MEHMET TEZKAN
Aziz Nesin’in ünlü hikâyesindeki bir kuruş için kavga çıkaran adamın hali var..
Şöyleydi: Adam maaşını alır, ev kirası, taksit, kasap, manav, bakkal çakkal borcu derken elinde avcunda kalmaz..
Gerilir de gerilir..
Son parası ile otobüse biner, para üstü bir kuruştur.. Biletçi bir kuruş bozuğum yok deyince olan olur..
*
Bir kuruş bahanedir.. Adam kavga çıkaracak yer aramaktadır.. Biri bir şey dese de!
Başbakan aynen bu ruh halinde..
Biri bir şey dese diye bakıyor.. Kimsenin bir şey söylediği yok ama o yine de kavga çıkartıyor..
(‘O’ zamirine de kızmasın.)
Durduk yerde! Ben sana sayın diyorum sen bana nasıl olur da sen dersin diye köpürdükçe köpürüyor..
Belli, kafası başka şeylere bozuk..
Kavga çıkartılacak konu mu Allah aşkınıza..
*
Bizim bilmediğimiz bir şeyler var.. Ekonomi mi acaba?
Babacan dün söyledi; daha dibi görememişiz.. Düşüş sürüyor.. Belki de buna canı sıkkındır.. Teğet meğet derken dip..
İnsanda moral kalmaz..
*
Belki de partisindeki huzursuzluğa kafası bozuktur.. Homurtular taa İstanbul’dan duyulmaya başladı.. AKP’li vekiller mutsuz.. Söylüyorlar da zaten..
*
Avrupa Birliği’nden gelen kötü rüzgârlar demeyin..
O bir oyundu.. 2005 yılına kadar oynandı, miadı doldu, tedavülden kalktı.. Sarkozy Türkiye’yi istemiyoruz deyince Erdoğan canıma minnet diyordur..
(Tüh! Yine ’sayın’demeyi unuttum.. Yazarken sayın falanca demek de olmuyor ki.)
*
Kürt meselesinde çıkış arıyor desem, kimse inanmaz.. Aklının bir köşesinde bile yoktur..
Eee..
O zaman ne?
*
Bana göre..
BİR: Direksiyon hâkimiyetini kaybetti.. Savrula savrula gidiyoruz..
İKİ: Tutunacak çıpası kalmadı..
ÜÇ: Söyleyecek sözü bitti.. Veya kavga edecek, tartışacak konu yok.. Malzeme tükendi..
*
Elinde kala kala ‘bana sayın demedin’ küstüm kaldı..
*****
Kürt meselesinde yeni bir şey yok!
Gazeteleri takip ediyorum, TV’lerdeki tartışmaları izliyorum.. Aaa dedirtecek yeni bir öneri duymadım.. Hep aynı laflar..
Cumhurbaşkanı Gül’ün ‘iyi şeyler olacak’ sözünün üzerine Hasan Cemal’in Karayılan ile yaptığı söyleşi gelince mesele alevlendi..
Bir de Baykal’ın silah bırakılırsa af olabilir sözü heyecan yarattı..
Hepsi bu..
İki üç güne kadar bu konuyu da unuturuz.. Kendimize konuşacak çok malzeme buluruz..
*
Yeni bir şey yok demem şundan..
PKK’ya yakın taraf, devlet bir şeyler yapsın diyor..
Devlet kesimi de PKK silah bıraksın diyor..
Ezberledik artık..
*
En anlamlı, olabilirliği en yüksek öneri Ruşen Çakır’dan geldi.. PKK önce Türkiye’deki silahlı militanlarını çeksin dedi.. Bunu da ilan etsin..
Yani 1999’daki pozisyona geri dönsün..
(Fırsatı kaçırdığımız o uzun dört yılı arar olduk.)
Terör sıfırlanırsa hızlı adımlar atılır.. İnanıyorum, Ankara kayıp yılların muhasebesini yaptı..
*
Bir de şu var.. Birileri gibi, ABD Irak’tan çekilecek, PKK’yı bölgenin istikrarı için istemiyor, ipini çekecek diye heveslenirsek..
Ve beklersek..
Daha çok bekleriz..
*
Ruşen’in önerisi işe yarar mı?
Yarar da soru şu: PKK’nın şiddetten vazgeçmeye niyeti var mı?
İşte bundan emin değilim..