Geçiridği ikinci ameliyat sonrası Ankara'da mesaiye başlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında milletvekillerine seslendi. Erdoğan önce CHP'ye ardından TÜSİAD'a çok sert sözlerle karşılık verdi.

TÜSİAD'ın 4X4X4 sistemine yaptığı eleştirilere yanıt veren Erdoğan, "Ey TÜSİAD senin dediğin olmayacak bu milletin arzusu olacak" dedi.

Konuşmasında ameliyat sonrasında kendisini arayan başta Cumhurbaşkanı olmak üzere muhalefet ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür eden Erdoğan, Ankara'ya gelişinde kendisini karşılayan vatandaşlara şükranlarını sundu.

Gençlerin kendisine 'Dik dur eğilme bu gençlik seninle' diye tezahürat yapan gençlere, "Bu kalp sizinle, bundan sonra da dik durmayacak, eğilmeyecek bu milletin muhabbetini asla ve asla boşa çıkarmayacağız" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başlıkları şöyle:

HERKESİN VE HER KESİMİN HÜKÜMETİ

Bu can bu bedende oldukça o mubarek makamı daha da perçinlemeye devam edeceğiz. Kardeşlik hukukunu koruduğumuz sürece bu kutlu yürüyüşü kimse durduramaz. İhlas ve muhabbet her türlü oyunu bozan. Azim ve kararlılık her türlü tezgahı boşa çıkarır. AK Parti herkesin ve her kesimin hükümetidir.

HOCALI KATLİAMINI UNUTMAYACAĞIZ

Hocalı katliamını kınıyoruz. İstanbul'daki mitingte marjinal grupların olması, ırkçı sloganların atılması Azeri kardeşlerimizle dayanışmamızı engellemez. Kimsenin etnik kökenine, dinine, inancına ve rengine bakılmaksızın bu ülkenin her vatandaşı birinci sınıf vatandaşıdır. Şu bilinmelidir ki, biz Hocalı katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız. Orada katledilen kardeşlerimizin yasını tutmaya devam edeceğiz. Taksim'de yapılan mitingi bir kışkırtmaya dönüştürenlere karşı da uyanık olmaya devam edeceğiz. Birkaç münferit pankart acıyı anmamızı engellemez.

SAYIN ERBAKAN'A RAHMET DİLİYORUM

Seyhan Barajı'nda hayatını kaybeden işçilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Geçen sene bugün ebediyete uğurladığımız merhum Necmettin Erbakan'a rahmet diliyor, mekanı cennet olsun diyorum.

28 ŞUBAT 12 EYLÜL VE 27 MAYIS'IN ÜRÜNÜ

Türkiye'nin bazı dönemlerinde karanlık dönemler vardır. 27 Mayıs ve 12 Eylül böyle bir tarihti. Bugün de bir demokrasi kazasının yıldönümde grup toplantısını gerçekleştiriyoruz. 28 Şubat olayı demokrasi tarihimize kara bir sayfa olarak yazılmıştır. 28 Şubat müdahalesi 27 Mayıs ve 12 Eylül'ün devamı niteliğinde bir müdahaledir. Seçimle gelmiş bir hükümet kışkırtmalar, kirli senaryolar, bazı medya ve sivil toplum kuruluşlarının içinde yer aldığı tertiple görevden uzaklaştırılmıştır.

DEMOKRASİ VE EKONOMİ AĞIR YARA ALDI

28 Şubat'ın arkasında çok büyük bir enkaz bıraktığını hatırlatmak zorundayım. Demokrasi ve Türkiye ekonomisi bu müdahaleden ağır bir yara almıştır. Türkiye fakirleşmiş, dışlanmış, yokluğa, yoksulluğa ve umutsuzluğa mahkum olmuştur. Yüzlerce insan mağdur edilmiştir. İnançlı kesimlerin hissiyati ağır bir saldırıya maruz kalmıştır.

BU KIZLARIN AHI VAHI  YERDE KALIR MI?

İlkokuldan üniversitelere milletin hissiyatıyla örtüşmeyen uygulamalar yapılmış. Kılık kıyafetinden dolayı kız öğrencilerimiz eğitim hakkından mahrum bırakılmıştır. Bir gün hastayım ve yatıyorum. İki kız yanıma geldi. 'Hayırdır nedir rahatsızlığınız?' sordum. 'Ne olacak başkanım kafayı üşüttük' dediler. 'Niye' dedim 'Eğitim öğretim hakkımız elimizden alındı da onun için' dediler. O iki kız hastanede psikolojik tedavi görüyorlardı. Bu yüzlerce binlerce kızımız için geçerliydi. Bunların ahı bunların vahı yerde kalır mı?

