Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,7839
EURO
43,1272
IMKB
9.705,000
ALTIN
4.060,510
 
Hava Durumu ANKARA
8 / 17 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
50 BİN ÖĞRETMENE MEB İŞKENCESİ..
50 BİN ÖĞRETMENE MEB İŞKENCESİ..
 
İmamları Öğretmen olarak atayan MEB asıl mesleği öğretmenlik olan 50 Bin sözleşmeli öğretmene işkence çektiriyor.
 
30.12.2007 - 00:16

Bu eziyete dur deyin!...

Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığımızın öğretmen atamalarında kadrolu öğretmen atamaları ile birlikte aynı anda ve aynı şartlarda yapılan öğretmen atamalarında sözleşmeli öğretmen olarak atananların sayısı 50 bine yaklaşmıştır. Ben Konyalıyım ve 2 yıl önce Urfa'ya sözleşmeli sınıf öğretmeni olarak atandım. Milli Eğitimin bu farklı öğretmen atamasındaki gerekçesi KPSS’den alınan puan üstünlüğü değildir. Örneğin, benden önce benim KPSS puanımdan çok daha düşük puanlı bir aday kadrolu olarak atanırken, ben zorlukla ancak sözleşmeli olarak atanabildim. Benden sonra ise benim puanımdan çok daha yüksek KPSS puanına sahip arkadaşlar yine sözleşmeli atandılar. Yani mesele sadece KPSS’deki puan üstünlünlükleri değil.

Bildiğiniz gibi artık M.E.B. öğretmen atamalarında, örneğin 20 bin atama yapacaksa bu sayının 10 binini sözleşmeli olarak almaktadır. İşte mesele de burada baş gösteriyor. Bu iki farklı türde istihdam edilen öğretmenlerimiz arasında inanılmaz derecede konum farkı bulunmaktadır. Özlük ve sosyal haklar bakımından birçok ayrı durum söz konusudur. Sözleşmeli olarak atanan öğretmenlerimizin aleyhinde olan bu durumdan, başta kendileri olmak üzere, aileleri, diğer kadrolu meslektaşları, okullarındaki idarecileri ve en önemlisi öğrencileri ile velileri olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu müşkül durumu bizzat yaşayan bir “öğretmen” olarak bu zorlukları ve sıkıntılarımızı uzun uzun anlatacak değilim.

“Sözleşmeli ve Kadrolu Öğretmenler Arasındaki Farklar” konusu daha önce defalarca muhtelif internet sitelerinde ve bazı basın yayın kuruluşlarında yayınlandı. (Ben de yazımın sonunda sizlerle tekrar paylaşıyorum o farkları, bilginiz yoksa lütfen okuyunuz) Sözleşmeli öğretmenlerin aldıkları aylık ücret kadrolu olarak atananlar ile farklı değildir, yani mesele maddiyat sorunu değil psikolojik bir sorundur ve bu ruhsal çöküntü sözleşmeli öğretmenleri mutlaka etkilemektedir. Zevkle görevimi yapmama rağmen, okulumdaki hizmetliler dahi bizleri öğretmen olarak görmemekte, biz öğrencilerimizin dünyalarına girmeye çalışırken öğrencilerimiz bizden uzak durmaya çalışmakta ve sözleşmeli olduğumuz için her an okulu terk edeceğimizi düşünmektedirler. Görev sürem boyunca kim ne derse desin birkaç kez öğrenci velilerinden bazılarının çocuklarını sözleşmeli öğretmenden alıp kadrolu öğretmene vermek için okul müdürüyle görüşmelerine sahit oldum. 25 yaşımdayım ve halen evlenmeyi düşünemiyorum çünkü bir yuva kursam bile yarın sözleşmeli öğretmen olduğum için MEB tarafından her an sözleşmemin yenilenmeyeceğini bizzat MEB sözleşme metnimizde belirtmektedir. Öyleyse niye belirsiz bir geleceğe yatırım yapalım diyoruz ve hayallerimizi erteliyoruz. Evet her ayın 15’inde maaşımızı aynı kadrolular gibi alıyoruz ama bu iç sızısı durumun sadece 930 YTL sorunu olmadığını, ruh dünyamızda derin ızdıraplar yaşadığımızı nasıl anlatalım bilemiyoruz. “Aldığınız para kadrolular ile aynı, aynı şartlarda çalışıyorsunuz” denilerek hemen sözümüz kesiliyor. Ama anlatamıyoruz, biz seri üretim yapan bir fabrikada bir işçi değiliz, biz eğitim yapıyoruz, eğitim işi biz çok iyi biliyoruz ki vicdan işidir, gönül işidir. Ordu’nun bir dağ köyünde 5 öğretmenle birlikte sımsıcak okulumuzda eğitim yaparken orada biz öğretmenleri vicdanlarımızdan başka denetleyen yok inanın buna. Müfettişin adını bilmediği yerlerde , öğretmensiz okullarda çalışıyor bir çoğumuz. Ama şu işe bakın ki devletimiz bize para veriyor ama “öğretmen” diyemiyor.

