Aysel Tuğluk ile Abdullah Öcalan arasında geçtiğimiz Pazartesi günü yapılan görüşmenin ayrıntıları.

Geçtiğimiz hafta başında İmralı’da avukatı sıfatıyla Abdullah Öcalan’la görüşen DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, NTV Haber Müdürü Mete Çubukçu ile konuştu.

ntvmsnbc’de de yayımlanan konuşmanın ayrıntılı şekli dün Radikal İki’de yer aldı. Tuğluk’un aktarımlarından altı çizilmesi gereken bölümler şöyle:

"...Öcalan bu savaşı başlattığında bunun gerekliliğine ne kadar inandıysa şimdi de sorunun demokratik yollardan çözülmesi gerektiğine o kadar inanıyor. Liderliğini yaptığı Kürt hareketinin de dönüşümünü sağlamaya çalışıyor.

...Tüm ateşkes ve arayışlar onunla başladı ama dikkat edin onunla bitmedi, bitirilmedi! Kürt meselesinin demokratik çözümü için çabasını halen her şeye rağmen sürdürüyor.

...Öcalan iki önemli şey söyledi: Buradaki görüşmelerin sonucunu karşılıklı olarak üzerinde uzlaşılacak iki protokol şeklinde ele alıyorum. Güvenlik boyutu-protokolü; PKK ve KCK’yla beraber yürüteceğim, onlar bana uyarlar. Diğeri ise demokratik haklar ve anayasa boyutu-protokolü; yani DTK ve BDP. Bu kesimlerle görüşmem lazım ve eşgüdüm içinde olmalıyım. Bunlarla diyalog kurmam lazım.

...Nihayetinde yeni bir sürecin başındayız. Bir yıl içide belirtilen iki esas hayata geçirilirse, o zaman pozitif barış sürecine girebiliriz.

...Hükümet içinde bulunduğu süreci kurtarmaya mı çalışıyor, seçime kadar oyalıyor mu? Halen bu konuda bir netlik oluşmadı. Sadece olmazlar üzerinden meseleye yaklaşıyorlar.

Öcalan süreci başlatandır ve destekliyor. Devlete, hükümetten daha fazla güveniyor. Kendisi devletin AKPden ibaret olmadını belirtti. 'Ben burada devletle görüşüyorum, hükümetle değil' dedi. Espri biler yaptı: "Hükümet deyince Erdoğan kızıyor."

...Sanırım bu hafta içinde bir ateşkes kararı açıklanır, hem de uzun süreli bir ateşkes olması beklentisindeyiz. Ayrıca Öcalan, sınır ötesine çekilmek için erken olduğunu, şartların oluşmadığını söylüyor.

Hükümet acil olarak, durmuş gibi görünen askeri ve siyasi operasyonları gerçekten durdurmalı, tutuklu BDP’liler bırakılmalı, diyalog kanalı sürekli açık tutulmalı ve Kürt meselesindeki dil değişmeli. 4 EKİM 2010

NTV-Radikal