Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye yönetimine, süratle şiddeti durdurması, kendi halkına gösterdiği muameleyi süratle terk etmesi ve reformları bir an önce hayata geçirmesi konusunda çağrıda bulundu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bakanlığının bütçesinin görüşmesi sırasında bir sunuş konuşması yaptı.
-TABLOYU ANLATTI-
Bakan Davutoğlu, konuşmasında Van depreminde hayatını kaybedenleri anarak ve başsağlığı dileyerek başladı. Türkiye’nin çevresinde yaşanan tabloyu anlatan Dışişleri Bakan Ahmet Davutoğlu, şöyle dedi:
“Ülkemizin batısında hemen Yunanistan’dan başlamak üzere İspanya ve Portekiz’e kadar olan kuşakta büyük ekonomik krizler var. AB’nin geleceği tartışılıyor. Türkiye tarih boyunca bir Avrupa ülkesi olmuştur, bundan sonra da Avrupa’da etkin konumunu sürdürecektir. Akdeniz’in kuzeyinde Avrupa’nın güneyinde bir ekonomik kriz kuşağı var. Ülkemizin güneyinden başlamak üzere Suriye’den Fas’a kadar olan kuşakta ise çok yoğun siyasi dönüşüm süreci yaşanıyor. Bu kriz hattının ortasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti aslında yükselen bir güç olarak, bir kere bunun farkında olmamız lazım, bu büyük dalgalanmayı doğru okumamız lazım. Benzer bir dalgalanma 20.yüzyılın başında olmuştu. Bizim dedelerimizin nesli 1911 Trablusgarp harbiyle başlayan 1923 Cumhuriyetimizin kuruluşuna kadar gidecek 12 yılda bütün bu coğrafyada çok büyük çalkantılarla boğuşmak, uğraşma, aziz vatanı savunmak durumunda kalmıştır.”
-1911 YILINDA YAŞANANLARI ÖRNEK VERDİ-
“Siyasi dönüşüm yaşanıyorsa ve paralelinde bir ekonomik kriz de yaşanıyorsa bu siyasal dönüşümün ve ekonomik krizin merkezinde olan ülkelerin doğru tercihlerle geleceğe hazırlanması lazım” diyen Davutoğlu, 1911 ile 1923 yılları arasındaki gelişmelerin 20. yüzyıldaki Türkiye’nin kaderini belirlediğini söyledi. Davutoğlu, “2011 ile inşallah Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak edeceğimiz 2023 yılı arasındaki gelişmelerde Cumhuriyetimizin 21. yüzyıldaki uluslar arası konumunu belirleyecek” diye konuştu.
-DIŞ POLİTİKADAKİ HEDEF-
Davutoğlu, dış politikadaki hedefi de, “Dış politikadaki temel hedefimiz, bütün bu tartışmaların içerisinde Türkiye’nin kendine özgü bir vizyonla yer alması, belirlenen değil, belirleyen bir ülke olması” diyerek anlattı.
Davutoğlu, bütün bu mücadelede demokrasi, ekonomideki yüksek performans ve aktif dış politika olmak üzere 3 güç odağının olduğunu söyledi.
-“CEP TELEFONLARIMIZ SÜREKLİ AÇIK”-
Açık cep telefonlarının mikrofonlarda titreşime neden olması üzerine Bakan Davutoğlu da, “Cep telefonlarımız sürekli açık çünkü her an bir kriz haberi geliyor” dedi.
Dışişleri Bakanı, dış politikadaki anlayışın krizlere odaklı bir anlayış değil, aksine bütün küresel gelişmeleri gözeten, her bir bölgesel alanda kendi vizyonunu oturtan, onun dışında da krizlerle tek tek uğraşmak gerektiğinde de bütün enerjisiyle bu krizlerle uğraşabilen performans sergilemek durumunda olduğunu söyledi.
-“SLOGANLARDAN, KLİŞELEŞMİŞ İFADELERDEN UZAK BİR ŞEKİLDE TARTIŞILMASI LAZIM”-
“2050’de nasıl bir dünya olacak, bu dünya içerisinde Türkiye nerede olacak, bunları soğukkanlılıkla tartışmamız lazım” diyen Dışişleri Bakanı, “Hissiyattan uzak, sloganlardan ve klişeleşmiş ifadelerden uzak bir şekilde bunların tartışılması lazım” dedi.
