Çiçek, Diplomasi Muhabirleri Derneği yönetim kurulu üyelerini kabulünde, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
TBMM’nin, her yasama yılı açılışında yapılan resepsiyonun iptal edilmesi talimat verdiğini açıklayan Çiçek, bu kararı, "ülkenin içinde bulunduğu durumu göz önüne tutarak aldığını" söyledi. Çiçek, "TBMM’nin yeni yasama yılı açılış törenleri planlandığı gibi yapılacak. Ancak akşam yapılan resepsiyon iptal edildi" dedi.
-BDP’LİLERE ÇAĞRI-
BDP milletvekillerine yemin etmeleri çağrısını yineleyen Çiçek,
"Türkiye’de 25. seçimi yaptık. Adaylar seçimlere neden girerler? Parlamentoya
seçilmek ve ülkeyi buradan yönetmek için" dedi.
"12 Haziran seçimlerini de bu parlamento için yaptık" diyen Çiçek,
şöyle devam etti:
"Herkesi görevini yapmaya davet ediyorum. Yeni bir Anayasa yapılacaksa
-ki halkın beklentisi de bu yönde- Meclisin en önemli görevi budur. Tüm
partilerin, bu Anayasa’nın yapılması konusunda katkıları önemlidir. TBMM’de
temsil edilen partilerin bu süreçte, Meclis dışındaki partilerden ya da sivil
toplum kuruluşlarına göre daha fazla sorumluluğu vardır. Yemin etmek ve
parlamento çalışmalarına katılmak hem görev, hem de sorumluluktur. Bu de hep bu
sorumluluğun yerine getirilmesi konusunda hep davette bulundum. Mevcut mevzuat ve
Anayasa doktrini açısından ön şart; göreve başlamak için yemin etmektir."
Milletvekillerinin yemin etmemesinin, Meclis çalışmalarını nasıl
etkileyeceğinin ve komisyonlarda çalışma yapılıp yapılamayacağının sorulması
üzerine "Komisyon çalışmaları da bir yasama faaliyetidir. Yasama faaliyetleri,
’falanca gelirse yapılır’ gibi bir şarta bağlı değil. Aksi takdirde, bir parti
’ben Meclis’e gelmiyorum’ diyerek, tüm Meclis’i tıkayabilir" açıklamasında
bulundu.
-UZUN TUTUKLULUK KONUSUNDA AİHM UYARISI-
TBMM Başkanı Çiçek, tutuklu vekillerin durumunun hatırlatılması üzerine,
uzun tutukluluk sürelerine değinerek, "Tutukluluk bir tedbirdir, mahkumiyet
değildir. Sadece Türk Ceza Hukuku’nu değil, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeleri de göz önüne alın" diye konuştu. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa’nın 90. maddesi hak ve özgürlüklerle ilgili anlaşmaları iç
hukukun parçası yapmıştır. Üstelik, kanunlarla bu sözleşmeler arasında aykırılık
olunca, sözleşmeler öncelik taşır. Her hukukçu normlar hiyerarşisini bilir. Hangi
normların öncelikli olduğunu bilir. Tüm kamuoyunun olduğu gibi, bizim de
beklentimiz, bu davaların bir an önce sonuçlandırılmasıdır."
Çiçek, "normlar hiyerarşisine" vurgu yaparak, "kuvvetler ayrılığı"
ilkesini hatırlattı ve yasama ile yürütme organlarının, yargıya müdahale
etmelerinin söz konusu olmadığını söyledi.
TBMM Başkanı Çiçek, geçmişte, yargının yasama ve yürütmeye müdahalesine
tepki koyan bir insan olarak, "dün dündür, bugün bugündür" demeyeceğini ifade
ederek, "Dolayısıyla yargıya müdahale edemem. Her erk, kendi görev alanı içinde
faaliyet göstermeli" diye konuştu.
-"EDEBİYAT ÖĞRETMENİM ŞİMDİKİ ANAYASA;YA 2 VERİRDİ"-
Mevcut Anayasa’nın Türkçe açısından çok sıkıntılı olduğunu vurgulayan
Çiçek, "Bir cümlede eğer iki kere ’ve’ kullanılırsa, o metin Türkçe açısından
kötü bir metindir. Benim edebiyat öğretmenim, eğer bu Anayasa’yı
değerlendirseydi, ancak 10 üzerinden 2 verirdi" dedi. Çiçek, "Gelişmiş
demokrasilerde hukuk metinleri o ülkenin dilini en güzel kullanan metinlerdir.
Mevcut Anayasa;da da, kanunlarda da bu açıdan sıkıntılar var. Yeni Anayasa mümkün
olduğunca duru bir metin olmalı" şeklinde konuştu.
-PALMER RAPORU-
TBMM Başkanı Çiçek, İsrail ile ilişkilere ilişkin bir soruyu yanıtlarken,
"Hükümet, İsrail’e yönelik bir karar aldı. Bence de doğru bir karar aldı" dedi.
Çiçek, şunları kaydetti:
"Birincisi Türkiye, dostluğunun getirisi katkısı yüksek olan ülkelerin
başında gelir. İkincisi Türkiye, İsrail’i ilk tanıyan ülkedir. Üçüncüsü İsrail de
Türkiye de demokrasi ile idare edilen iki ülke.
Tüm bunlar yan yana getirildiğinde Türkiye ile İsrail ilişkilerinin
İsrail açısından önemli olması gerekir. Mavi Marmara konusu uluslararası hukuk
açısından ihlaldir. Hem uluslararası hukuku ihlal edip hem de onun karşılığı olan
tavırları yerine getirmemek olmaz. İsrail’in özür dilemesi gerekir, ölen
insanlarımız için tazminat ödemesi gerekir. Bunun bu kadar zor olmaması
lazım."
Çiçek, Mavi Marmara saldırısı ile ilgili Palmer Raporu’nu da eleştirerek,
"Bu uluslararası raporların hangi tezgahlarda hazırlandığını biliyoruz. Bu tip
raporlar, onu hazırlayan kurumların itibarına gölge düşürüyor. BM üzerine zaten
birçok konuda gölge düşmüştü. Bu da bunlara ek oldu" diye konuştu