Baykal, TCK 301’deki değişikliğiyle Ermeni Soykırım iddialarının birbiriyle bağlantılı olduğunu ifade etti. PKK’ya af konusunu değerlendiren Baykal,
Baykal, kontrolsüz dış ticaret açığının yüksek tempoyla sürdüğünü belirterek, Türkiye’nin yüksek faizle döviz bulundurduğunu, dış borçların tehlikeli biçimde artış göstermeye başladığını söyledi. Baykal, “Dış borçlar, 190 milyar doların üzerine çıkmıştır” dedi.
“YUKARIDA OFER, AŞAĞIDA KÖYDES VAR”
Yolsuzlukların iç yüzünü herkesin bildiğini kaydeden Baykal, “Tepede yolsuzluk var, tabanda yolsuzluk var. Tepede yolsuzluğun en büyük örneği Park Otel örneği. Park Otel 35 milyon dolara satıldı. Satıldıktan sonra birbiri ardından öyle imar değişiklikleri yaşandı ki, bu arsanın getirisi 700 milyon dolar. Sahibi kim Kutman-Ofer. Yukarda Ofer, aşağıda KÖYDES var” dedi. Baykal, şöyle konuştu:
“KÖYDES projesinde köy destekleme yapılıyor, eskiden Köy Hizmetleri Sayıştay denetimine tabiydi. Yeni hizmet Sayıştay’a tabi değil. KÖYDES ihale kanununa da tabi değil. İlçe başkanları kimi uygun görürlerse dağıtıyorlar. Beypazarı’nda aynı şekilde paylaşılıyor. Yukarda AKP’nin büyükleri, aşağıda AKP’nin küçükleri. Harıl harıl yukardan aşağıdan götürüyorlar”
HÜKÜMETİN TAVRI CESARET VERİYOR
“Bir bakıyorsunuz, Kıbrıs için limanları açın, bir bakıyorsunuz 301’i değiştirin. Bunlar Türkiye’in ulusal bütünlüğüne ciddi şekilde zarar verebilecek girişimlerdir. Son zamanlarda bunlar birdenbire arttı. Niye büyük bir saldırı haline geldi” diye soran Baykal, “Türkiye’nin AB konusunda ciddi bir gayret içine girmesini vesile sayarak kendi özel hedefleri rol oynuyor. Önemli bir gerçek de Türkiye de bu saldırıları hazmetmeye dönük bir iktidarın bulunmasıdır. Hükümetin tavrından cesaret alarak her türlü talep Türkiye’nin önüne dökülmeye başlamıştır” diye konuştu.
“WALTER’İN ÇOCUKLARININ DÜŞTÜĞÜ DURUM YÜREKLERİ DAĞLIYOR”
Ermeni Soykırımı Meselesi konusunda 2 yıl önce bu konuda hükümeti özel olarak uyardıklarını ifade eden Bayka, şunları söyledi:
“Yurtdışından bu alanda çalışmış bir bilim adamını Jasmin Mccartney’i çağırdık. Biz bu konunun irdelenmesini istiyoruz. Türkiye’nin Ermenistan’la ortak bir komisyon kurması önerisini getirdik. Ama girişimlerimiz gerekli ilgiyi görmedi. Bundan kaygı duydular. Belli aradan sonra konu kaba şekilde gündeme getirilmeye başlandı. Yıllarca önce Fransa’da Ermeni Soykırım Anıtı dikildi. Bernay Levis gibi bir Ortadoğu uzmanı ‘ermeni soykırımı olmamıştır’ dedi Fransa’da mahkum edildi. Telaş var. Ermeni soyrımının doğru olmadığını birileri söylemeye kalkacaklar telaşı var. Fransa’da kimsenin ‘Ermeni soykırımı yapılmamıştır’ hükmünü kanunla düzenliyorlar. Ermenistan’a gelin bakalım diyoruz, konuşmayız diyorlar. Ben belgelerimi koyuyorum, senin iddialarının sözde dayanaklarının hiçbirisi geçerli değildir. Bunun insan hakları, medeniyetle bağdaşır yanı yoktur. Walter’in, Montesque’nin, Rosseu’nun çocuklarının bu hale düştüğünü görmek bizim yüreklerimizi dağlıyor. Bunun altında bir telaş yatıyor. Bu da gerçeğin ortaya çıkmasıdır”
“301, SOYKIRIMLA BAĞLANTILI”
Olayın 301’le ilgili olduğunu belirten Baykal, “Fikir özgürlüğüne saygısı olduğundan değil, başka sebepten 301 değişikliğini istiyor. Fikir özgürlüğüne o kadar meraklıysa o yasaya önce ortadan kaldırsın. Türkiye’de bir loca ve lobi var” dedi.
Baykal, Hollanda’da Türk parlamenterlerin adayların sınava tabi tutulduklarını, ‘Türkler soykırım yapmıştır” derlerse aday olabildiklerini söyledi. Baykal, şöyle konuştu:
“301’in benzeri maddeler onlarda da var. Birisi çıkıp İtalyan ulusuna hakaret etse cezalandırmayacak mısın, benim 301’lem uğraşacağına, İtalyanın 301 ile uğraş. Türk milletine hakaret etme özgürlümüzü 301 elimizden alıyor diyorlar. Türkiye’ye rahatça iftira edelim, kaldırın maddeyi diyorlar. Bundan dolayı mahkum olmuş kişi yok. Birisi çıkıp ‘sosyal demokrat partinin karşı çıkmasını anlamıyorum’ diyorlar. Fransa’da bu işin arkasında Fransız sosyalistleri var. Biz milletin temsilcisiyiz. Kimse şaşırmasın. Bize yön veren milletin yararlarıdır”
İSLAMİYETE SALDIRIYI ELEŞTİRDİ
İslamiyete yapılan saldırıları da eleştiren Baykal, “Avrupa standardı bu işte; İslamiyete, Hz. Muhammed’e saldırı mübah. Hiçbir dine, hiçbir peygambere saldırıyı hoş göremeyiz. Hepsi sakıncalıdır. Olduğu yerde cezalandırılmalıdır. Türk milletine karşı saldırı beni nasıl rencide ederse Rum ve Yunanlılara saldırı da beni rencide eder. Atatürk İzmir’e girdikten sonra, Yunan bayrağını yere serenlere ‘kaldırın o bayrağı’ demiştir” diye konuştu.
“PKK’YA AF” İÇİN AĞAR’I ELEŞTİRDİ
Baykal, PKK’ya af konusundaki tartışmaları da şöyle değerlendirdi:
“Ateşkestik, silah bıraktık diyorlar. Ateşkes çok kırıcı bir değerlendirme. Türkiye ile eşit konuma geçme çabası. Silahı bıraktık siz de harekete geçin bakalım diyorlar. Yavaş yavaş af lafı çıktı. Silahı bıraktık diyorlar, silah ellerinin altında. Silah ellerinin altında. ‘Cumhurbaşkanı seçimine kadar ortalık karışmasın diyorsan, sana bu silahı veririm, sen de bunun karşılığında şunu ver’ diyorlar. Sen silahı bırakmayı bırak da, Türkiye’yi bölme iddianı bırak. Onu bıraktın mı? Hayır. Beni oraya daha hızlı götürecek aşama peşindeyim. Sonra eğitim dili Türkçe olmaktan çıksın diyecekler. Muhalefetten kimi bu işe katabiliriz diyorlar. Kim katılır, kim katılmaz bilemiyorum. Ama CHP’yi katamazlar”