İşte bütün mesele bu. Sözleşmelide belki 2. yılımı da dolduracağım ve bu aşık olduğum meslekte pişmeye de başladığımı hissediyorum, ben Ali Öğretmen, çok ağrıma gidiyor devletime yakınmak ama ne yapmalı nasıl etmeli bu dertten yine bizi devlet ve devlet adamlarımız kurtarmayacak mı? Bunun başka yolu yoktur. Bu memleketin öğretmeninin derdiyle hem dert olan yine bu memleketin idarecisidir. Ben Ali Öğretmen çok ağrıma gidiyor , yüzüm kızarıyor bu satırları yazarken ama siz devlet adamlarımıza son sözüm: Varsın bizi yine sözleşmeli öğretmen olarak nitelendirin ve varsın yine senelik bir sözleşme metni ile bize bu mesleği yaptırın ama lütfen artık şu Milli Eğitimimiz içindeki ikiliği kaldırın ve sözleşmeli öğretmenler ile kadrolu öğretmenlerin özlük ve sosyal haklarını eşitleyin. Sadece yeni nesillerimiz adına yapın bunu. Unutmayın bu dertten muzdarip sözleşmeli öğretmen sayımız 50 bine ulaşmaktadır.

Lütfen…..

Kadrolu ve Sözleşmeli Öğretmen Arasındaki Farklar

1- Sözleşmeli öğretmemenin Özür Durumu hariç il içi ve il dışı tayin hakkı yoktur. Kadrolulara bu hak tanınmaktadır.

2- Sözleşmeli öğretmenin ek dersinden SSK kesintisi yapılmaktadır. Kadrolularda böyle bir kesinti söz konusu değildir.

3- Sözleşmeli öğretmenler idareci veya müfettiş olamazlar. Bu konuda herhangi bir düzenleme ve mevzuat yoktur. Kadroluların bu konuda herhangi bir sıkıntısı yoktur.

4- Sözleşmeli öğretmenlerin hizmet puanları yoktur. Bu sebeple 1 yıl yada 20 yıl çalışmış olmalarının bir önemi yoktur.

5- Sözleşmeli öğretmenlerin eş, çocuk, doğum yardımları yoktur. Fakat tüm bu haklar kadrolulara tanınmaktadır.

6- Sözleşmeli öğretmenlerin maaşları her ilde farklılık göstermektedir. Bu konuda bir bütünlük sağlanamamıştır.

7- Bazı illerde maaşlar sözleşmede yer aldığı gibi her ayın 15 inde yatmamaktadır. Ayın 23 ünü ve 24 ünü bulmaktadır.

8- Sözleşmeli öğretmenlik hiçbir zemin hazırlanmadan, özlük hakları vb. hiçbir plan program yapılmadan, yönerge dahi hazırlanmadan hayata geçirilmiş ve sözleşmeli öğretmenler bu sebeple birçok sorunla ve de belirsizlikle karşı karşıya bırakılmıştır.

9- Sözleşmeli öğretmeler de kadroluların almış oldukları Temel ve Hazırlayıcı eğitim kurslarını almalarına rağmen, kadroluların stajyerliği kalkarken, asalete geçerken bu eğitim sözleşmelilere Mesleki Eğitim adı altında verilmektedir. Herhangi bir şekilde asalete geçme söz konusu değildir.

10- Kadrolularda kıdem ve kademe ilerleme varken, sözleşmelilerde göreve yeni başlayanla 25 senelik bir sözleşmeli öğretmen aynı maaşı alacaktır.

11- Milli Eğitim Müdürleri, Yardımcıları, Şube müdürleri, Okul müdürleri ve hatta Bakanlık çalışanları dahi Sözleşmeli öğretmenlerin özlük hakları ile ilgili bir bilgiye sahip değillerdir. Her ilde ve her kurumda farklı uygulamalar söz konusudur.

12- Sözleşmeli öğretmenler hakları olan konularda dahi idarecilerin bilgi eksikliğinden ötürü akla gelmedik onlarca sorunla ve problemle karşı karşıya kalmaktadır.

