Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,5687
EURO
43,6369
IMKB
9.168,000
ALTIN
4.018,460
 
Hava Durumu ANKARA
9 / 17 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
GÜL, 'HAYIR'CILARDAN MEMNUN!
GÜL,  HAYIR CILARDAN MEMNUN!
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, anayasa değişiklik paketinin içindeki maddelerin hepsinin AB çerçevesi kapsamına girdiğini, bu yüzden olumlu bir etkisinin olduğunu ve 'hayır' oyu kullananların bile paketin getirdiği değişikliklerden memnun olduklarına inandığını ifade etti
 
23.9.2010 - 07:00
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İran’a yönelik
BM yaptırımlarının Türkiye’yi de bağladığını, Türkiye’nin yaptırımları
uyguladığını belirterek, "Eğer İran nükleer silaha sahip oluyorsa bu bizim için
ABD için olduğundan çok daha fazla tehlikeli, çünkü nükleer silaha sahip bir
komşu ülkeyi görmeyi hiçbir zaman istemeyiz" dedi.

65. Dönem BM Genel Kurulu Genel Görüşmeleri kapsamında New York’taki
yoğun temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Gül, ABD’nin önemli televizyon
programlarından "Charlie Rose Show"a katılarak, gazeteci Rose’un sorularını
yanıtladı.

-"MÜSLÜMAN BİR ÜLKE DEMOKRASİ KRİTERLERİNİ YERİNE GETİRİYOR"-

Gül, "Türkiye’yi bugün nerede görüyorsunuz" sorusu üzerine, Türkiye’nin
eşsiz bir konumda olduğunu ve AB ile tam üyelik için müzakere sürecini
yürüttüğünü, bunun da Türkiye’nin AB standartlarını benimsediğini, Türkiye’nin
siyasi, demokratik standartlarının AB seviyesine çıkarılmakta olduğunu
gösterdiğini belirtti.

Gül, şöyle devam etti:
"Bu son derece anlamlı; Müslüman bir ülke demokrasi kriterlerini yerine
getiriyor, bu da Türkiye’yi son derece güçlü hale getiriyor ve Türkiye bölge için
esin kaynağı oluyor. Bizim bölgedeki tüm ülkelerle tarihi bağımız var, bu da
bizim onların hepsiyle konuşma kapasitemizin olduğu anlamına gelir. Bizim dış
politikamız da son derece olumlu, bizim olumlu bir gündemimiz var."

Türkiye’nin eskiden sadece kendi sorunlarıyla ilgilendiğini, ama şimdi
bölgedeki diğer ülkelerin sorunlarının çözümüne de katkıda bulunmaya çalıştığını,
bunun da Türkiye’nin bölgeyi sahiplenmesi anlamına geldiğini kaydeden Gül,
"Bölgesel sahiplenme, bölgenin istikrarı ve güvenliği açısından son derece
önemlidir. Eğer istikrar ve güvenlik varsa o zaman işbirliği ve refah da olur"
dedi.

"Türkiye’nin AB üyeliğine olan ilgisinin azaldığı yönündeki bazı
söylemlere karşı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bunun doğru olmadığını ve
Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olmayı çok istediğini" söylediğinin
belirtilmesi üzerine Gül, "Evet bu doğru, bu zaten çok da görülüyor. Biz AB
standartlarıyla paralel reformlar yapıyoruz. Müzakereleri başlattık ve bunun için
uğraşıyoruz, ancak maalesef bazı ülkelerin iç politikaları yüzünden, yaklaşımları
zaman zaman değişiyor. Ama hiçbiri görüşmelerin durmasını istemedi, müzakereler
sürüyor. Bu bizim açımızdan stratejik bir konu, devlet politikası ve bizim için
öncelik taşıyan bir konu" diye konuştu.

-"TÜRKİYE İLE ABD’NİN GÜNDEMLERİ BİRBİRİNE ÇOK YAKIN"-

Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin Türk dış politikasının temel
direklerinden biri olduğunu ifade eden Gül, Türkiye’nin pek çok ülkeden önce,
1952 yılından beri NATO’nun üyesi olduğunu belirtti. Gül, Türkiye için ABD ile
ilişkilerin çok önemli olduğuna işaret etti.

ABD’yi nasıl gördüğünün sorulması üzerine, Gül, ABD’nin süper güç
olduğunu, sadece kendi iç sorunlarıyla değil, Afganistan’dan Balkanlar’a,
terörden enerjiye kadar çok sayıda konuyla da ilgilenmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye ile ABD’nin gündem maddelerinin birbirine çok yakın olduğunu
ifade eden Gül, ABD’nin gündeminin Türkiye’nin gündemiyle çok benzediğini, pek
çok konuda iki ülkenin eşgüdüm içinde olmasının ve benzer görüşlere sahip
olmasının iyi olduğunu, dünyada böyle benzer gündemlere sahip ülkelerin fazla
olmadığını kaydetti.

