Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
40,3912
EURO
47,0429
IMKB
10.366,000
ALTIN
4.350,440
 
Hava Durumu ANKARA
13 / 34 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"EĞER KIZIM ÇİNGENE İLE EVLENMEK İSTERSE!"
 EĞER KIZIM ÇİNGENE İLE EVLENMEK İSTERSE!
 
Son günlerin en çok tartışılan ismi Devlet Bakanı Faruk Çelik BUGÜN'e konuştu...
 
22.3.2010 - 08:25
Alevi çalıştayları sayesinde büyük bir hazinenin ortaya çıktığını belirten Bakan Çelik, cemevlerine mali kaynak aktarılacağını söyledi.“Madımak’ın tabelası inecek” diyen Çelik, Romanlar’a yönelik önyargının kendinde de olduğunu söyledi...

Röportaj: Seda ŞİMŞEK


Yaptığı açıklamalarla son günlere damgasını vurdu. Hükümetin Alevi ve Roman açılımının koordinatörü Devlet Bakanı Faruk Çelik, yine çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. Ergenekon soruşturması çerçevesinde ortaya çıkan provokasyon planları akıllara Madımak Oteli'nde yaşananları da getirdi.

Bakan Çelik, Sivas'ta herkesin kapalı kapılar ardında söylediği ancak yükses sesle dile getiremediği hakim kanaati cesurca seslendirdi, suçluların cezalandırılması konusunda kamu vicdanının tatmin olmadığına dikkat çekti. Alevi açılımı sürecinde devletin Alevilik ile ilgili hafızasını yenilediğine işaret eden Bakan Çelik, Alevilik tanımında da Alisiz Alevilik ve Aleviliği şamanlığa kadar götüren anlayışlara karşı Hak-Muhammed-Ali çizgisinin ortak tanım olarak benimsendiğini açıkladı.

İstanbul'da gerçekleştirilen sazlı sözlü Roman açılımının ardından Bakan Çelik, toplumda "Çingeneler’e" karşı var olan önyargının kendisinde de olduğunu itiraf etti.

Alevi açılımı sürecini yönetiyorsunuz, gelinen nokta nedir?

Herkes herkesi daha gerçekçi görmeye, herkes herkesle birinci elden görüşmeye, konuşmaya başladı. Biz devlet olarak alacağımızı aldık. Gerçekten hazine değerinde 7-8 ciltlik bir eser ortaya çıktı. Aleviler’in talepleri ve Alevilik meselesine bakışla ilgili tüm kesimlerin değerlendirmelerini içeren bir hafıza yenilemesini gerçekleştirdik.

Bu talepler pratiğe nasıl dönüştürülebilir o safhadayız. Din Kültürü Ahlak Bilgisi ve isteğe bağlı din eğitimi ile ilgili bunun yanında cemevlerinin statüsü konusunda komiteler oluşturulacak. Çalışmalar bitirince hükümet bir karar aşamasına gelecek.

İSTEĞE BAĞLI EĞİTİM GELECEK

Alevilik tanımı noktasında bir uzlaşma sağlandı mı? Nasıl bir tanım yapılacak?


Biz kimsenin inancını, inancının sınırlarını, boyutlarını tayin edemeyiz, bu gönül meselesi. Mesela, İslam ile ilgili genel bir tanım yapılsa, "Tek yaratıcı Allah, onun görevlendirdiği peygamber Hz. Muhammed, Kitabı Kur'an" denilir. Biz "Ben Kur'an-ı Kerim'i şöyle anlıyorum" diye bir işe girmiyoruz. Nasıl anlıyorsan ona göre yaşarsın, bu beni ilgilendirmez. Hz. Ali'nin halifeliği konusu, bakış açıları sizin yorumunuzdur, beni de kimseyi de bağlamaz. O yönüyle bir tanımlamanın karşısındayız. Ama, genel bir çerçevenin gerekli olduğu inancındayız. Aleviler'de genel çerçeve konusunda Hak- Muhammed- Ali çizgisinde ittifak var.

İsteğe bağlı din eğitimi nasıl olacak?

Anayasa’da var, yapılmıyor. Anayasa buna cevaz veriyor. Uygulamanın nasıl yapılacağı konusunda teknik heyetin çalışması gerekiyor. İslam'ın farklı yorumuyla ilgili her kültürü çocuğun öğrenmesinde fayda var. Çocuğun Aleviliği, Sünniliği, Caferiliği, Nusayriliği bilmesinde bence hiçbir mahsur yok.