28 ŞUBAT AĞIR BEDELLER ÖDETTİ

Elhamdülillah iş şu anda rayına girdi. 27 Mayıs ve 12 Eylül bu millete çok ağır bedeller ödetti. Aynı şekilde 28 Şubat bu millete ağır faturalar yüklemiş, Türkiye'nin kalkınma ivmesini yavaşlatmıştır. Biz 28 Şubat'ın mağduru olarak bugün buradayız ve gururla ayaktayız. Sizler 28 Şubat'ın mağdurları olarak ayaktasınız ve buradasınız. TBMM 28 Şubat'ın mağduru olarak bugün burada ve millet iradesini gururla onurla temsil ediyor.

28 ŞUBATÇILAR MİLLETİN ÖNÜNE ÇIKAMIYOR

Üniversite kapısından döndürülen, ikna odalarından işkenceye maruz bırakılan kız kardeşlerimize bugün geç de olsa artık itibarları iade ediliyor. 28 Şubat'ın bugün toplum önüne çıkmaktan çekiniyor. Tarih ve toplum karşısında telafi edilemez bir mahcubiyet yaşıyorlar. Tarih 28 Şubatçıları olduğu kadar taşeron siyasetçileri, medya mensuplarını üzerinden bin yıl da geçse affetmeyecek, alınlarındaki kara lekeyi silemeyecektir.

28 ŞUBATÇILARLA YÜZLEŞİLECEK!

28 Şubat'ın mimarları tarihten silinmiş, millet onları da elinin tersiyle bir kenara itmiştir. Türkiye 12 Eylül'le yüzleşti ve yüzleşiyor. Türkiye yine bir 12 Eylül günü 12 Eylül'den de hesap sordu. 12 Eylülcülerin yargılanması için hukuk yolunu açtı. Bu millet 28 Şubat'la da yüzleşiyor ve yüzleşmeye devam edecek.

BİZ NASIL KONUŞACAĞIMIZI İYİ BİLİRİZ

Bu kardeşinizin gençlik kongresinde Necip Fazıl'ın sözlerini kullanmasından adeta kıyamet kopardılar. Necip Fazıl da o zindanlarda çok çekti. Bazı CHP'liler nasıl olduysa Yunus Emre'ye bize Yunus'la cevap veriyorlar. Biz kime karşı Yunus'un kimi karşı da Köroğlu'nun, Dadaloğlu'nun diliyle konuşacağımızı da çok iyi biliriz. Mazlumun, mağdurun, masumun, yolda kalmışın, ihtiyaç sahibinin insanın karşısında bizim dilimiz Yunus'un dilidir, Mevlana'nın dilidir. Ama zalime, diktatörlere karşı dilimiz Köroğlu'nun, Dadaloğlu'nun, Necip Fazıl üstadın dilidir.

ÇETELERE CESARETLE GİDİLMİŞTİR

27 Mayıs'tan, 12 Mart'tan, 12 Mart'tan ibret alınmadığı için 28 Şubat yaşanmıştır. AK Parti yaşananlardan ders çıkararak 9 yıl boyunca demokratikleşme yolunda tarihi adımlar atmıştır. Millet iradesi bu dönemde anlam kazanmıştır. Millet iradesi AK Parti döneminde güç kazanmıştır. Çeteler üzerine cesaretle gidilmiştir.

VESAYETÇİ ANLAYIŞA İZİN VERMEYİZ!

Vesayetçi siyaset anlayışının özellikle bu ülkede millet iradesine musallat olmasına hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz. Demokrasilerde karar da, yetki de milletindir. Demokrasi dışı kurumların yasama, yürütme ve yargıya hükmetmesini de aynı şekilde kabul etmeyiz. Bunu herkes bilsin ki, milleti gayri mümeyyiz görüp milleti vesayete, velayete muhtça görüp kendi hırslarını öne çıkaranlar karşılarında milleti ve milletin partisi AK Parti'yi bulurlar.

CHP 28 ŞUBAT'TA ELLERİNİ OĞUŞTURDU!

