Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
40,6762
EURO
47,1336
IMKB
10.747,000
ALTIN
4.395,620
 
Hava Durumu ANKARA
20 / 30 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BAYKAL, AKP'Yİ, DTP İLE VURDU
BAYKAL, AKP Yİ, DTP İLE VURDU
 
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de bir siyasi partinin, halktan önemli destek almış, iktidarda da bulunan bir siyasi partinin kapatılması talebini haklı kılacak gerekçelerle dava açılmış olmasını "Demokrasi tökezlemesi" olarak değerlendirerek, "Bu tablo, bu demokrasi tökezlemesi bizi derinden üzmüştür" dedi.
 
18.3.2008 - 15:59
Baykal, CHP TBMM Grup Toplantısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının,
AK Parti hakkında açtığı kapatma davası değerlendirdi. "Hiç kuşku yok,
bu, çok önemli bir gelişmedir" diyen Baykal, şöyle konuştu:
"Böyle bir tablonun ortaya çıkması hepimizi derinden üzmüştür.

Türkiye'de bir siyasi partinin, halktan önemli destek almış, iktidarda
da bulunan bir siyasi partinin kapatılması talebini haklı kılacak
gerekçelerle yetkili Başsavcı tarafından kapatılması talebiyle Anayasa
Mahkemesine dava açılmış olması, hiç kuşku yok ki bir demokrasi
tökezlemesidir. Böyle bir olaydan memnuniyet duymak mümkün değildir.

Böyle bir olayı sevinçle karşılamak kesinlikle mümkün değildir. Bu
hepimiz için derin bir üzüntü kaynağıdır. Demokrasilerde bir siyasi
partinin kapatılması zorunluluğunun ortaya çıkması hepimiz için üzüntü
vericidir."
Bir siyasi partinin kapatılmasının ve siyasi yasak getirilmesinin ne
demek olduğunu bilen insanlar olduklarını ifade eden Baykal, "Üstelik
CHP'nin kapatılması için ortada ne başsavcı iddianamesi, ne yargı
süreci, ne de makul herhangi bir gerekçe söz konusu değildi. Sadece
ihtilal yapmış 5 kişinin keyfi ve kişisel kararları ve tatminleriyle
partimiz kapatılmıştır" dedi.

Bu acıyı yaşadıklarını, mahkeme önüne çıkamadan, suçlamaları dinleme ve
cevap verme fırsatını bulamadan, "dediğim dedik" anlayışı içinde tek
taraflı bir emirnameyle partilerinin kapatıldığını anlatan Baykal,
"Biz, parti kapatılmasının ne demek olduğunu, o acıyı hepimiz çok iyi
biliriz" diye konuştu.

Baykal, ortada suç yokken, yolsuzluk, haksızlık ve hukuksuzluk iddiası
yokken, sadece "Birileri uygun gördü" diye, seçilmiş bazı kişilere
siyaset yapma yasağı getirilmesinin ne demek olduğunu da kendi
yaşamlarından bildiklerini ifade ederek, "O nedenle hiçbir siyasi
partinin kapatılmasından mutluluk duymayız. Hiçbir siyasetçiye hak
yasağı getirilmesinden sevinç duymayız. Bundan derin üzüntü duyuyorum.

Bu üzüntümüzün ciddiyetini ve samimiyetini, herkesin çok iyi anlamasını
istiyorum" dedi.

-"İNÖNÜ, İKTİDARI HALK OYUYLA KAYBETMEYİ ŞEREF SAYDI"-
Üzüntülerinin kişisel deneyim ve duygularından kaynaklanmadığını anlatan
Baykal, şöyle konuştu:
"Bu tablo, bu demokrasi tökezlemesi bizi derinden üzmüştür. Niçin
üzmüştür? Çünkü, biz, çağdaş anlamda demokrasiyi, hukuka saygılı,
anayasanın özünü kavramış, anayasanın ilkeleriyle uyumlu, insan
haklarına saygılı, çağdaş bir demokrasiyi Türkiye'de yaşama geçirmek
için yola çıkmış insanlarız. Siyasi mücadelemizin hedefinde bu var. 1950
yılında Genel Başkanımız İsmet İnönü, Türkiye'de demokratik süreci
harekete geçirmek için milli mücadeleyle geldiği iktidarı, halk oyuyla
kaybetmeyi şeref saymıştır, bunu gerçekleştiren insandır.

