Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gerek Ortadoğu'da, gerekse dünyanın diğer çatışma noktalarında, ateşin yükseldiği her yerde barışı aramaya, adaleti savunmaya devam edeceklerini bildirdi.

Erdoğan, Ortadoğu'daki savaşın ''öfkeyi, şiddeti besleyen, terörü daha da güçlendiren bir savaş'' olduğunu belirterek, ''Bu, adil olmayan bir savaştır. Bu savaş kazananı olmayan, insanlığın topluca mağlup olacağı bir savaştır'' dedi. Terör örgütü PKK ile mücadele konusuna da değinen Erdoğan,
Türkiye'nin terörle mücadelesini azimle, kararlılıkla sürdüreceğini
vurgulayarak, ''Terör örgütü, yine gördüğünüz gibi, mayınlarla her
geçen gün pırlanta fidanlarımızı şehit etmeye devam etmektedir ve bu
konuda da artık tahammül sınırımız maalesef tükenme noktasına gelmiştir'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan ''Ulusa Sesleniş''
konuşmasında, bölgedeki, dünyadaki bütün anlaşmazlıkların barışçı
yollardan çözülmesi gerektiğini savunduklarını söyledi. Bütün insanlık için barış, huzur, refah ve adalet istediklerini vurgulayan Erdoğan, ''Ancak, üzülerek ifade edeyim ki, bilimsel ve teknik gelişmelerin zirve noktasına ulaştığı çağımızda insanlık, barışın ve evrensel değerlerin korunması konusunda aynı başarılı çizgiyi yakalayamamıştır'' dedi.

Erdoğan, ''bugün dünyanın dört bir köşesinde yürekleri parçalayan,
vicdanları sızlatan savaş ve çatışmaların hüküm sürdüğünü''
belirterek, şunları kaydetti: ''Ne yazık ki, dünyanın güçlü ülkeleri, savunmasız, masum insanları bu kan ve gözyaşı tablosunun dışında tutmayı başaramıyor. Bu hazin manzara, sadece barış fikrini değil, gelişme fikrini,
aydınlanma fikrini, medeniyet birikimlerini de yok edecek ölçüde
vahimdir. Patlayan bombalar sivilleri, yaşlıları, savunmasız çocukları
katlediyor. İnsanlığın vicdanı, bu vahşet karşısında rahat olamaz,
olmamalıdır. Yanı başımızdaki bir ülkede insanlar acımasızca
öldürülüyor. Masum insanları katleden, şehirleri yakıp yıkan, şiddeti
meşrulaştıran bir anlayışa asla haklı bir gerekçe bulunamaz. Asırlar boyunca farklı inanç ve kültürden insanın, dostça ve kardeşçe bağrında yaşadığı bir barış, adalet ve merhamet medeniyetinin mirasçıları olarak bu hazin tablodan en büyük üzüntüyü bizler duyuyoruz. Adalet duygusunu kirleten bu yeni güç anlayışına, bu yeni şiddet kültürüne sessiz kalmamız düşünülemez.''

-''BARIŞI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ''-

Erdoğan, bugün dünyada barışın sesini yükseltmenin her zaman
olduğundan çok daha zor hale geldiğini vurgulayarak, ''Bunun
sorumluluğu da sorunlarını güçle, şiddetle çözmeyi alışkanlık haline
getirenlerindir'' dedi.
Gerek Ortadoğu'da, gerekse dünyanın diğer çatışma noktalarında,
ateşin yükseldiği her yerde barışı aramaya, adaleti savunmaya devam
edeceklerini kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bugün barışı baltalayanlar, nefret tohumları ekenler, yarın kendilerinin de barışa, adalete ihtiyaç duyacaklarını akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Ortadoğu halkları sonu gelmeyen çatışmalardan, kandan,
gözyaşından, acıdan çok çekti, o yavrular çok çekti, o kadınlar çok
çekti, o yaşlı insanlar çok çekti, ne yazık ki, çekmeye de devam
ediyor. Söylemek zorundayım ki, bunda gücü elinde bulunduranların bölgenin sorunlarına çifte standartlara özellikle yaklaşım tarzlarında büyük
pay var.''