-"REFERANDUMUN OLUMLU ETKİSİ OLDU"-

12 Eylülde yapılan referandumun nasıl bir etkisi olduğunun sorulması
üzerine de Gül, anayasa değişiklik paketinin içindeki maddelerin hepsinin AB
çerçevesi kapsamına girdiğini, bu yüzden olumlu bir etkisinin olduğunu ve hayır
oyu kullananların bile paketin getirdiği değişikliklerden memnun olduklarına
inandığını ifade etti.

-"BM’NİN İRAN’A YAPTIRIMLARI BİZİ DE BAĞLIYOR"-

Türkiye’nin İran’la da iyi ilişkileri olduğunun belirtilmesi üzerine Gül,
"İran bizim komşumuz, ama onların farklı rejimleri var, biz demokratız ve AB’nin
üyesi olmaya çalışıyoruz. Komşunuzla iyi ilişkiler içinde olmak ve işbirliği
yapmak istersiniz, İran’la 1639 yılından beri son derece istikrarlı bir sınırımız
var, sınır sorunumuz yok, başka bir ihtilafımız yok" dedi.
"İran’a yaptırımları neden desteklemiyorsunuz" sorusu üzerine ise Gül,
"BM’nin İran’a yaptırımları bizi de bağlıyor, bu yaptırımları uyguluyoruz ve BM
Güvenlik Konseyi yaptırımlar komitesine raporlarımızı sunuyoruz" diye konuştu.

"Yaptırımların İran’a etkisinin olup olmayacağının" sorulması üzerine
Cumhurbaşkanı Gül, "Sadece İran’a özel değil genel olarak görüşüm, yaptırımların
işe yaramadığı yönünde. Yaptırım uyguladığınızda kimi cezalandıracaksınız?
Hükümeti mi, halkı mı ya da halkın hangi kesimlerini? Ayrıca yaptırım uygulanan
halk da yaptırım uygulayanlara düşman oluyor, bu çok işleyen bir yöntem değil.
Biz bunu Irak’ta da gördük, yararlı bir yol değil" dedi.

ABD ve Avrupa’nın, "İran’ın nükleer silaha sahip olmasının kabul edilemez
bir risk olduğunu düşündüklerinin" belirtilmesi üzerine Gül, "Eğer İran nükleer
silaha sahip oluyorsa bu bizim için ABD için olduğundan çok daha fazla tehlikeli,
çünkü nükleer silaha sahip bir komşu ülkeyi görmeyi hiçbir zaman istemeyiz. Bu
iki arkadaşın, komşunun yolda beraber yürürken birinin elinde silah olması,
diğerinin olmaması demektir. Silaha sahip olan sorumsuz davranış gösterecek
demektir, bu yüzden Türkiye İran’ın bir komşusu olarak buna hiçbir zaman
hoşgörülü davranmaz" ifadesini kullandı.

"İran’ın nükleer silah istediğine inanıyor musunuz" sorusuna karşılık
Gül, İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) üyesi ve Nükleer Silahların
Yayılmasını Önleme Antlaşması’na (NPT) taraf olduğunu hatırlattı.
İran’ın UAEK’ye karşı şeffaf olması gerektiğini belirten Gül, "Biz bu
problemin diplomatik yoldan mutlaka çözümlenmesini istiyoruz" dedi.

-"SORUNUN ÇÖZÜMÜNE YARDIMCI OLMA KAPASİTEMİZ VAR"-

Bu kapsamda Türkiye’nin bir rol oynayıp oynamayacağının sorulması üzerine
ise Gül, "Bizim en azından sorunun çözümüne yardımcı olma kapasitemiz var, çünkü
biz komşuyuz, onlarla konuşabiliyoruz, biz NATO üyesiyiz ve ABD ile güçlü bir
ilişkimiz var, öte yandan da İran bizim komşumuz. Bizim tüm İranlı liderlerle
açıkça ve dürüstçe konuşabilme konumumuz var" diye konuştu.

Türkiye ile İran arasındaki ticaretin artmasıyla ilgili bir soruya
karşılık Gül, Türkiye’nin enerjiye ihtiyacı olduğunu, doğalgaz ve petrole sahip
olmadığını hatırlattı. İran’dan doğalgaz aldıklarını ifade eden Gül, Türkiye’nin
elbette İran’a mal satmak istediğini, bunu Rusya’nın, Çin’in de istediğini ve
yaptığını, pek çok Amerikalı şirketin de değişik yollarla İran’a mal sattığını
söyledi. Gül, "Burada önemli olan yaptırımlara saygı gösterilmesidir,
uygulanmasıdır. Yaptırımlar bizi de bağlıyor" dedi.

