Sabahattin ÖNKİBAR

Aydın Doğan, Erdoğan’la anlaştı mı?

Dün sabah saatlerinde evden gazeteye giderken cep telefonum çaldı.
Arayan, siyaset dünyası ve İstanbul dükalığından iyi haber alan kamuoyunun yakından tanıdığı önemli bir isim.
“Sabahattin müsait misin, sana önemli bilgiler aktaracağım. Yalnız sakın ismimi deşifre etme. Doğan Grubu ile karşı karşıya gelmek istemiyorum”.
Arabamı kenara çekip dinlemeye başlıyorum
-Bak, Aydın Doğan’la Tayip Erdoğan seçim desteği için anlaştılar.. Sana bunların ayrıntılarını aktaracağım.
-Efendim spekülasyondur bu. Seçim öncesinde böyle haberler hep olur.
-Spekülasayon değil.. Dinle de anlatayım.
-Dinliyorum.
Yalçındağ-Erdoğan buluşması
-Cüneyt Zapsu devreye girdi ve Başbakan’la Aydın Bey arasındaki ilişkiyi olabildiğince ısıttı.
-Eeee.
-Ardından damat Mehmet Ali ile Tayyip Bey gizlice buluşturuldu ve uzun bir görüşme yapıldı.
-Evet.
-Öğrendiğime göre bir mutabakat da hasıl oldu.
-Nasıl bir mutabakat?
-Seçim sürecinde yapılacak yayınlarla ilgili olarak.
-Yani Aydın Bey bu seçimde AKP’ye mi yatacak?
-Direkt olarak değil ama endirekt olarak yatacak.
-Biraz açabilir misiniz?
-Yahu sen gazetecisin, anlamalısın. Endirekt yatma, aleyhinde olunmayacak ve haberleri verilecek demek.. Düşün aylardır konuşulan ve seçim öncesine bırakıldığı söylenen yolsuzluk dosyaları Doğan Medyasında ya yer almayacak ya da iç sayfalardan geçiştirilecek. Aslında Erdoğan ve AKP’nin Doğan Medyasından istediği de, pozitif yayından ziyade negatif yayının yapılmamasıdır. Bu şekilde AKP istediğini elde etmiş oluyor.Yandaş medya ve TMSF medyası derken Doğan Grubu da bu şekilde halledilmiş oluyor.
Hilton arazisine imar
-İyi de Doğan Grubu niye yapsın bunu?
-Yahu işin dalgasında mısın sen? Doğan Grubunun halledilecek işleri yok mu?
-POAŞ’ın ceza konusu aşıldı.
-Doğru aşıldı. Ama bak tabloya nasıl aşıldı. Faizler hariç 1.2 milyar YTL’lik vergi cezası 2-2.5 milyar YTL’ye çıkar diye beklenirken 250 küsür milyona indi. Sadece bu tablo bile anlaşmayı gösteren bir belgedir.. Tabii bunun yanı sıra öbür önemli iş de sıradadır.
-Hangi iş?
-Hilton arazisinin imara açılması konusu.
-Seçim sürecinde bunu yapamazlar. Tepkiyi göğüsleyemezler.
-Hangi tepkiden bahsediyorsun sen.. Kim tepki gösterecek, muhalefet mi? Seçim sürecinde hangi muhalefet Aydın Doğan’a savaş açabilir? Diyelim açtı, bunu hangi medya yazacak? Bir tarafta AKP’nin yandaşı medya, diğer tarafta TMSF medyası.. Geriye kim kalıyor? Bunları yazan bir Fatih Altaylı vardı onu da hallettiler... Bak göreceksin, seçim sathı mailinde sessiz ve derinden bu iş halledilecek ve Doğan Grubu Hilton arazisine gökdelenleri dikip en az 2 milyar dolarlık bir rant elde edecek... Bir başka şey daha var.
-Dinliyorum.
-Sabah Grubu da Doğan Grubunun Almanya’daki partneri olan medya grubuna satılacak.
Sabah Grubunun satışı
-Tamam da diyelim ki muhalefet susturuldu, medya yazmadı peki ya diğer etkili çevreler. Örneğin asker böyle bir mutabakata ne der diye düşünmez mi Aydın Doğan?
-Aydın Bey’in düşündüğü tek şey asker, zaten onun için Doğan Grubu Tandoğan, Çağlayan ve İzmir mitinglerini büyüttü ve yazarlarını serbest bıraktı. Yanlış yorumlama; Doğan Grubu yazarlarına yine müdahele etmeyecek, sadece AKP hakkında negatif kampanya yapmayacak. Verilen söz budur. Zaten Hürriyet yazarları AKP’yi övse bir anlamı olmaz ki.. Yapılacak olan, yolsuzluk gibi kirletici kampanyalara omuz verilmemesidir.
-Peki Aydın Bey’in iddia ettiğiniz bu tavrında, AKP’yi desteklediği bilinen ABD ve küresel güçlerin etkisi olabilir mi?
-Onun da payı ve etkisi var. Aydın Bey Türkiye’de küresel güçlerin yerli partnerini temsil eder. Kızı Arzu da malum TÜSİAD Başkanıdır.
Evet dinlediklerimin özeti budur..
Bunlar doğru mu, yanlış mı bilmiyorum.. Pekala komplo teorisi de olabilir. Ancak bütün bunları dinledikten sonra Ertuğrul Özkök’ün dün sabah evden çıkımadan önce okuduğum yazısındaki “Vatan Gazetesi anketinde bile en güvenilir lider yüzde 40 küsurla Erdoğan” duyurusunu hatırladım ve acaba mı dedim...