Onun ve bütün CHP'lilerin de özlemi, Türkiye'de demokrasinin sağlıklı
işlemesidir. Biz, kendimizin iktidarda olup olmasından daha çok,
Türkiye'de demokrasinin ama yozlaşmış demokrasinin değil; gerçek
demokrasinin, hukuka saygılı demokrasinin sağlıklı şekilde işleyip
işlemediğine önem veririz. Eğer gerçek demokrasi sağlıklı şekilde
işliyorsa, Türkiye'de bu bizim zaferimizdir. Bu bizim Türkiye'yi
değiştirme, çağdaşlaştırma, demokrasiye taşıma mücadelemizin başarıya
ulaştığının bir ifadesidir. Bundan mutluluk duyarız. Son iddianameyle
bir önemli siyasi partinin kapatılması talebinin resmen yapılır olması,
bizi Türkiye'de demokrasiyi maalesef arzu ettiğimiz gibi rayına
oturtamadığımızı, bir demokrasi sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu
göstermesi açısından da ayrıca üzmüştür."
-HUKUK İLE SİYASET ÇATIŞMASI-
Baykal, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının AK Parti hakkında hazırladığı
iddianamede, anayasal hukuk düzeni ile iktidarın uygulamaları arasında
çok derin çelişkiler olduğu, var olan hukuk sistemi karşısında iktidarın
uygulamaların kabul edilemez bir noktaya geldiğinin hukuken tespit
edildiğini savunarak, gereği yapılsın diye Anayasa Mahkemesinin önüne
konulduğunu söyledi. Ortaya bir çatışma çıktığını anlatan Baykal, şöyle
devam etti:
"Hukukun kuralları ile siyasetin ortaya koyduğu sonucun birbiriyle
çatışır durumda olduğu, en azından bu iddianamede kendisini gösteriyor.

Bu iddianamenin yarın Anayasa Mahkemesi tarafından nasıl
değerlendirileceğini bilmiyoruz. Ama böyle bir iddianamenin ciddi,
sağlam delillerle, hukuki mülahazalarla hazırlanıp ortaya konulmuş
olması, hukuk ile Yargıtay Başsavcılığının gözünde siyasetin ortaya
koyduğu sonuç arasında bir çatışmanın, çelişkinin bulunduğunu bize
gösteriyor.

Bu çelişkiyi, kimse çarpıtmasın. Bu çelişki, hukuk ile milli irade
çelişkisi değildir. Bu çelişki, hukuk ile demokrasi çelişkisi de
değildir. O nedenle siyaset çelişkisi diyorum. Türkiye'deki siyasetin
ortaya koyduğu sonuç ile hukukumuzun, anayasamızın talepleri arasında
çok derin, ciddi bir çatışmanın bulunduğu, iddianamede kendisini
gösteriyor. Bu üzüntü verici bir olaydır."
Çatışmanın arkasında ne olduğuna bakmak gerektiğini ifade eden Baykal,
"Kimse bu çatışmayı hukuk, milli iradeye karşı diye çarpıtmaya
kalkışmasın. Milli irade başka bir olay. Milli irade milletin tümümün
ortak iradesi, çoğunluğun iradesi değil. Burada söz konusu olan
siyasetin ortaya koyduğu bir parlamento çoğunluğunu yöneten kadronun
siyasi uygulamaları ile Türkiye'de anayasamızın, hukukun talepleri
arasında bir çelişki ortaya çıkmıştır. Üzüntü verici bir çelişkidir.

Olmaması gerekir. Başka ülkelerde olmuyor. Bizde olmuş...Ama bu, hukuk
ile demokrasinin, hukuk ile milli iradenin çelişkisi değildir. Hukuk ile
seçim sonucunda ortaya çıkmış parlamento çoğunluğunu yöneten siyasi
kadronun siyasi talepleri arasındaki çelişkidir."
-"SORUN KALKIYOR MU?"-
Bu çelişkinin olmaması için savcının iddianame hazırlamamasını öneren
bulunduğunu anımsatan Baykal, şöyle dedi:
"Savcı böyle bir iddianame ortaya koymadığı zaman Türkiye'de demokrasi
kurtuluyor mu? Sorun kalkıyor mu? Sorun bundan ibaretse, herhangi bir
savcının kişisel, sübjektif duygularından, değerlerinden, anlayışından
kaynaklanan; sevgilerinden, sempatilerinden, husumetlerinden,
düşmanlıklarından kaynaklanan bir tablo varsa, o zaman Türkiye'de
demokrasi sorunu yok. O sorunu çok kolay çözeriz. Bir başsavcının kendi
kişisel kaprisiyle Türkiye'de demokrasi sorunu yaratması mümkün olur mu?
Şu andaki tablo bu mu? Başsavcının kişiliğinden kaynaklanan bir olay mı
karşı karşıyayız? Keşke öyle olsa. O zaman demokrasi sorunu olmaz. Hep
beraber o savcının hakkından gelmenin yolunu buluruz."
Olayın farklı olduğunu belirten Baykal, olay tarihi bir süreç içinde
görüldüğü zaman manzaranın ortaya çıktığını söyledi. Baykal, "Bu, bir
değil, iki değil, üç değil... Dört bu, dört. Dördüncü kez, bu olayla
karşı karşıyayız. Hangi savcının hatası?" diye konuştu.

