Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, “Yatarak tedavi olan hastaya 15 Ekim'den itibaren ilaç ve malzeme temin ettirilmeyecek. Yatan hastaların ilaç ve malzemeleri hastaneler tarafından karşılanacak” kararı doktorları ayağa kaldırdı.

15 Haziran'da yürürlüğe giren ve15 Ekim'den itibaren geçerli olacak düzenlemeyle, yatarak tedavilerde hastanede kullanılacak ilaçların hastane tarafından temini zorunlu kılınmıştı. Hastanelere de gerekli ilaç ve malzemeleri temin etmeleri için 4 aylık süre tanınmıştı.

Doktorlar “özellikle kanser hastalarında kök hücre nakillerinin duracağını, tedavilerin aksayacağını ve ölümlerin olacağını” belirterek, uygulamanın ertelenmesini istedi.

KÖK HÜCRE NAKİLLERİ DURABİLİR

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan da “Kan kanseri gibi ölümcül hastalıklarda şifa şansı sağlayan kök hücre nakli durma noktasında. Yetişmiş doktor, hemşire ve teknik eleman sıkıntısı nedeniyle zor koşullar altında çalışan kök hücre nakli üniteleri, hastanelerin ilaç bulundurma zorunluluğu uygulaması yüzünden kapanma tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.

Merkezi otoritenin kök hücre tedavisine sabit ve tek fiyat belirlediğini belirten Prof. Özcan, şöyle konuştu:

“Bu inanılmaz düşük bir rakam. 100 gün için ödenecek bu rakamla bazı hastalıklarda ilaçların yarısını bile temin etmek olanaklı değilken, bir de hastanelerin ilaç ve malzemeleri temin etmek zorunluluğu aşılamaz bir engel olarak karşımızda. Kök hücre nakli yapan 20’den fazla merkezden çoğunun bugünkü maddi gücü bu ilaçları temin etmeye yetmez. Üstelik bu ilaçların önemli bölümü ülkemizde bulunmuyor. Uzun bürokratik işlemler sonrası yurt dışından temin edilebiliyor. Karlılık değil gönüllülük ilkesiyle çalışan devlet kurumları desteklenecekleri yerde önlerine engel çıkartılıyor. Sonuçta çalışamaz duruma gelecek olan kök hücre nakli merkezlerinde zaten uzun olan bekleme listeleri uzayıp gidecek. Bu durumda da merkezler hasta sağlığını ön planda tutup hatalarını yurt dışı merkezlere sevk edebilecek. Kan kanserinde tedavisinde hasta ve hekim zamanla yarışmaktadır. Sonuçta çıkış noktası doğru bile olsa uygulama, hasta sağlığını doğprudan tehdit edecek; tasarruf yerine ulusal gelirimizin yurt dışına akışına yeni bir zemin yaratmış olacaktır. Sadece kanser hastalarını değil tüm hastalarımızı, milyonlarca insanımızı ilgilendiren bu düzenleme, gereken koşullar sağlanana dek süresiz ertelenmelidir.”

KANSER İLAÇLARINDA SIKINTI BÜYÜK

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Şare de, ilaç ve malzemelerin Kamu İhale Kanunu’na göre satın alınmasının zorunlu olduğunu belirterek, “Bu çok uzun bir prosedür. İhaleye giren firmaların itirazı söz konusu olduğunda süre epey uzuyor. Bu durumda bütün bu hazırlıkların 15 Ekim’e kadar bitmesi imkansız” diye konuştu.

Bazı kanser ilaçlarının alternatifi olmadığı için firmaların yeterli indirim yapmadığını kaydeden Şare, “Bu ilaçları almada da sıkıntımız var” dedi. Sorunu SGK yetkililerine ilettiklerini, ancak kendilerine “acil durumlardaki ihale yöntemlerini uygulamaları” önerisinde bulunulduğunu kaydeden Şare, bunu yapmalarının mümkün olmadığını söyledi. Şare, geri ödemelerde de büyük sıkıntıları olduğunu kaydederek, “15 Haziran’dan beri tek kuruş alamadık” diye konuştu.

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Direktörü Prof. Uğur Erdener de uygulamanın yürürlüğe girmesiyle çok kısa sürede temin edilmesi gereken ilaç ve malzemelerin alımında sıkıntı yaşanacağını söyledi.

Yatarak tedavide, anında temin edilmesi gereken ilaç ve malzemeler için “deveye hendek atlattıklarını” ifade eden Erdener, geri ödemelerin yapılmamasının da bir başka sorun olduğunu belirtti.

KEMİK İLİĞİ NAKLİ DURABİLİR

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Osman İlhan ihaleye girecek firma bulunamadığı için 15 Ekim’den sonra yatarak tedavi kapsamındaki kemik iliği nakillerinin “durma noktasına gelebileceği” uyarısında bulundu.

Tedavi yardımıyla ilgili tebliğle getirilen kemik iliği paket fiyatının yetersizliğinin sorunun bir başka boyutu olduğunu kaydeden İlhan, “Zaten ülkemizde kemik iliği nakli sayısı çok yetersiz. Bu tür sorunlar da hastaların tedavisini olumsuz etkileyebilir” dedi.

HÜRRİYET