Coğrafya dersini öğrenirken, "Filan bölgeyi görmeyin, filan nehirleri okumayın, filan dağları okumayın" diye bir şey olabilir mi? Bütün vatandaşlarımızın çocukları dinlerle ilgili kültürel bilgiyi alsınlar, ama din eğitimi ayrı. "Benim çocuğum şu konuda bir eğitim almak istemiyor" diyor, isteğe bağlı eğitime Anayasa imkân veriyor, yasal düzenlemesini yapalım diyoruz.

CEMEVLERİNE KAYNAK

Cemevlerine nasıl bir statü verilecek?


Teknik heyetler cemevlerinin statüsü ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile isteğe bağlı eğitimin sisteme nasıl uyarlanacağı konusu üzerinde çalışacak. Cemevlerine statü ne şekilde verilebilir şimdi bilemiyorum, ama mali bir kaynağın tahsisi konusunda ittifak var.

Madımak Oteli konusunda bir karar verildi ama değil mi?

İstimlak noktasına geldik, orasını istimlak edip Madımak tabelasını indirmeyi hedefliyoruz. Sivaslılar oranın kütüphane olmasını istiyorlar. Alevisi ile Sünnisi ile herkes "Bu olayı biz anarız, devlet de gelsin, ama burası bir çatışma alanı olmasın" diyor.

MADIMAK'IN FAİLLERİ DIŞARIDA

Olaylara yol açan suçluların cezalandırılması konusunda kamu vicdanı tatmin mi?


Sivas'ta suçluların yargılanması ile ilgili son derece sıkıntılı tablo var, bunu gördüm. Biz yargının kararlarını eleştirmek noktasında değiliz, ama suçsuz bir çok insanın mahkûm olduğunu açıkça söylüyorlar. Gerçek suçluların çekip gittiği konusunda Sivas'ta görüşbirliği var. Yargılanıp, hapse atılanlarla ilgili çok haksızlık olduğu, gerçek faillerin onlar olmadığı konusunda hakim görüş var.

Eğer öyleyse, çok büyük bir mağduriyet var, insanları yaşarken ölü konumuna sokuyoruz. Ailelerini kaybedenler de suçluların bir yerlerde göründüğünü söylüyor. Mahkemenin kararına müdahil olmamak kaydıyla söylüyorum, kamu vicdanı olayın gerçek faillerinin farklı çevrelerde, dışarıda olduğunu söylüyor.



KAMU GÖREVLiLERi HALKIMIZI MEZHEPSEL AYRIMA TABi TUTAMAZ

3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in Erzincan'da Alevi köylerine yardım yapmasına ilişkin açıklamanız tartışma konusu oldu.


Ben olayın yargıya intikal eden boyutuyla ilgilenmem. Erzincan'da yaşanan olaylarla ilgili başlayan yargı sürecinin Alevi-Sünni tartışmasına dönüştürülmesi son derece yanlıştır. İnsanlar ve inançlar arasında ayrım yapılamaz. Hiçbir kamu görevlisi ister komutan ister vali ister başka bir kamu görevlisi olsun, hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında bir ayırım yapması, köyler kasabalar arasında bir ayırım yapması söz konusu olamaz. Bu, kamu göreviyle bağdaşmaz. Kamu görevlisi olan insanlar mezhepsel açıdan halkımızı ayrıma tabi tutamaz. Olayın iki yönü var, nötr baktığımız zaman ikisi de tasvip edilemez. Vatandaşlar, köyler arasında bir ayrım olamaz. Bununla beraber mezhepsel açıdan da halkımızı ayrıma tabi tutamayız. Komutan, vali, tüm yetkililer bizim köylerimize, Alevi köyüne yardım etmişse ne mahsuru var?

Hiçbir mahsuru yok. Alevi köyüne de yardım etmeli, diğer köye de yardım etmeli. Alevi köyüne iki kere fazla gitti, beş kere fazla gitti meselesini gündeme getirmek yanlıştır. Bu ayrımcılığı körükleme anlayışıdır.

Alevi açılımı sürecinde bir tehdit aldınız mı?

