Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonla ilgili Savcılığa verdiği ifadesi sonrasında yerel Yeni TV’de çıktığı ilk programda kendisine yöneltilen suçlamalar, kent merkezindeki trafik sıkışıklığının çözümü, Kordon esnafıyla süren tente krizi, çöp alanı sorunu gibi konularda çarpıcı açıklamalar yaptı.

USÜL HATASI OLABİLİR

İfadesi alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere salıverildiğini belirten Aziz Kocaoğlu, avukatlarının bundan sonrasını artık iddianamenin hazırlanıp, mahkemeye sevkedileceği şeklinde yorumladıklarını söyledi. Bazı satın alma işlemlerinde usül hatası yapılmış olabileceğini belirten Kocaoğlu, "Ama ne içeride bulunan ne tutuksuz yargılanan arkadaşların mal varlığında artış yok, servetlerine servet katma gibi bir durum yok. Toplam 20 bin kişinin çalıştığı kurumda bu tür usül hataları olabilir" dedi.

ÇETE SUÇLAMASI YARALIYOR

Otopark ve durak ihaleleriyle ilgili durumun ihale yasasının karıştırılmasında kaynaklandığını, daha önce anlattıklarını iki hakimin anladığını ve arkadaşlarını serbest bıraktığına dikkat çeken Kocaooğlu, ancak savcının itirazı üzerine nöbetçi mahkemenin tutuklamaları gerçekletirdiğini söyledi. Kocaoğlu, "Büyükşehir Belediyesi 5 milyar TL’lik ihale yapmış. Sadece bu yıl 125 milyon TL, bu zamana kadar 615 milyon TL’lik kamulaştırma gerçekleştirmiştir. Banliyö projesine de 600 milyon TL, metroya da 600 milyon TL harcamışız. önümüzdeki yıllarda da 3 milyar TL’lik yatırım yapacağız. İddilaar arasındaki sandviç 30 -40 bin TL, mandalin 60 bin-70 bin TL. Döndük dolaştık 5 milyar TL’lik ihalede bu kadar ihalede 250-300 bin TL’lik malın, nerden alınıp alınmadığı, sahtesinin mi, hakikisinin mi verildiği konusuna gelindi. Böyle bir girdapda çete suçlamasıyla yargılanmak bizi gerçekten yaralıyor" diye açıklamada bulundu.

ONLARIN YATTIĞI YERDE YATARDIM

Tutuklu bürokratların suçsuz oldukların inandığını belirten Kocaoğlu, "Madem bu görevi yapıyoruz. İşimizi de vicdanımızla, onurumuzla, haysiyetimizle yapmak zorundayız. Göreve başladığımız günden beri elimizi ayağımızı dünya işlerinden çektik. Suçsuz yere içerde arkadaşlarım yatıyor. Ben de ifade verdim. Suç örgütü oluşturmakla suçluyorlar. Beni de bu konuda suçluyorlar. Örgütün başı, lideri olarak ifade verdim. Öyle soruldu. Sanıyorum tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldım. Başka bir sonuç ta çıkabilirdi. Böyle bir sonuç yargının verdiği karardır. Baştan sona saygılıyım. Ben de giderdim. Yatan arkadaşlarım neyse ben de oyum. Tanıdığım, bildiğim arkadaşlar için söylüyorum. Ama büyük çoğunluğunu tanıyorum. 40 yıldan fazla kader birliği yaptığım arkadaşlarım var. Benim onlardan bir üstünlüğüm yok. Onların yattığı yerde ben de yatardım. Onların yatması ne kadar abesse benim de yatmam abes olduğuna göre; onların kabullendiğini, ’yasa, kural böyledir karar böyle verilmiştir’ diye gider boynumuzun borcunu yerine getitiririz"dedi.

DENETÇİLERE ELEŞTİRİ

Yılbaşında 52 vergi denetçisi belediye kurumlarına dağıldığını belirten Aziz Kocaoğlu, gelen denetçilerin ihale veya belediye kanununu bilmeyebileceğini ancak mutlaka vergi mevzuatını iyi bilmesi gerektiği söyledi. Kocaoğlu, "Ancak iddia ediyorum ki 30 yıl önce bu işi (muhasebe) bırakan Aziz Kocaoğlu’nun o zamanki bilgisinin 10’da 1’i kadar vergi, muhasabe mevzuatlarından haberleri yok. Bırakın ihale, belediye mevzuatını, Yargıyı, bizi, içerdeki arkadaşları zor durumda bıraktılar. Eğer bunu Cumhurbaşkanı’na bağlı Denetleme Kurulu veya kurulan pek çok denetim kurulunda mevzuatı, devleti, belediyelerin nasıl çalıştığını bilen insanlar yapsaydı bunlardan hiçbiri olmazdı. Sayıştay raporundan suç unsuru yaratmak olmaz. Sayıştay raporlaında iddialar olur, bunlar savunulur. Kalanlar ilama bağlanır. İlama bağlandıktan sonra bir suç var ya tanzim edilirse suçun büyüklüğüne göre sonra yargı süreci başlar. Sayıştay raporundan bir şeyler çıkartmaya çalışmanın mantığı ve zemini yoktur. Ama oldu. Yargı sürecinin bir an önce gerçeleşmesini bekliyoruz" diye konuştu.(VATAN)