Çelik, Anayasa değişikliği tartışmaları ile ilgili olarak da, "Sayın Baykal Anayasa değişikliği için ille de darbe yapılmasını mı bekliyor" dedi ve CHP'yi "istemezükçü" tutumunu sürdürmekle suçladı.

CHP'den yanıt gecikmedi

Bunun üzerine CHP Parti Sözcüsü ve Genel Saymanı Mustafa Özyürek yazılı bir açıklama yaparak, "Hüseyin Çelik AKP'lilerle ilgili suç dosyalarının sayısının az ve önemsiz suçlarla ilgili olduğunu düşünüyorsa, tüm milletvekillerinin dokunulmazlıklarını hemen kaldıralım, gitsinler aklansınlar. Bu töhmetten kurtulsunlar" dedi.

Açıklamasında "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı AKP'liler hakkındaki suçlamaların milletvekili seçilmeye engel olduğunu" kaydeden Özyürek, "Çelik bugün yaptığı basın toplantısında, TBMM'de suç dosyası olan milletvekillerinin partilere dağılımını vererek AKP'li milletvekilleri hakkında 120 suç dosyası olduğundan bahsetti ve bu dosyaların çoğunun seçim suçları gibi önemsiz suçlar olduğunu belirtti. Mecliste bekleyen dosyaların içeriği Hüseyin Çelik'i yalanlıyor. AKP'lilerin ihaleye fesat karıştırmak, evrakta sahtecilik, nitelikli zimmet, kalpazanlık, dolandırıcılık, görevi suiistimal gibi ağır hapis cezasını gerektiren suçlar işledikleri anlaşılmaktadır" dedi.

Başbakan hakkındaki dosyalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hakkında zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, evrak ve kayıtlarda sahtecilik ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçlarından dosyalar bulunduğunu belirten Özyürek, "Bu suçlardan mahkumiyet milletvekili seçilmeye engeldir. Hüseyin Çelik AKP'lilerle ilgili suç dosyalarının sayısının az ve önemsiz suçlarla ilgili olduğunu düşünüyorsa tüm milletvekillerinin dokunulmazlıklarını hemen kaldıralım gitsinler aklansınlar. Bu töhmetten kurtulsunlar" ifadesini kullandı.

"Tüm dokunulmazlıklar kaldırılsın"

Partisinin hakkında dosya olan CHP'li milletvekilleri dahil tüm dokunulmazlıkların kaldırılması için olumlu oy kullanacağı taahhüdünde bulunan Özyürek, Hüseyin Çelik'ten ve AKP'den de aynı taahhüdü beklediklerini bildirdi.

Özyürek, "Bugüne kadar AKP'li Anayasa ve Adalet Komisyonu Başkanları ve üyeleri suç dosyalarının gündeme alınıp TBMM Genel Kurulunda görüşülmesini engellediler. Sayın Hüseyin Çelik, Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal'ın milletvekilleri ile ilgili suç dosyalarından bahsederek Meclise haksızlık yaptığını söylüyor. Oysa Meclise esas haksızlığı suç dosyalarının görüşülerek dokunulmazlıkların kaldırılmasını engelleyen AKP yapıyor. Biz istiyoruz ki, hakkında suç dosyası olan tüm milletvekillerinin dokunulmazlığını derhal kaldıralım ve yargılanmalarına fırsat verelim. Suçsuz olanlar aklansın, milletin gözünde suçlu olmaktan kurtulsun. Suçu olanlar cezasını çeksin. Bunu yapmayıp dokunulmazlık zırhına sığınanların Genel Başkanımıza söz söylemeye hakkı yoktur" dedi.

Baykal ne demişti?

CHP Genel Başkanı Baykal, dünkü grup toplantısında, "Siyasetçi, bazen sanık olarak yargının muhatabı. Sen yargıyla ilişkini daha rayına oturtamamışsın. 550 milletvekiline rağmen 608 dosya var. O dosya, sonuçlanmadan, parlamentodaki heyet, hukuk karşısında boyun eğik, şaibeli, hesabını verememiş, kanun kaçağı konumundan çıktıktan sonra elbet bu iş olacak. 'Mecliste yaparız' Nasıl yaparsın? 2 parti var, ikisi de haklarında kapatma davası açılmış, biri kapatılmış, biri mahkum edilmiş. Hukukumuzun temelleri bakımından, kuşkulu bir noktada, iki siyasi parti. Bunlar, 'Ben yaptım, oldu' diyecekler ve bir anayasa yapıverecekler" demişti.

"Yargı, laiklik, bu anayasanın temel ilkeleri değil mi? O ilkelerde hesabını verememiş, damga yemiş, mahkum olmuş olanlar bir araya gelip, anayasa yapıverecekler. Böyle bir şey olmaz" diyen Baykal, "HSYK ve Anayasa Mahkemesini, RTÜK'e benzetmelerine, kimse müsaade edemez. RTÜK olamaz. Bunları anlatmaya çalışıyoruz, Başbakan, 'olur olur, bal gibi olur' diye bize şarkı söylüyor. Ben, Başbakan'a, Özdemir Asaf'ın bir şiiriyle cevap vereyim: İnsansız adalet olmaz/Adaletsiz insan olur mu?/Olur, olmaz mı?/Ama olmaz olsun... Şimdi Başbakan, 'olur olur bal gibi olur' diyor. Olur olur da nasıl olur, Habur kapısında yaptığın gibi olur. Olur olur, yaparım dediğinde, yapacağın da gene Habur hukuku olur" diye konuşmuştu.
 ANKA