İran meselesinin çözümü kapsamında "ABD Başkanı Barack Obama ve İran
Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a ne söylemek isterdiniz" denilmesi üzerine ise
Gül, "Biz bu konuda ABD’nin politikalarını zayıflatmıyoruz, aslında ABD ile
eşgüdüm yapıyoruz, konuşuyoruz. Bir kez daha şunu söylemek istiyorum; biz bu
sorunun çözümüne yardımcı olma kapasitesine sahibiz. Elimizden geleni yapıyoruz"
diye konuştu.

"Peki bu işe yarıyor mu, ABD adına İran’la konuşuyor musunuz ya da
tersini yapıyor musunuz" sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Gül şunları belirtti:
"Bir şeyler oluyor, belki yavaş bir ilerleme var ama BM Güvenlik
Konseyi’nin İran’a aldığı yaptırım kararının ardından yapılan açıklamalara
dikkatle bakarsanız bir şeylerin olduğunu fark edersiniz. Bazı açıklamalar
yapıldı, bazı toplantılar düzenlendi. Ben realistim ama burada iyi bir şeyler
oluyor ve bu kapsamda da bizim rolümüz Amerikalı ve Avrupalı müttefiklerimiz
tarafından takdir görüyor. Kararlı olmalı ve çok çalışmalıyız."

-"ELBETTE DİPLOMASİYİ TERCİH ETMELİYİZ"-

Bu kapsamda sorunun çözülme kapsamında iki yol olduğunu, bunun birinin
savaş diğerinin diplomasi olduğunu söyleyen Gül, "Elbette diplomasiyi tercih
etmeliyiz. Bu bizim kendimizi nükleer silah görmeye hazırlamamız anlamına
gelmiyor, hayır. Bunu önce Türkiye reddeder, hiç kimse bölgesinde kitlesel
silahlar görmeyi istemez, bu çok net" dedi. Gül, Türkiye’nin bu konudaki
niyetinin iyi anlaşılması gerektiğini vurguladı.

"İran’ın bu konuda cevap vermeye hazır olup olmadığının" sorulması
üzerine Gül, "Zaman zaman evet, zaman zaman hayır" yanıtını verdi. "Yine de biraz
iyimser misiniz" sorusu üzerine de Gül, "En azından bir şeyler ilerliyor" diye
konuştu.

-"OBAMA’NIN ZİYARETİNİ UNUTMUYORUZ"-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD Başkanı Barack Obama’nın göreve geldikten
sonraki ilk okyanusaşırı ikili ziyaretini Türkiye’ye düzenlemesini ve TBMM’de,
bölgeye mesaj veren "mükemmel bir konuşma" yapmasını takdir ettiklerini ve
unutmadıklarını da ifade etti.

ABD ile ilişkilerin, Türkiye’nin dış politikasının ana sütunlarından biri
olduğuna işaret eden Gül, iki ülkenin önceliklerinin zaman zaman farklılıklar
gösterebildiğini, ancak aralarındaki temas ve koordinasyonun sürekli devam
ettiğini ve Amerikan yönetiminin bunun farkında olduğunu belirtti.

Gül, Obama’nın uluslararası konulardaki çok taraflı politikalarının her
yerde takdir edildiğini kaydederek, ABD Başkanı’nın, Müslüman halkların zihninde
değişim yarattığını, bunun çok önemli olduğunu, çok sayıda kişinin Obama’ya
sempati duyduğunu söyledi.

-"TÜRKİYE’NİN YÖNELİMİ ÇOK AÇIK"-

Bir soru üzerine, Türkiye’nin laik ve demokratik bir devlet olduğunu
vurgulayan Gül, Türkiye’nin AB standartlarını benimseyen, yönelimi çok açık bir
ülke olduğunun da altını çizdi.
Türkiye’nin değerlerinin, ortak modern değerler olduğunu ifade eden Gül,
İngiltere’nin Commonwealth ülkeleriyle, İspanya’nın Latin Amerika ile ilişkileri
gibi Türkiye’nin de bu tür jeopolitik avantajlarının ve tüm taraflarla ticari ve
ekonomik ilişkilerinin bulunduğunu, bunun Türkiye’nin hakkı olduğunu ve normal
görülmesi gerektiğini belirtti.