Dinamik bir süreçten geçildiğine işaret eden Davutoğlu, “Bizim en önemli dış politika prensibimiz değerlerle ulusal çıkarlarımız arasında bir denge bir ahenk oluşturmaktır” dedi.
-“POLİTİKALARIMIZ ANKARA İMZALI”-
Ulusal çıkar tanımlamasına da işaret Davutoğlu, dünyanın değiştiğini, bazen geçen hafta tanımlanan ulusal çıkar tanımının bir sonraki hafta gözden geçirilmek zorunda kalınabileceğini ifade etti. Ankara imzalı dış politika yürütüldüğüne dikkat çeken Davutoğlu, şöyle dedi:
“Hangi ülke ne düşünürse düşünsün Türkiye’nin geliştirdiği her politika Ankara imzalıdır, Ankara damgalıdır, Hiçbir şekilde herhangi bir ülkeden, her ülke ile istişare edersiniz, müttefiklerle de istişare edersiniz, bazen hasım gibi olan ülkelerle müzakere edersiniz, pazarlık edersiniz ama nihai kertede Türkiye’nin o ali çıkarlarıyla değerleri arasında oluşan Ankara merkezli bir dış politika yürütüyoruz."
Dışişleri Bakanı, AKP olarak 2023 yılındaki hedeflerinin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek olduğunu da söyledi.
-ARAP BAHARI-
Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri ve Arap Baharı’nı değerlendiren Dışişleri Bakanı, temel yaklaşımda iki ana ilkeyi benimsediklerini söyledi. Davutoğlu, bu bölgede halkların en temel haklarını talep ettikleri demokratik taleplerin yanında olduklarını belirtti. Davutoğlu, yöntemin de barışçıl değişim süreci olması gerektiğini ifade etti.
Tunus’ta tutumlarının hemen belirlediklerine işaret eden Dışişleri Bakanı, Mısır’da net bir tutum takındıklarını söyledi. Libya’da yaşanan gelişmelere de değinen Davutoğlu, “Libya bizim için bir sınavdır” dedi.
-CHP SIRALARINDAN ELEŞTİRİ SESLERİ YÜKSELDİ-
CHP sıralarından gelen eleştirilere Davutoğlu, “Biz mal peşinde değiliz, biz insanlık onuru peşindeyiz, biz orada şirketlerimizin, ekonomik çıkarlarımızın da nasıl korunacağını biliyoruz, her şeyden önce bizim için önemli olan hiçbir dost ülkeye hiçbir ülkeye mal perspektifinde bakmayız, merak etmeyin çıkarlarımızı koruyoruz” dedi. Ardından Davutoğlu, muhalefet sıralarından gelen seslere, “Konuşmamın bütünlüğü bozmayın, soru bölümlerinizde sorularınızı yöneltin. Soruları sorarsızınız, cevabını alırsınız. Bazı muhalefet parti temsilcilerini dinlemiş olsaydık şu anda Kaddafi’nin yanında duruyor olmamız ve Libya’da bütün alanı kaybetmiş olmamız gerekiyordu” dedi.
-SURİYE’DE TÜRK TEMSİLCİLİKLERİNE YAPILAN SALDIRI-
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de Türk temsilciliklerine yapılan saldırı konusunda da Suriye yönetimine şöyle seslendi:
“Meclis çatısı altında Suriye yönetimine bir kez daha sesleniyorum. Dün ve evvelsi gün başkonsolosluklarımıza ve büyükelçiliklerimize yapılan saldırı gerekli diplomatik tepkilerle cevabını görmüştür. Ama biz bu saldırılara karşı en kararlı tutumu alacağız ve Suriye halkının haklı mücadelesinin yanında yer almaya devam edeceğiz. Arap Ligi’nin son aldığı kararlar birlikte istişare ettiğimiz, üzerinde düşündüğümüz Arap Ligi ile son derece sağlıklı bir iletişimimiz var, istişare ettiğimiz kararlardır, doğru kararlardır, çünkü artık bu mesajın Suriye yönetimine iletilmesi gerekiyordu. Bugün de Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan sonra ya bu gece ya da yarın sabah Fas’a giderek Arap Ligiyle Türk Arap Formunu toplayacağız ve bu konuları ele alacağız.”
