaydeden Sezer, “Ama, mirasyedi olmayacağız. Hep halkın yanında olacağız. Ecevitimiz, artık aramızda yok. Ama, onun ilkelerini bize aktardığı sağlam mirasını hep yaşatacağız” dedi.            

İşçi hakları konusunda bugüne kadar ne yapıldıysa altında Ecevit’in ve DSP’nin imzası olduğunu belirten Sezer, bazı uluslararası kuruluşların kıdem tazminatının kaldırılmasını istediğini anımsattı ve sözlerini şöyle sürdürdü:  

“Kıdem tazminatını kaldıracak kişi daha anasının karnından doğmadı. Kıdem tazminatı işçinin emeğinin karşılığıdır, kazanılmış hakkıdır. Bu hakla oynamaya kalkanlar çarpılır. Sayın Başbakan böyle bir şeyi aklından geçirme. Kimileri küresel güçlere mesaj gönderip icazet arıyor. Zeki Sezer, halktan icazet istiyor; halka dayanıyor.” 

Hükümetin SSK ve Bağ-Kur emeklilerine enflasyon farklarını ödemediğini kaydeden Sezer, “Bu yüzsüzlük değil mi? Bu öyle bir hükümet ki, emeklinin 3 kuruşluk enflasyon farkına tamah ediyor. Utanmadan bir de ‘Biz emeklimizi enflasyona ezdirmedik’ diyorlar” diye konuştu.  

Sezer, hükümetin çalışmaya devam eden Bağ-Kur emeklilerine sosyal destek primi kazığını attığını, prim miktarını 65 liradan 178 liraya yükselttiğini ifade etti. Vatandaşların hakkının ve 150 milyar dolar artırılan borçların AKP yandaşlarına ve sıcak para ile faiz olarak dışarıya gittiğini söyleyen Sezer, şöyle devam etti: 

“Başbakan’a da, Unakıtan mı para akıtan mı olduğu anlaşılamayan Maliye Bakanı’na da, yandaşlarına da Allah daha çok versin. Ama, helalinden versin. Allah, kimseye kul hakkı yedirmesin. Çünkü, kul hakkının hesap gününde affı yok. Allah kimseye, Başbakan’ın deyimi ile ‘fakir-fukaranın, garip-gurebanın’ ahını aldırmasın. Bu millet ahını kimsede koymaz; bu Başbakan’da da koymayacak.”  

YOLSUZLUĞA BATMIŞ BİR İKTİDAR

 AKP’nin yolsuzluklarla savaşacağını söyleyerek iktidar olduğunu, ama şimdi yolsuzlukla malûl durumda bulunduğunu belirten Sezer, “Sorunun bir parçasıyken onu çözmeniz mümkün mü? Kendisi boylu-boyunca yolsuzluğa batmış bir iktidar yolsuzluk sorununu nasıl çözebilir? Elbette çözemez. Yolsuzlukları önlemek ancak dürüst, temiz, erdemli, ehil olan insanların işidir. Ecevit felsefesiyle yetişmiş Demokratik Solcular’ın işidir” diye konuştu.  

Başbakan’ın karikatürcüleri ve mizahçıları dava ettiğini anımsatan Sezer, “Bu hükümetin icraatının da izahını değil; ancak mizahını yapmak mümkün” dedi.  

AKP’nin devlet yönetimini baştan sona siyasallaştırdığını belirten Sezer, “Çılgınca kadrolaştılar, kadrolaşıyorlar. Asla doymuyorlar. Devletin makamlarını, Cumhurbaşkanı’nın reddetmesine, şartları uymamasına rağmen ‘vekil’ diye işgâl altında tutuyorlar. Unutmasınlar! Bugünün bir de yarını var. Her hukuksuzluğun bir hesap günü var. İktidarımızda bu hesabı soracağız. Haksızlığa uğramış, mağdur edilmiş yüz binlerce kamu görevlisinin hakkını koruyacağız” diye konuştu.  

İktidarın, teröre karşı ılımlı davrandığını belirten Sezer,  “Silah bırakmadan, bölücülük iddiasından vazgeçmeden ‘af’, terör örgütüne 30 bin kişinin kanını dökerek yapamadığını, siyasallaşarak yaptırmak demektir. Bu; gaflettir, dalâlettir, hatta hıyanettir” diye konuştu.

Sezer, DSP’nin uzlaşı, işbirliği ve güç birliğinin öncüsü olacağını belirtti ve buna karşı çıkanların altında kalacağını sözlerine ekledi.