Ben böyle bir olay yaşamadım, ama zor bir süreç olduğu doğru. Ben açılımların en ağırının Alevi- Sünni konusu olduğu inancındayım. Çünkü, bir kelime, bir cümle bile tüm çalışmaları yok mesafesine çekebilir. Bu süreçten rahatsız olanlar var. Yurtdışında, içeriden, dışarıdan rahatsız olan unsurlar var. Ama, bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Alevi ile Sünni'nin birbiriyle derdi yok. Anadolu'da binlerce yıl dost ve kardeşçe yaşıyorlar, yaşamışlar. Bunları istismar eden, ön yargıları besleyip, bu önyargılarla Alevi ile Sünni'yi birbirine düşmanmış gibi bir noktaya taşıyan, bu sahada çalışma yapan çok kesim var. Biz teslimiyetçi bir anlayışla bu işte olamazdık.

KIZIM ÇiNGENE iLE EVLENMEK iSTERSE BENDE DE ÖNYARGI VAR


Roman açılımıyla birlikte Türkiye’de bir ilke imza attıklarını vurgulayan Bakan Çelik, toplumdaki “Çingene’ye kız verilmez” önyargısının kalkması gerektiğini söyledi...

Bütün açılımlar sancılı süreçlerle yaşanırken, Roman açılımı çalgılı, sazlı-sözlü yaşandı.

Hem Roman kalarak hem de birinci sınıf vatandaş olarak ilk kez Başbakan ile ilk kez devletle buluştular. Romanlar vatanperver insanlar, bunu da açıkça ifade etmek isterim. Her türlü yokluğa rağmen, vatanına, milletine, bayrağına bağlı bir millet. Avazlarının çıktığı kadar bağırarak İstiklal Marşı'nı söylediler, birçoğunun da ağladığına şahit olduk.

Başbakan'ın Kibariye ile ilgili bir değerlendirmesi oldu mu?

Sayın Başbakan otururken, "Kibariye gelmek üzere. Gelecek gibi bir duruşu var" dedi, Kibariye'nin geleceğini hissetti. O bu sözü söyledikten sonra Kibariye hareket etti ve hızlı bir şekilde geldi. Başbakan'ı yakından ilk olarak gördü sanırım. Sayın Başbakan'ın yakışıklılığını da teslim etti. Samimi bir atmosferdi. Romanlar'dan birkaç sanatçı üzerinde talep gelmişti, Kibariye'yi uygun bulduk, davet ettik, geldi, şarkılarını söyledi.

Başbakan toplantı sonrasında bir değerlendirme yaptı mı?

Başbakan bu toplumu biliyor. Biz, yaşadıkları ortamla ilgili bazı fotoğraflar çekip, kendisine götürdük. Onları görünce çok duygulandı, "Bir an önce bu çalışmayı bitirin. Bu devirde böyle bir yaşam olamaz. Bu çağda, bu imkânlar içinde bu çocukları kendi kaderlerine terkedemeyiz" dedi.

Çocukların ayrımcılığa tabi tutulması onu çok etkiledi. Özellikle çocukların okullara kabul edilmemesi, kabul edilen çocukların dışlanması çok etkiledi. Başbakan kendisine uzaktan el sallayan küçük kız çocuklarını yanına aldı, onları sevdi, ellerini öptü. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, 8- 10 yaşındaki bir Roman kız çocuğunun elini öpüyor. Bunlar son derece önemli.

Toplumda "Çingene’ye kız verilmez" diye bir gelenek var, açılım süreci ile bu geleneği yıkabilecek misiniz?


Bu bir gelenek değil, önyargı. Önyargılardan beslenen bu anlayışların ortadan kalkması gerekiyor. "Çingene" kızın, "Çingene" delikanlının ne suçu var? O kadar güzel Çingene kızlarımız var. Mavi gözlü, sarışın, esmer gençler... Kız verilmemesinin altında yatan neden delikanlının eksikliği, kız alınmamasının altında yatan neden kızın eksikliği değil. Önyargılar. Sosyo-ekonomik durumun beslediği bir tablonun sonucu. Naylon çadırda, barakada yaşayan Roman vatandaşın yaşamı ile apartmanda, sıcak sulu, doğalgazlı bir yaşam bir anda nasıl bütünleşebilir? Bu ancak Ferhat ile Şirin'in aşkı ile mümkün olabilir.

Mesela siz kızınızı Çingene’ye verir misiniz?

Birincisi o kızımın bileceği bir şey de ikincisi o önyargı hepimizde hâkim. Bunu saklamaya gerek yok, açık, şeffaf olmamız gerekiyor. Bu önyargı belki Roman vatandaşlarımızda da var. Arada bir uçurum var, bunu kapatmamız gerekiyor. Bunu kapattığımız an toplum olarak rahat edeceğiz. Milli birlik bu işte. Herkesin birbirini eşit gördüğü, kimsenin kimseyi aşağılamadığı bir toplum.