-SURİYE YÖNETİMİNE “ŞİDDETİ DURDUR” ÇAĞRISI-
Dışişleri Bakanı, Suriye yönetimine de şu çağrıyı yaptı:
“Suriye yönetiminin süratle şiddeti durdurması, kendi halkına gösterdiği bu muameleyi süratle terk etmesi ve reformları bir an önce hayata geçirmesi gerekmektedir. Türkiye’nin bu konuda politikası net ve açıktır; halkın haklı taleplerinin yanında yer alacağız ve Suriye yönetiminin bu baskısı karşısında da gerekli bölgesel ve uluslar arası platformları harekete geçireceğiz.”
Suriye konusundaki eleştirilere de değinen Davutoğlu, Esad’ın daha önce reform süreci uygulayacağını söylediğini belirterek, “Ama maalesef Esad kendi halkına silahları yöneltti” dedi.
İsrail ile olan ilişkilere de değinen Davutoğlu, "İsrail ile ilişkilerde ilkesel bir tutumumuz var, bunu sürdüreceğiz” dedi.
-TERÖRLE MÜCADELE-
Seçimden sonra ve yeni anayasa çalışmaları sürecinde terörün ivme kazandığını ifade eden Davutoğlu, şöyle dedi:
“Irak’tan terör örgütünün tasfiye edilmesi için gerek Irak merkez yönetimi gerekse Kuzey Irak bölgesel yönetimi ile temaslarımızı yoğunlaştırdık. Terörün AB’deki finansal kaynaklarını kesmek için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. ABD ile teröre karşı mücadele konusunda son dönemde işbirliğimizde yeni adımlar atılmıştır. Bu çerçevede son günlerde hepiniz takip ettiği predatorlar İncirlik’te ve tamamıyla teröre karşı mücadeleye odaklı biçimde bundan sonra faaliyetlerine devam edecek. ABD’nin Irak’tan çekilme sürecinde kesinlikle bir boşluğun oluşmasına izin vermeyeceğiz."
ABD ile ilişkilerin de Dışişleri Bakanı, iki müttefikin eşit, birbiriyle istişareye dayalı, köklü kurumsallaşmış ilişkiler olarak yürütülmekte olduğunu söyledi.
Füze Savunma sistemi konusundaki tartışmalara değinen Davutoğlu, “Erken uyarı radarının Türkiye’de konuşlanması Türkiye’nin ulusal güvenlik ihtiyaçları ile irtibatlıdır. İkincisi NATO’nun güvenlik planlamaları ile irtibatlıdır, kesinlikle herhangi bir başka gündemi komşu ülkeyi hedef alma niyeti yoktur. Türkiye’de hiçbir füze konuşlanmamıştır” dedi.
-AVRUPA BİRLİĞİ-
Türkiye’nin AB hedefinde kararlı bir şekilde yürümeye devam ettiğin belirten Davutoğlu, katılım müzakerelerinin ilerleyememesinin, Türkiye’nin isteksizliği ile değil, AB’deki küresel vizyon eksikliği ve Türkiye’ye karşı önyargı tutumu nedeniyle olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı, Kıbrıs’taki müzakerelerin kapsamlı bir barış çerçevesinde sona erdirilmesi için çalışmaların yürütüldüğünü belirterek, “Bizim amacımız 2012 Haziranına kadar nihai çözüme ulaşılmasıdır” dedi.
2015 G 20 zirvesinin Türkiye’de gerçekleşeceğini belirten Davutoğlu, “2015-2016 dönemi için BM Güvenlik Konseyi üyeliğine tekrar aday olduk” dedi.
Afrika’daki açılımın aynı hızla devam ettiğine işaret eden Davutoğlu, Afrika’da her ülkede temsilcilik açmaya kararlı olduklarını ifade etti.
-İSTANBUL BM ŞEHRİ OLACAK-
İstanbul’un BM şehri haline dönüştürmeyi hedeflediklerini ifade eden Davutoğlu, “Niyetimiz şudur; güçlü demokrasi, sağlam ekonomisi, aktif dış politikasıyla Türkiye’nin bu bölgesel dönüşümlerde etkin, yönlendirici bir rol üstlenmesi ve küresel alanda ekonomik, kültürel, siyasal yeni küresel düzenin kurulmasında Türkiye’nin aktör olması” dedi.(ANKA/SON)