28 Şubat 150 yıllık bir üründür. Bu seçkinci ukala zihniyet millet iradesini çiğnemekten çekinmemiştir. Başta CHP olmak üzere kimi siyasi partiler de bu zihniyetin taşıyıcılığını ve hamiliğini yapmıştır. 27 Mayıs müdahalesine alkış tutan CHP olmuştur. 12 Eylül müdahalesine zemin hazırlayan CHP olmuştur. 28 Şubat'ta ellerini oğuşturan yine CHP olmuştur.

CHP'NİN JETONU ÇOK GEÇ DÜŞER

Bunlar 27 Mayıs'ta hatırlamadıkları demokrasiyi kurultay kürsülerinde hatırlarlar. Demokrasiye bu kadar aşıktınız da 28 Şubat'ta neredeydiniz? Demokrasiye bu kadar tutkundunuz da 27 Nisan'da neden sesiniz soluğunuz çıkmadı. O kadar da ileri gittiniz ki 'Ankara'da savcılar varmış' dediniz. Bunların demokrasi aşkı platoniktir. Bunlar demokrasiyi ancak uzaktan seyreder. CHP'nin jetonu çok geç düşer.

BİR GÜN MUTLAKA UYANACAKLAR

CHP Lideri 40 milletvekili TBMM'ye katılınca ne dedi? Meyhaneye gitmeyin! Gidecekseniz de hepiniz aynı meyhaneye gitmeyin. Rahmetli Oğuz Atay ne diyor 'Türk solu geç kalkar çünkü akşam çok içmiştir' Bunu ben söylemiyorum. İnşallah mahmurlukları geçince Ergenekon konusunda da uyanacaklar bize de bugün gibi o gün de günaydın demek düşecek.

AK PARTİ'Yİ İZLEMEYE DEVAM EDİN

CHP kadın kotasını yükseltti. Kendilerine orada da günaydın diyorum. AK Parti'yi izlemeye devam edin diyorum. Bizim tüzüğümüzü izlemiş olsalardı bu kadar gaf yapmazlardı. Bizde kadın kolları başkanımız, gençlik kolları başkanımız MKYK'nın da MYK'nın da üyesidir. Ama onların bundan haberi yok.

DERSİM'DEN GURUR  DUYUYOR MUSUNUZ?

Demokratik yolla değil kaset operasyonundan sonra gelen genel başkanın vesayete karşı onurlu bir  davranış sergilemesini beklemiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu CHP'nin tek parti dönemine sahip çıkıyor. Dersim katliamından dolayı geçmişinizden gurur duyuyor musunuz? İstiklal Mahkemelerinden gurur duyuyor musunuz?  27 Mayıs darbesinden gurur duyuyor musunuz? Kör Ali'yle, Necip Ali'yle, Kılıç Ali'yle gurur duymaya onların isimlerini park ve bahçelere vermeye devam edin.

MİLLET DİZİ DİYE SENİ SEYREDİYOR!

Biz bu ülkenin şehitleriyle, gazileriyle, alimleriyle, büyük siyaset adamlarıyla gurur duyacak, onların isimlerini yaşatmaya devam edeceğiz. En son İskilipli Atıf Efendi'nin ismini bir hastaneye verildik. Şimdi çıkmış Başbakan CHP'yle uğraşıyor diyor. Aynaya bak aynaya! Millet dizi izlemeyi bıraktı seni seyrediyor.

BİZ KILIÇDAROĞLU'NDAN MEMNUNUZ

CHP'den çekinmek için hiçbir şeye gerek yok. Biz sayın Kılıçdaroğlu'ndan ziyadesiyle memnunuz. CHP'den çok daha memnunuz. Tüm itikadını tüketen sürekli yalan söyleyen bir genel başkandan biz ziyadesiyle memnunuz. CHP'de böyle bir başkan olduğu müddetçe AK Parti gücüne güç katmaya devam edecektir.

MİLLETVEKİLİ DÖVÜLÜYOR O BİZE LAF YETİŞTİRİYOR

Kılıçdaroğlu konuşurken önünde kendi milletvekili tartaklanıyor. Oraya müdahale edeceği yerde bize laf yetiştiriyor. Senin milletvekilini orada dövüyorlar sen hala 'Beni CHP'lilerden korumayın' diyorsun. Ba kadar mantığın iflas ettiği an. İstediğiniz kadar seviyeyi ayaklar altına alın sayın Kılıçdaroğlu onların hepsi bizim kar hanemize yazılıyor.

ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ KARARTTILAR!