ROMANLAR'A POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMALI

"Çingene’ye beylik vermişler önce babasını asmış" gibi kullanılan sözler var. Bu sözler ne olacak?


Geçmişteki geleneklerimizin bugüne taşınması hepsinin yüzde yüz doğru olduğu anlamına gelmiyor. O insanları öteki insan olmaktan çıkardığımız an bu sözler anlamını yitirir, tüm bu söylemler tarihin derinliklerinde kalır. n Aynı şartlarda, evi olmadan yaşayan Türkler olduğuna işaret edilerek, "Suçları Türk olmak mı" diye soruluyor. 100 lira taksitle evi biz yalnız Romanlar'a yapmıyoruz ki, bütün vatandaşlarımıza açık. Dar gelirli, çaresiz vatandaşımız için yapılacak bunlar. Romanlar bütün vatandaşlarımız için devam eden bir projeye dahil oluyor. Bunun ötesinde zaten Romanlar'a bir pozitif ayrımcılık ihtiyacı var, çünkü çok dezavantajlı konumdalar.

NEVRUZ ATEŞİ BİRLİĞİMİZİN MEŞALESİ

Hükümetin açılımlarının ardından Nevruz kutlamaları var, bu sene Nevruz bir başka mı kutlandı?


Nevruz, bahar bayramı, tabiatın uyanışı. Bizim coğrafyamızda çok eski bir gelenek. Bir ortak kültür olarak bunu değerlendirmek çok daha doğru olur. Nevruz kardeşliğin şenliği, Nevruz ateşi de birliğimizin meşalesi.

BURSASPOR AÇILIMI

Bursaspor lider oldu.


Son viraja girdik sayılır. Bursaspor son 9 haftaya lider olarak girdi. Çok disiplinli bir teknik direktörü var. Disiplinli teknik direktör sayesinde bugünlere geldi. Onunla bu süreci başarıyla tamamlayacağına ve şampiyon olacağına inanıyorum. Bursa yıllardır bu hasreti çekti, Anadolu kulüpleri bu hasreti çektiler. Trabzonspor'dan sonra Bursaspor'un bunu başaracağına inanıyorum. Bursaspor'un şampiyonluğu Türk futbolu açısından da önemli bir açılım olacak.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


KAMYONDAKİ BOMBALAR"MİADI GEÇMİŞ" ÇIKTI..

AKP'NİN YAPTIĞI HUKUK'UN YÜZ KARASI

ABD,"İRAN'A ARKA ÇIKAN TÜRKİYE BEDELİNİ ÖDEMELİ"
»  İSTANBUL'DA LALE DEVRİ
»  "ÇÖZÜLEN ÜLKE TÜRKİYE" KONFERANSI
»  AKP'Lİ VEKİLE AĞIR KÜFÜRLER
»  TEKELCİLERE 'DESTEK VERDİN' CEZASI YAĞDI
»  KÖŞE YAZARLARINA KIZMAYI SÜRDÜRDÜ
»  SANATÇILAR İSYAN ETTİ
»  BAŞBUĞ: SALDIRAY BERK'E NEDEN KEFİL OLDUK
»  ERDOĞAN ERGENEKON'U 2003'DE ÖĞRENMİŞ
»  BAKAN YANLIŞ YAPTIKLARINI İTİRAF ETTİ
»  ADANA'DA İKİNCİ DURAK VAK'ASI
»  DUBLE YOLLAR'DAN SONRA 'DUBLE DEMİRYOLLARI' GELİYOR
»  AKDENİZ ANKETİNDE ŞAŞIRTAN SONUÇ!
»  BİR 100 BİN ERMENİ ELEŞTİRİSİ DE CHP'DEN
»  "SAVCILARI DENİZ FENERİ İÇİN NEDEN ÇAĞIRMIYORSUN?"
»  BAŞBUĞ, RUHAT MENGİ'YE KONUŞTU
»  ERDOĞAN'I SEVEN BİR TEK KİBARİYE KALDI
»  DANİMARKA VİZEYİ KALDIRDI
»  MHP'DEN SANATÇILARA TEPKİ
»  TAŞ ATAN ÇOCUKLAR ALT KOSMİYONDA
»  MHP'Lİ VEKİL'DEN İLGİNÇ DARBE ÇIKIŞI!
»  GÖKÇEK, OTOBÜS ŞOFÖRLERİNDEN ANAYASA DESTEĞİ İSTEDİ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.