Baykal, ortada çok açık, objektif bir çatışma bulunduğunu savunarak,
"Çatışmanın bir tarafından bizim anayasamızın talepleri var. Çatışmanın
öbür tarafında Türkiye siyasetin ortaya koyduğu bir siyasi partinin,
bazen iktidarda bazen iktidarda değil, yönetimin uygulamaları, anlayışı,
zihniyeti, faaliyetleri var. Bu ikisi çatışıyor birbiriyle" dedi.

"Bu çatışmanın temelinde ne var?" diye soran Baykal, "Bu çatışmanın
temelinde, anayasamızın dinin siyasette kullanılmasını yasaklayan
anlayışı var. Laiklik değimiz bu. Dini, dince kutsal sayılan simgeleri,
siyasette kullanmayı anayasamız, hukukumuz uygun görmüyor" diye konuştu.

Bunun çok doğal ve yaygın bir uygulama olmadığını, hele Türkiye'nin bir
parçası olduğunu İslam dünyasında böyle bir ilkeyi uygulayan başka bir
ülke olmadığını anlatan Baykal, ama İslam dünyasında Türkiye'nin
demokrasi düzeyine ulaşan başka bir ülke de olmadığını kaydetti. "Niye
acaba?" diyen soran Baykal, "Demokraside bugün geldiğimiz düzeye
gelmemizi sağlayan temel ilkelerin başında, siyasetle inançları, dini
birbirinden ayrı düşünmeyi talep eden bu anayasa anlayışımızın hiç mi
katkısı, rolü yok?" dedi.

-"HUKUK KRİZİ DEĞİL"-
Baykal, "Canım, bu kadar önemli değil. Madem bu kadar ısrar var,
kaldırıverelim bu ilkeyi..." denildiğini de anımsatarak, şunları
kaydetti:
"Bu kriz, hukuk krizi değil. Bu, bizim anayasamızın temelindeki din ile
siyaseti ayırmayı talep eden temel anlayışın, Türkiye'yi yönetenler
tarafından hazmedilememiş olmasından, sindirilememiş olmasından
kaynaklanan bir krizdir. Kaldırdığınız zaman ne olur? Bunu oraya
koymuşlar. Koyanlar da 'şu ilke değiştirilemez ne olur, değiştirilmesini
dahi teklif etmeyin. Sakın ha, el atmayın buna' demişler. Hata mı
yapmışlar? Bu olmasa, Türkiye bugünkü noktaya gelir miydi? Şimdi bunu
kaldırırsak nereye gider, bunu bilen, bunun hesabını verebilecek olan,
sorumluluğunu üstlenecek olan var mı? İnsanlar, olayın bu boyutunu
görmemeye çalışıyorlar."



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


BAHÇELİ'DEN KAPATMA DAVASI ÇIKIŞI

DEMİREL'İN BİR AY ÖNCE VERDİĞİ KAPATILMA İŞARETİ

KAPATMA İLE İLGİLİ TÜM SORULARIN CEVABI
»  MHP YİNE KOLTUK DEĞNEKLİĞİ YAPACAK
»  CHP'DEN BAHÇELİ'YE TEPKİ
»  GÖKÇEK'E ÜÇ DÖNEM YETMEDİ
»  DSP'DEN KARAYALÇIN'A, ADAYLIK TEKLİFİ
»  "BU 'KART' YARGININ DEĞİL, CHENEY’İN!"
»  "GÖRÜŞMÜYOR AMA BÖLÜCÜLERE HİZMET EDİYOR
»  ANAVATAN LİDERİ MUMCU: “AKP OKSİJEN ÇADIRINA ALINDI”
»  KÜBA DOSTLUK GRUBUNA MHP'Lİ AKINI
»  BAŞBAKAN NEDEN YALANCI DEDİ?
»  ÖZAL'IN GİZLİ PROJESİ
»  AHMET ÖZAL ADAYLIĞINI AÇIKLADI
»  "OPERASYONU TALABANİ'Yİ GETİRMEK İÇİN Mİ YAPTIK?"
»  AHMET ÖZAL, ANAVATAN PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞINA ADAY
»  AKP'DE ETEK KAVGASI
»  KOCASI AKP'DEN, KENDİSİ CHP'DEN ADAY
»  "BİZ ASKERE SAYGI GÖSTERECEĞİZ, ASKER DE BİZE"
»  OLMAYAN BELEDİYE'Yİ İKİNCİ KEZ KAPATTILAR..!
»  ERTUĞRUL GÜNAY, ARAPLARI ŞOK ETTİ NASIL MI?
»  "OPERASYON, ABD TEZGAHININ BİR PARÇASI"
»  ERDOĞAN, "ELBİSEYİ ÇIKARTIRIM" DEDİ
»  MERAL AKŞENER: "AKP, TÜRBANI KULLANIYOR"
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.