MUSTAFA MUTLU
Telefonu icat eden Graham Bell, ilk görüşmelerini sadece sevgilisi Allessandra Lolita Oswaldo’yla yapıyordu... Bu yüzden atölyesindeki telefon ne zaman çalsa, açar açmaz “Alessandra Lolita Oswaldo” diyordu.
Bell, zamanla sevgilisinin adını kısaltarak hitap etmeye başladı ve telefonu her açışında, “Ale Lol Os” demeye başladı.
Bu; sonradan “Alo”ya dönüştü...
***
Motorola firmasının CEO’su (bir numaralı yöneticisi), eşiyle birlikte Karayip’teki küçük adalardan birine tatile gitmişti. CEO’nun eşi otele yerleştikten sonra çocuklarını arayıp konuşmak istedi ama adada telefon yoktu.
Çok sinirlendi ve eşine bağırmaya başladı:
“Koskoca Motorola’nın başındasın. Portatif bir telefon yapmak bugüne kadar aklına bile gelmedi...”
CEO, tatilden döndüğünde ilk iş olarak, cep telefonuyla ilgili çalışmalara start verdi. Böylece ilk cep telefonu, 1973’te Michael Cooper adlı mühendis tarafından icat edildi...
***
Bunlar telefonun ve cep telefonunun icadı hakkında bilinen anekdotlar...
Peki...
İlk telefon dinlenmesi, kim tarafından, ne zaman yapıldı?
İşte bu sorunun yanıtı bilinmiyor.
Bilinen ilk büyük dinleme skandalı, Watergate!
Watergate, ABD’nin başkenti Washington D. C’de bulunan bir iş merkezinin adı. 17 Haziran 1972 günü beş hırsız Watergate’teki bir büroya girerken polis tarafından yakalanarak tutuklandı.
Ne ilginçtir ki; bu büro, ABD’nin o zamanki ana muhalefet partisi olan Demokratik Parti’nin merkeziydi...
Sürdürülen soruşturma sonunda anlaşıldı ki; hırsızlar, ABD Başkanı Nixon’un partisi olan Cumhuriyetçi Parti tarafından görevlendirilmiş. Amaçları da Demokratik Parti’nin telefonlarını gizlice dinlemek üzere mikrofon yerleştirmekmiş!
Watergate skandalı, Başkan Richard Nixon’ın istifa etmesiyle sonuçlandı...
***
Gelelim ülkemize...
Son yıllarda gündemimizin en önemli konusu, tüm muhaliflerin telefonlarının dinlenmesi!
İktidar bu iddiaları sürekli olarak yalanladı...
Ama dün gördük ki; İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın ve Yargıtay’ın tüm telefonları için dinleme kararı çıkmış...
Üstelik, mahkemelerin, Yargıtay üyelerinin telefonlarını dinlemek için izin verme yetkisi bulunmadığı halde...
***
Suçun sadece telefonları dinletenlerde ya da dinleyenlerde olduğunu düşünmüyorum!
Örneğin; “suçu ve suçlu”yu tespit edip; cezasını “geçiştiren” Anayasa Mahkemesi üyelerininin hiç mi payı yok bugün yaşadığımız skandallarda?
Onlar; “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğunu söyledikleri partiyi cezalandıramayınca...
O parti; başta yargı olmak üzere tüm anayasal kurumları “suçlu” haline getirmeye ve cezalandırmaya kalkışmış olamaz mı?
***
Kısacası:
Cezasız kalan suçlar, yeni suçlar işlenmesine neden olur!
Keşke; ülkemizin en saygın hukukçuları, bu temel “hukuk gerçeğini” yaşayarak öğrenmek zorunda kalmasalardı!
Keşke yakın geçmişte, biraz daha cesur olabilselerdi!
*****
GÜNÜN SORUSU
Yaklaşık altı aydır büyük bir merakla beklediğimiz demokratik açılım paketi, nihayet bugün açılıyor...
Böylesine bir açılımın, “demokrasiye” çok da yakışmayan yüksek yargı mensuplarının dinlenmesi skandalıyla aynı günlere denk gelmesi, kaderin bir cilvesi olabilir mi?
*****
Ergenekon tüm kurumlara sızmış... Bir kurum hariç!
Bazı üniversitelerin ve rektörlerin, Ergenekoncu ilan edilmesinin üzerinden yıl geçti...
Ergenekoncu (!) gazeteciler, yazarlar, polisler zaten içeride...
Sendikacılar da Ergenekoncu, iş adamları da...
Emekli askerleri unutmamak lazım; ama görüyoruz ki halen görev yapan subaylar da aynı suçlamayla karşı karşıya...
Yani; Türk Silahlı Kuvvetleri de “şüpheli...”
Geriye ne kaldı?
Hâkimler, savcılar...
Yargının İstanbul’daki en üst düzey temsilcisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın da “Ergenekon şüphelisi” olduğunu öğrendik önceki akşam...
Onu geçtik; Yargıtay Başkanı için bile aynı kuşku varmış!
***
Sorum çok basit:
Ülkenin bütün kurumlarına sızan ve bu kadar güçlü olan Ergenekon, bir tek AKP’ye mi sızmayı beceremedi?
Neden bir AKP’li bile Ergenekoncu olmakla suçlanmıyor?