Arıtman'ın Büyükanıt'a yazdığı mektup şöyle: 

Size tüm Türk analarının, kadınlarımızın temsilcisi olarak sesleniyorum. Lütfen Feryadımızın Duyun! Durdurun bu kanı! Durdurun bu hain saldırıları! Artık gencecik evlatlarımızın, fidanlarımızın hain pusularda şehit edilmesine dayanamıyoruz. O gencecik bedenleri, yaşam sevinçlerimizi, tüm umutlarımızı al bayrağa sarılı tabutlarda gömmek istemiyoruz. Vatanımızı ve evlatlarımızı koruyun. Onları size emanet ettik…   Türk Ordusu büyüktür, güçlüdür, yedi düvelle baş eder. Bunu bir kez daha gösterin. Bitirin bu hain saldırıları, bitirin bu PKK’yı. Biz analardan istenecek her türlü fedakarlığa hazırız ama evlatlarımız alçakça öldürülmesin. Bu gerilla savaşını profesyonel askerlerle yapın. Güneydoğudaki tüm yolları asfaltlatın. Mayın döşenmesin! Askerlerimizi çelik yelek vs. gibi her türlü teçhizatla donatın Bu uğurda nikah yüzüklerimiz dahil neyimiz varsa bağışlamaya hazırız. Açtırın bir hesap, kurun bir merkez, neyimiz varsa getirip verelim. Paraysa para, cansa can. Gerekirse milyonlarca Türk kadını dağ taş demeden güneydoğu sınırında etten bir duvar örmeye, göğsümüzü siper etmeye hazırız. Çağırın gelelim. Dünyaya Türk kadınının, Türk anasının yürekliliğini, kararlılığını gösterelim. Başımızdaki hükümetten umudu kestik. Onlar da bu konuda politik kararlılık ve irade yok. Ama milletimiz kararlıdır. Bu milletin bağrından çıkan Türk askeri de kararlılığını ve gücünü göstersin. Millet olarak yanınızdayız.  Sayın Paşam, yarın TBMM’ye gelecek “Lübnan’a Asker Gönderme Tezkeresi” oylanmadan önce konuşun. Askeri, stratejik, tarihsel, sosyolojik ve bilimsel gerçekleri anlatın. Asker sadece verilen emri uygular demeyin. Türk askeri vatana, millete karşı gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içeren emirleri uygulamak zorunda değildir. Görevi herkese, her şeye karşı   vatanı ve milleti korumaktır. Barış gücü aldatmacası adı altında bizim olmayan savaşlarda ölecek evlatlarımız şehit bile sayılamayacaktır. Lütfen konuşun ve bu yanlışı önleyin.        EVLATLARIMIZI ÖNCE ALLAH’A SONRA SİZE EMANET EDİYORUZ."