Yargıtay Başkanı Gerçeker: Biz yargı olarak üzerimize düşen uyarı görevini, doğru bulduğumuz şeyleri söyleme görevini yerine getirmeye çalışıyoruz. Onun dışında bizim yapabileceğimiz zaten bir şey yok.
YARGITAY Başkanı Hasan Gerçeker, çağdaş hukuk devletinde ve demokratik hukuk devletinde hiçbir zaman yargı, yürütme ve yasamanın karşı karşıya gelmeyeceğini belirterek, "Bunlar yan yanadır. Ne üst üstedir, ne alt altadır, hepsi yan yanadır. Hepsinin görevleri, sorumlulukları, yetkileri Anayasa ile belirlenmiştir. Herkes bu yetki ve sorumluluğu dahilinde bir bütünlük içerisinde görevlerini yapmak zorundadır. Onun dışında böyle bir görünüm olması güzel değil. İnşallah en kısa zamanda bu görünümden kurtuluruz. Bütün bu üç ana erkimiz yasama, yürütme, yargı olarak gerçek işlevine kavuşur. O zaman da özlediğimiz çağdaş demokrasiyi biz gerçekleştirmiş oluruz" dedi.
VİCDANLAR İNSANLARIN KALBİNDEKİ MAHKEMELERDİR
İstanbul Kültür Üniversitesi'nde düzenlenen "Çocuk ve Hukuk" konulu kolokyumun açılışını yapan Yargıtay Birinci Başkanı Hasan Gerçeker, Anayasa'nın 138'inci maddesinin 1'inci fıkrasında hakimlerin görevlerinde bağımsız olduklarını ve anayasa, kanun ve hukuka uygun olarak vicdani kanatlerine göre hüküm verdiklerini belirterek "Vicdani kanaat, kavramı öne çıkmaktadır. Çünkü vicdanlar, insanların kalbindeki mahkemelerdir" diye konuştu.
DAVA YIĞINI
Hasan Gerçeker, ülkenin genel sorunlarının kaynaklık ettiği hukuksal uyuşmazlıkların bir dava yığını halinde mahkeme binalarında çözüm beklediğini belirterek, "2009 yılı itibariyle incelenmesi gereken dosya sayısı yıl içinde gelen 945 bin 720 dosya ile birlikte 1 milyon 675 bin 378'e ulaşmıştır. Bu rakamlar ile karşılaştırıldığında ürkütücü bir durum yaşanmaktadır. Bu rakamlar taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi yönünden de sıkıntı yaratmaktadır" dedi.
ALTYAPI SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gerçeker, kuvvetler ayrılığı ilkesi bağlamında hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının gerçekleştirilmesinin, özlenen adaletin çabuk ve verimli bir şekilde gerçekleşebilmesi için mutlaka altyapı sorunlarının giderilebilmesi gerektiğini belirtrek şunları söyledi:
"Biz bunları hep söylüyoruz, söylemek zorundayız. Çünkü yargı, adalet dağıtan bir müessese olarak toplumun güvencesini, temelini teşkil eden bir mekanizma. Yargının bu altyapı sorunları çözümlenmediği sürece de yargının istenilen şekilde verimli, güvenli, adaletli bir hizmet vermesi de hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Öncelikle bu sorunların mutlaka çözülmesi gerektiğini söylüyorum. Bu gün yargının çok sorunu var. Çok büyük bir iş yükü sorunumuz var. Bunu halledilebilmesi için hakim, savcı sayısının Avrupa standartlarına gelmesi gerekiyor. Personel sayısı yetersiz. Eğitim, hukuk fakültelerinden başlaması gerekiyor. Çok kaliteli bir eğitim verilmesi gerekiyor. Eğitimden sonra adalet akademisinin mutlaka çok özerk bir yapıya kavuşturularak gerçekten bir akademi olarak hakim, savcı yetiştirecek hatta, hukukçu, avukat, noter yetiştirecek bir niteliğe kavuşması gerekiyor. Adli Tıp Kurumu yine aynı şekilde özerk bir yapıya kavuşturularak bugünkü ağır, hantal yapısından mutlaka kurtulması gerekiyor."
TARTIŞMAYA GİRMEK İSTEMİYORUM
Başka bir gazetecinin "Sayın Başbakan, anayasa paketine karşı çıkanları Einstein'in izafiyet teorisine karşı çıkanlara benzetti" sözü üzerine de Gerçeker, "Olabilir, ben o konularda hiçbir şekilde tartışmaya girmek istemiyorum" diye yanıtladı.
UYARI GÖREVİMİZİ YAPIYORUZ
Bir gazetecinin "Yargıyla, yasamanın arasındaki sorunun aşılması için bir adım atmayı düşünüyor musunuz" sorusuna ise Gerçeker, "Biz yargı olarak üzerimize düşen uyarı görevini, doğru bulduğumuz şeyleri söyleme görevini yerine getirmeye çalışıyoruz. Onun dışında bizim yapabileceğimiz zaten bir şey yok. Bundan sonrası yasamının görevindedir. Yasama görevini yapacaktır. Zaman gösterecek o görev ne şekilde meydana gelecek" dedi.
KAMUOYU DEĞERLENDİRSİN
"Anayasa paketi bu haliyle geçerse, yasama, yürütme, yargı ayrı erk olmaya devam edecekler mi?" sorusu üzerine de Gerçeker, "Bilemiyorum, onu bugüne kadar söylemlerim sonucu olarak sizler ve kamuoyu değerlendirsin" dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ DEMOKRASİ İÇİNDE VAR
Hasan Gerçeker, başkanlık sistemiyle ilgili ikinci kez soru sorulması üzerine de, "O çok önemli bir konu. Böyle ayaküstü değerlendirilecek bir konu değil. Onları çok iyi tartışıp değerlendirmek gerekiyor. Dünyanın birçok ülkesinde başkanlık sistemleri de var. Demokrasinin dışında olan bir sistem değil. Bu söylediğim gibi çok acele değerlendirilecek bir konu değil" diye yanıtladı.
DÜZELTME YAPTIM
Gerçeker, "konuşma metinlerinde bazı önemli yerlerin, eleştirilerin üzerini çizip söylemesinin" nedenin sorulması üzerine de, "Daha çok düzeltme olarak yaptım. Redaksiyondu, düzeltmeyle ilgili imla yanlışları vardı. Onlar yok zaten, onları kabul etmiyorum. Onları söylemedim zaten" dedi.