-ADİL OLMAYAN BİR SAVAŞ...-

Erdoğan, kaybedilenin sadece masum insanların canı, malı, şehirlerin geleceği değil, yeryüzünde barışa temel teşkil edecek bütün insani değerler olduğuna işaret etti.

Bunu çok geç olmadan herkesin çok iyi düşünmesi, çok iyi değerlendirmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Çünkü bu savaş öfkeyi, şiddeti besleyen, terörü daha da güçlendiren bir savaştır. Bu, adil olmayan bir savaştır. Bu savaş kazananı olmayan, insanlığın topluca mağlup olacağı bir savaştır. Bu vesileyle, buradan dünyaya, barışın temini için her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu bir kere daha duyurmak istiyorum.'

Geçen zaman içinde bu yönde önemli çabaları olduğunu anlatan
Erdoğan, bu kapsamda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Lübnan
Başbakanı Fuad Sinyora, İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Filistin
Başbakanı İsmail Haniye olmak üzere, BM Genel sekreteri Kofi Annan, AB Dönem Başkanı Finlandiya Başbakanı, ABD Başkanı George Bush, Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ve İngiltere, İspanya, Pakistan başbakanlarıyla telefon görüşmeleri yaptığını hatırlattı.

-''ATEŞKESİ SAĞLAYAMADIK''-

İsrail'den orantısız güç kullanımına derhal son vermesini talep
ettiklerini anımsatan Erdoğan, ''(Eğer konu sadece 3 tane askerin geri
verilmesi ise bize güvenin, bize inanın, biz bunu bulup çıkartıp
sizlere iade edeceğiz, bunun sözünü veriyoruz), dedik. Ama ateşkesi ne
yazık ki, sağlayamadık ve süre geçtikçe artık iş iyice zora girdi'' dedi.

Uluslararası toplumu, özellikle BM Güvenlik Konseyi'ni harekete
geçmeye çağırdıklarını da anımsatan Erdoğan, Medeniyetler İttifakı
girişimi çerçevesinde İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero ile ortak
bir deklarasyon yayınladıklarını belirtti.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün Roma'da
toplanan konferansta Türkiye'nin bu görüşlerini dile getirdiğini
söyleyen Erdoğan, bu çabaların devam edeceğini vurguladı.

-''YANI BAŞIMIZDAKİ YANGINA SEYİRCİ KALAMAYIZ''-

Başbakan Erdoğan, ''Şiddete son verilmesi, akan kanın bir an önce
durması, insani yardımların hemen devreye girmesi ve yaraların
sarılması için bütün imkanlarımızla her zeminde gayretlerimizi
sürdüreceğiz'' dedi.
Türkiye olarak, Kızılay aracılığıyla bölgeye gıda ve ilaç başta
olmak üzere her türlü yardım sevkıyatını başlattıklarını bildiren
Erdoğan, Lübnan'dan sivillerin tahliyesinde Mersin limanının en önemli
çıkış kapısı haline geldiğini de anımsattı.
''Bu konuda bizden sessiz ve tarafsız olmamızı hiç kimse
beklememelidir'' diyen Erdoğan, ''Aydınlık bir dünya umudumuzdan asla
vazgeçmeyeceğiz. Şuna bütün kalbimizle inanıyoruz ki, barış bir gün
mutlaka galip gelecek, insanlık yeniden kardeşçe yaşayacağı bir
dünyaya kavuşacaktır'' diye konuştu.

-TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELE-

Türkiye'de terör örgütüyle mücadelenin şu ana kadar büyük bir
sabırla sürdürüldüğünü söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Ama terör örgütü, yine gördüğünüz gibi, mayınlarla her geçen gün
pırlanta fidanlarımızı şehit etmeye devam etmektedir ve bu konuda da
artık tahammül sınırımız maalesef tükenme noktasına gelmiştir.
Ve burada da bizler azimle, kararlılıkla, inançla bu terör
örgütüne karşı olan mücadelemizi sürdürmeye milletçe kararlıyız, devam
ediyoruz, devam edeceğiz. Temennimiz odur ki, bu mücadelemizin de sonu inşallah halkımızın, milletimizin huzuru, mutluluğuyla sonuçlansın.''