HAFTALIK Economist dergisi, son sayısında Türkiye'de yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığını koyup koymayacağına ilişkin tartışmalara değindi.
`Erdoğan'ın İkilemi' başlıklı yazıda cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinde ordunun gölgesinin dolaştığını yazan dergi, `ordu generalleri ve laik müttefiklerinin Atatürk'ün cumhuriyetinin tehlikede' olduğunu savunduklarını ifade etti. Dergi, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması halinde NATO'nun ikinci büyük ordusunun başkomutanı, ayrıca üniversite rektörlerini ve yargıçları atama yetkisine sahip olacağından, böylece İslamcı gündemini engellenmeksizin ilerletebileceğinden muhaliflerin endişe ettiğini yazdı.
Economist, ayrıca başı örtülü olan Emine Erdoğan'ın da cumhurbaşkanı eşi olması durumunda, bunun laik cumhuriyetin çöküşünün tamamlanması anlamına geleceğinin de dile getirildiğini belirtti.
İşlerin aslında bu denli kötü olmadığını savunan dergi, Erdoğan'ın dört yıllık başbakanlığı süresince zinayı suç kapsamına almak, imam hatip liseleri öğrencilerine tanınan imkƒnları genişletmek ve İslamcı bir bankacıyı Merkez Bankası'nın başına atamaya çalışmak gibi birkaç adım attığını; ancak buna karşın Türkiye'nin batı yanlısı, laik duruşuna zarar vermediğini kaydetti.
Economist, "Ordu Erdoğan'ı durdurmak için ne yapabilir? Bir askeri darbe haricinde pek az şey... Ama iş kadını Ümit Boyner'in sözleriyle, `Darbe günleri geride kaldı. Tabii bu, generallerin cumhurbaşkanı olması halinde Erdoğan'a hayatı zindan etmek için ellerinden geleni yapmayacakları anlamına da gelmiyor. Yani Türkiye çok daha gerilimli bir yola girebilir. Belki de zaten bu nedenle, Türklerin çoğu AKP'nin tüm popülaritesine karşın Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına karşı çıkıyor. Kendisini destekleyenler bile cumhurbaşkanı olmaması için bir dizi neden görüyor. Erdoğan rakipsiz bir karizmaya sahip ve AKP'yi Kasım ayında yeni bir seçim zaferine taşıyabilir. Erdoğan cumhurbaşkanı olduğu takdirde, otokratik güdüleri halefi olmaya en yakın isim olarak görülen ve asla bir fino köpeği olmayan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le ilişkilerini de zedeleyebilir. "Aslında devlet adamı duruşuna sahip Abdullah Gül'ün Erdoğan'dan daha iyi bir cumhurbaşkanı olacağı yönündeki sesler giderek yükseliyor.
Kararlı bir Avrupa yanlısı olan, yolsuzluk suçlamalarıyla lekelenmemiş Abdullah Gül, eski İslamcı başbakan Necmettin Erbakan'a karşı isyanı yürüten ve AKP'yi kuran isim olarak ahlaki otoriteye sahip...
Erdoğan'ın aksine akıcı bir İngilizcesi ve yurtdışında yaşamışlığı var. Tek pürüzü ise onun da karısının başının örtülü olması... Ama zaten Türkiye'deki kadınların yarısından fazlasının da başı örtülü."