BAŞÖRTÜSÜ SÖZLERİ SEÇİME YÖNELİK
Son zamanlarda renksiz bir anlayışla CHP de AKP’nin yanında konum almaya başlamıştır. Başörtüsü meselesiyle ilgili yaklaşımları ibretlik bir hal almıştır. Başörtüsü konusuyla ilgili dile gelen her sözün genel seçimlere yönelik siyasi bir yığınaktan ibaret olduğuna dair kuşkularımız çoğalıyor.
Bu meselede vagon olmaya hazır olan Başbakan Erdoğan sürekli sorunu kaşıyor. Başka alanlarda lokomotif olan Başbakan Erdoğan’ın bu konuda vagon olması çelişkili olduğunu gösteriyor. Kimi zaman İran modeli ya da Pakistan örneği baz alınarak çözümden uzak sudan bahaneler üretilmiştir.
CHP O ZAMAN Anayasa Mahkemesi’NE GİTMİŞTİ
17 Ocak 2008’de başörtüsü konusunda tekliflerimizi kamuoyuna iletmiştik. Ve devamında AKP ile vardığımız mutabakat gereğince anayasanın ilgili kısımlarının değiştirilmesi konusunda anlaşmıştık Meclis’te de 409 vekilin oyu ile kabul edildi. Bugün başörtüsü konusunu çözme konusunda iştahlı olan CHP o zaman konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürmüştü.
MESELEYİ MECLİS’TE ÇÖZELİM
O zaman gelin kangren haline dönen meseleyi Meclis’te hep birlikte çözelim. Üniversitede başörtüsü sorununun giderilmesine biz varız ve buradayız. Başörtüsü inanç özgürlüğü ile ilgilidir ve konuyu başka yerlere çekmeye gerek yoktur.
Başörtüsü konusu gündeme geldiğinden beri mahalle baskısından bahsedenlerin bu kaygıları şu haliyle yersizdir ve çözümsüzlük için dayanak arayanlara destektir. Başörtüsünün serbest kalması laikliği zedelemez. Başörtüsü takan da takmayan da bizim açımızdan değerlidir
DİYANET’E SORMAYA GEREK YOK
YÖK Başkanı tarafından bir üniversiteye gönderilen yazıyla öğrencilerin dersten kılık kıyafetleri yüzünden çıkarılmayacağı belirtilmiştir. Bu yazı fiili bir durum yaratmış, meselenin uygulamadaki çözümüne yeni bir ivme kazandırmıştır. Bazı üniversiteler de kızların türbanla okula girmesine rıza gösterdi.
Yapılması gerekli olan düzenleme yalnızca üniversitelerle sınırlı olmalı. Ve başörtüsünün nasıl kullanılacağı konusunda moda tasarımcılarına ya da Diyanet’e görüş sormaya gerek yok. AKP hükümeti ve CHP’yi bu sorunu çözmek için sorumluluk almaya davet ediyoruz. Ve konuya destek vermeye hazırız.
HSYK’DAKİ İSTİFALAR
Ülkemiz AKP hükümetinin neden olduğu krizle karşı karşıya. Krizin temelinde bir adalet kurumu var. HSYK’dan istifalar oldu. Böylelikle asil üye olarak Bakan ve Müsteşarın dışında asıl üye kalmadı. 3 tane de yedek üye kaldı. Hükümet ile yargı arasındaki gerilim bu noktaya kadar geldi.
Adaleti siyasi hırslarına feda eden Başbakan Erdoğan ve ilgili bakanı istifaların yegane sorumlusudur
Başbakan Erdoğan hukukun üstünlüğü derken kendi partisinin üstünlüğünü kastettiği daha iyi anlaşılmıştır.
Recep tayip Erdoğan hukukunu başlatmak istiyor. Mesele ciddidir. Devlet ve millet olarak bizi ayakta tutan adalet duygusunun tahribi kimsenin hayrına olmayacaktır.
AKP KENDİ YARGISINI KURUYOR
AKP adaleti tarumar ederek devleti çökertmek istiyor. HSYK’ya ve Anayasa Mahkemesi’ne kimlerin atanacağı her şeyden daha önemli hale geldi. AKP kendi yargısını kurmaya başlamıştır, tehlike hat safhaya gelmiştir
GÜL DEVREYE GİRMELİ
Rüşvet ve kayırmacılıkla ilgili pis kokular her tarafa yayılmıştır. Başbakan Erdoğan kural tanımaz bir tavır içinde. Sayın Cumhurbaşkanı devreye girmeli ve kurumların ahenkli çalışmasını sağlayacak girişimlerde bulunmalı.(12 EKİM 2010)