28 Şubat aktörleri Türk eğitim sistemine büyük zarar verdiler. 28 Şubat sürecinde hedef sadece İmam Hatipler olmadı. Aslında Anadolu çocuklarını, yoksul ailelerin zeki çocuklarını hedef almışlardır. Yoksul çocukların elinden fırsat eşitliğini ele almış ve fırsat eşitliğini zedelemişlerdir. Bu ittihatçı zihniyet, CHP'li zihniyet bu çocukların önünü kapatmış istikbalini karartmıştır. Geçmişte bürokratik makamlar babadan oğula geçiyordur.

ZORUNLU EĞİTİM 12 YILA ÇIKARILACAK

28 Şubat Anadolu'nun şahlanışına yapılmış darbedir. AK Parti iktidarları kendi dönemde bu seçkinci yapıyı kırmak için yoğun bir mücadele vermiştir. Başta eğitim olmak  üzere her alanda fırsat eşitliğini destekliyoruz. Eğitimi ülkenin en ücre köşelerine ulaştırdık. Zorunlu eğitimin kademeli olarak 12 yıla çıkarılması için bir teklif sunduk: 4X4X4...

8 YILIN HASARINI TELAFİ EDECEĞİZ

Dünyada gelişmiş ülkelerde zorunlu eğitim 12 yıl uygulanıyor. İlk ve orta eğtimin kademeli olarak 12 yıla çıkarılmasını destekledik. Bu üç kademeli bir eğtiim. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu sağlıklı en modern sistem. Bu sistemle 8 yıllık sistemin Türkiye'ye verdiği zararı telafi ediyoruz. 3 kademeli eğitim, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu en modern eğitim sistemidir.

TÜSİAD RAPOR HAZIRLATTI İMAM HATİP KAPANDI

Bu TÜSİAD daha önce yine İmam Hatiplerle ilgili olarak bir zata İmam Hatip raporu hazırlattı. O raporla İmam Hatipler'in orta kısmı kapatıldı. Bunların cemaziyelevvelini biliriz. Bunların kininin neler olduğunu biliriz. Bu yanlışı düzeltmek bizim görevimizdir. Hadi CHP'ye alıştık ama TÜSİAD'ın bugün statükoyu savunması ibretliktir. Kusura bakma TÜSİAD senin arzun olmayacak, milletin arzusu olacak. Daha önce kendilerine söyledim, dedim ki siz işinize bakın. Siz sanayide ticarette ne söyleyeceksiniz bunları söyleyin.

TÜSİAD SENİN DEDİĞİN OLMAYACAK!

Bu ülkenin eğitim sisteminde Anadolu çocukların eğitilmesine yönelik yolları kapatmaya bariyer olmayın. Neymiş kızların okutulmasının önü kesilecekmiş! 8 yıllık kesintinin en önemli mağdurları aslında sanayicilerdir. Tamamen ideololojik nedenlerle karşı çıkmak TÜSİAD'ın geçmişten devraldığı eski bir roldür. TÜSİAD önce 28 Şubat'taki rolünü sorgulasın. Ben TÜSİAD'a da artık acilen değişmesini, kör ideolojik kalıplarını terketmesini tavsiye ediyorum.

EY TÜSİAD OKULLAŞMA ORANLARINI BİLİYOR MUSUN?

12 yıl kademeli eğitimin ilk iki dört yıllık döneminde mecburi eğitim getiriyoruz. Kız çocuklarının okullaşma oranı AK Parti hükümetlerinde rekor düzeylerde artış kaydetmiştir. Türkiye'de kız çocuklarının okullaşma hızı erkek çocuklardan çok daha fazla. Bizim dönemimizde unutulmuş, ihmal edilmiş çocuklar okulla buluştu. Bize bu şekilde saldırmak adeta bakar kör olmaktır. Türkiye'de inşallah farklı bir nesilin yetişmesinin önünü açacağız.

ULUDERE'NİN AYDINLATILMASINI ARZU EDİYORUZ

Terörle mücadele sürerken örgütün işlediği cinayetler tek tek ortaya çıkıyor. Uludere'deki kardeşlerim hiç merak etmesin. Uludere'deki olayın aydınlatılmasını tüm kalbimizle arzu ediyoruz. Süreç devam ediyor. Uludere'deki ailelerle inşallah havalar normalleşince eşlerimizle bir araya geleceğiz. Komisyondaki toplantının  ardından muhalefet milletvekilleri dezenformasyon yaptı. Bu CHP ve BDP'nin her  zamanki tutumudur. Hepinize hayırlı bir hafta diliyorum.