13- Sözleşmeli öğretmen geleceğini göremediğinden gönül rahatlığı ile aile kuramamakta, bankalardan kredi kullanamamakta ve hatta sözleşmeli öğretmenlere kız dahi verilmemektedir.

14- Sözleşmeli öğretmenler Kutsal ve Onurlu bir meslek olduğu halde göğsünü gere gere "ÖĞRETMENİM" diyememektedir. Bakanlık tarafından üvey evlat muamelesi görmektedir. İkinci sınıf insan muamelesi ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

15- Sözleşmeli öğretmenler görevli oldukları okullarda öğrencileri tarafından "Öğretmenim siz sözleşmeli misiniz? Siz geçici misiniz?" gibi sorularla rencide olmakta ve bu sorulara cevap vermekte zorluk çekmektedirler.

16- Sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmeleri her yıl ocak ayında yenilenmektedir. Yani Sigorta dâhil her sene çıkış-giriş işlemi yapılmaktadır. Uzun süreli sözleşme yapılmamaktadır.

17- Bazı illerde öğretmenlere dağıtılan banka promosyonları kadrolu öğretmenlere dağıtılıp sözleşmeli öğretmenler bu hakkın dışında bırakılmaktadırlar.

18- Sözleşmeli öğretmenlerin maaşları Maliye Bakanlığı tarafından karşılandığından, Bakanlık ödenek sıkıntıyla karşılaştığında, personel sayısında tasarrufa gitmeyeceğinin garantisi var mıdır?

19- Sözleşme metnimizin 13. maddesinin C bendi; (Taraflar, bir ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir). Bu madde ile Bakanlığın bu konudaki ciddiyeti, niyeti ve sözleşmeli öğretmenliğe yaklaşımı gözler önüne serilmektedir. Fakat bu maddeye yapılan hukuki itiraz neticesinde Danıştay tarafından bu maddenin yürütmesi durdurulmuştur.

20- Sözleşmemizin 13. maddesinin D bendi; Personelin sözleşmesi, norm kadronun gerektiği öğretmen temin edildiğinde veya sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalkması halinde sözleşmesi feshedilir. Bu Madde halen yasal olarak yürürlüğünü korumaktadır. Bu da iş garantisinin olmadığının resmi kanıtıdır.

21- Sözleşmemizin 13. maddesini Ğ bendi; Eğitim ve öğretimin devam ettiği dönemde aralıksız iki aylık süre zarfında sözleşme ücreti karşılığı ders yükünün doldurulamaması durumunda sözleşmesi feshedilir. Bu madde halen yürürlüğünü korumaktadır. Bu da iş garantisinin olmadığının resmi kanıtıdır.

22- Sözleşmemizin 17. maddesi; İş bu sözleşme ……/…/….tarihinden …/…./….. tarihine kadar geçerlidir. Yani her yıl sonunda görevimiz resmi olarak sona ermektedir.

23- Sözleşmeli öğretmenler kadrolular gibi asker öğretmen olarak askerliklerini yapamamaktadırlar. Burada da bir ayrımcılık ve haksızlık söz konusudur.

24- Hükümet geçtiğimiz dönemde 210 bin geçici işçiyi kadroya alarak sözleşmeli personel çalıştırma konusundaki kararlılığını bir kez daha göstermiştir. Ayrıca bu karar hükümetin Eğitimi tasarruf konusu haline getirdiğinin ve Eğitime verdiği önemin bir kanıtıdır.

25- Sözleşmeli öğretmenler bir taraftan mesleklerini icra ederken bir taraftan da kadrolu olmak için yeniden KPSS sınavına hazırlanmaya zorunlu bırakılmışlardır. Fakat Sözleşmeli öğretmenler zaten Bakanlık tarafından KPSS puan üstünlüğüne göre atanmaktadırlar. Yani Kadrolularla atama yöntemi olarak aynı kıstaslara göre bakanlık tarafından atamaları yapılmaktadır. Bakanlık 10 bin kadrolu 10 bin sözleşmeli atayacağı yerde 20 bin kadrolu atamış olsa zaten sözleşmeliler KPSS den aldıkları puanla kadrolu olma hakkını elde etmiş olmaktadırlar. Dolayısı ile olası bir kadroya geçirme durumunda en ufak bir haksızlık söz konusu olmayacaktır.

26- Kadrolu öğretmenlerden master ya da doktora yapanlar için atamalarda “eğitim özrü” hakkı vardır ve onlara kolaylık tanınmaktadır. Söz. Öğretmenlerden master veya doktora yapanlar için bu hak verilmemiştir ve çok zor şartlarda hem Meb’i hem de kariyerlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar.

27- Bilindiği gibi MEB. yurtdışındaki Türk vatandaşlarının eğitim için yurtdışına her yıl belli sayıda öğretmen öğretmen göndermektedir. Bu öğretmenler, MEB’de kadrolu olarak çalışan öğretmenler arasından belli şartları (yabancı dil, mülakat, yazılı sınav vb) sağlayanlar arasından seçilmektedir. Sözleşmeli öğretmenler , yurtdışı görevlendirmelerinde kadrolular ile yarışa bile sokulmamaktadır. Onların böyle bir şeyi düşünmeleri bile şimdilik çok uzaktır.

28- Sözleşmeli öğretmenle kadrolu öğretmenin ortak olan en önemli özelliği ise aynı şartlarda, aynı işi yapmalarıdır.

Her yerde tek fark SSK dır diyen Sayın Bakanımız acaba bu farklara ne diyecektir?Tek dileğim gene eskisi gibi tek fark SSK dır dememesi.Ülkeme yaptığımın hizmetin karşılığı bu olmamalı.Yaptıklarımı saymayı hiç sevmem ve saymayacağım da.Ben eğitim adına yaptıklarımın karşılığı olarak sadece değer verilmesini ve ikinci sınıf öğretmen muamelesi görmemeyi bekliyorum.

Sözleşmeli Ali Öğretmen

Kaynak:
Stratejikboyut

Sözleşmeli öğretmenlerin Avrupa İnsan hakları mahkemesine başvuruda bulunarak bu utancı yaşatanlara verecekleri en büyük ders olmasına rağmen  kimse çıkıpta bu hakkını kullanmadıkları belirtiliyor.

Sözleşmeli öğretmelerin insan haklarına da karşı olan bu uygulamadan bir anönce kurtulmaları için birleşerek olayı Avrupa İnsan hakları Mahkemesine götürmeleri gerekiyor. bunu yapmadıkları takdirde  bu eziyeti çekmeye devam edecekleri hukukçular tarafından da dile getiriliyor.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


BAKAN ÇELİK'E GÖRE GERÇEK ÖĞRETMEN AÇIĞI 12 BİN 805"

MEB'İN İMAMLARI ÖĞRETMEN YAPTIĞI ORTAYA ÇIKTI

17 ÜNİVERSİTE BİR ÜNİVERSİTE ETMİYOR
»  YÖK BAŞKANI'NIN İLK İCRAATI KADROLAŞMAK
»  ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİN KADROLU ÖĞRETMENLERDEN FARKI
»  ÖĞRENCİLER, SEVİYE BELİRLEME SINAVINDE TERLEYECEK
»  ÖĞRETMEN ATAMALARINDA SKANDAL
»  OKULA GİTMEK İÇİN HER GÜN SIRAT KÖPRÜ'SÜNDEN GEÇİYORLAR
»  "FAZIL SAY'A DAVA AÇMAYACAĞIZ"
»  TEZİÇ, POLEMİKLERDEN UZAK DURACAK
»  SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERE KADRO MÜJDESİ
»  SINIFTA ŞARHOŞ VE YARI ÇIPLAK ÖĞRENCİ ALEMİ
»  VE TÜRBAN ÜNİVERSİTE'DE
»  BAKAN ÇELİK ACİLEN ÇÖZÜM BULMALI!
»  HÜSEYİN ÇELİK'İN İSTİFASINI İSTEDİLER
»  MİLLİ EĞİTİMİN BÜYÜK YALANI, FAZIL SAY'IN GERÇEĞİ
»  AFACAN ÖĞRENCİ, ÖĞRETMENİ FENA YAKALADI
»  "YÖK BAŞKANI ÖZGÜR ÜNİVERSİTELERDEN BAHSETMİŞ"!
»  ÖĞRETMENLER 18 ARALIK'TA İŞİ BIRAKACAK
»  OKULLARA TÜCCARLIK DERSİ GELİYOR
»  "ATATÜRK" OLAN OKULUN ADI NEDEN DEĞİŞTİ?
»  SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK BAŞVURULARI 12 ARALIK'TA SONA ERECEK
»  ÖĞRETMENLER 18 ARALIK'TA SOKAKLARA DÖKÜLECEK
»  TÜRK ÖĞRENCİ OKUDUĞUNU ANLAMA'DA SONUNCU OLDU
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.