-"LAİKLİK KONUSUNDA BİR TARTIŞMA YOK"-

Gül, "Türkiye laik olmalı mı, olmamalı mı" konusunda bir tartışma ya da
soru işaretinin olmadığını, bu hususta tam bir uzlaşının bulunduğunu söyleyerek,
"Laiklik, Anayasa’nın temel bir parçası ve hiç kimse bunu değiştirmeyi istemiyor"
ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Gül, din ve devlet işlerinin birbirinden
ayrılması gerektiğini ve bundan mutlu olduklarını dile getirdi.

"Türkiye’nin geleceği hakkında sizi en çok ne endişelendiriyor" sorusuna,
"Bölgede istikrarsızlık" yanıtını veren Gül, bu nedenle güvenlik ve istikrarın
önemini sürekli vurguladıklarını, bu iki unsur olmazsa işbirliği ve refahın da
olamayacağını kaydetti.

Gül, etraflarında birçok çekişme ve sıcak meselenin varlığına işaret
ederek, bu nedenle sorunların çözümüne katkı sağlamadaki ısrarlı tutumlarının
takdir edilmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin arabuluculuğunda yürütülen İsrail-Suriye dolaylı
görüşmelerinde iki yıl önce çok uğraş verdiklerini, görüşmelerin kesilmesinin
sorumlusunun ise Türkiye olmadığını hatırlatan Gül, "Doğrudan görüşmelere geçmek
üzereydik. İki taraftan da iyi niyet gördük. Ancak maalesef, görüşmeler durdu,
bizim yüzümüzden olmadı bu. Çünkü bizim bu kapasitemiz var, tüm Arap ülkeleriyle
olduğu gibi, İsrail ile de iyi ilişkilerimiz vardı. Bence bu bir değerdir"
dedi.

-HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANAMAYIZ-

İsrail’in Mavi Marmara gemisine baskınına ilişkin bir soru üzerine de
Gül, 36 ülkeden insanların bulunduğu bir insani yardım konvoyunun uluslararası
sularda saldırıya uğradığını, 9 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "Bunu
görmezden gelebilir, unutabilir miyiz? Hiçbir şey olmamış gibi hareket edebilir
miyiz" ifadesini kullandı.

"Eğer iki dost ülke arasında bu olduysa ne olur" diyen Gül, eski çağlarda
bu tip vakaların ardından tarafların birbiriyle savaştığını, şimdiki modern çağda
ise uluslararası hukukun uygulanması gerektiğini belirtti. Gül, "Tabii ki özür
dilenmesini istiyoruz. Bu öncelikle bir suçtu" dedi.

Gül, "İsrail özür dilemezse ne olur" sorusu üzerine de "Bu onlara kalmış
bir şey. (Özür dilemezlerse) Bu, bölgede Türkiye’ye ihtiyaç duymadıkları, onlarla
olan ilişkilerimize değer vermedikleri anlamına gelir" diye konuştu.

-"TERÖR, DAHA FAZLASINI YAPMAMIZI ENGELLİYOR"-

Cumhurbaşkanı Gül, "Kürt meselesi bugün nerede duruyor" sorusu üzerine de
Türkiye’nin demokratik standartları geliştirildikçe, insanların mutlu olduğuna,
şikayetlerin ortadan kalktığına işaret ederek, ancak terörün, daha fazlasını
yapmalarını engellediğini söyledi.

Terör örgütü PKK’nın sivilleri öldürdüğünden, hem Türkiye’ye hem de
bölgeye ve Irak’a tehdit oluşturduğundan bahseden Gül, terör örgütünün bu desteği
nereden aldığının sorulması üzerine, Irak’ta otoritenin, kuvvetli güvenlik
güçlerinin olmadığına işaret ederek, Irak’ın kuzeyinin PKK için güvenli bölge
haline geldiğini belirtti.

Gül, bu nedenle Irak’taki karışıklığın Türkiye’ye olumsuz sonuçları
olduğunu söylediğini ifade ederek, bölgede diğer bir savaşın çıkmasından da yine
bu nedenle endişe ettiklerini, bu endişelerinin anlaşılması gerektiğini
kaydetti.

-"İRAN’A ASKERİ HAREKATTAN ENDİŞELİYİM"-

"İran’a karşı askeri harekat düzenleneceğine dair endişe duyuyor musunuz"
sorusuna "evet" yanıtını veren Gül, "İran’la savaş çıkacak demiyorum. Hepimiz
diplomatik yola konsantre olmuş durumdayız ve sürmekte olan bazı iyi adımlar var.
Dolayısıyla umarım ki bu sorun, diplomasi yoluyla çözülecek" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine, Türkiye’nin 800 kilometre
sınırının bulunduğu Suriye ile diyalog politikasının başlarda sorgulandığını,
ancak daha sonra ABD’nin de bu ülkede büyükelçilik açma kararı aldığını
hatırlattı.

Suriyelilere, demokrasinin, barışçıl yolların, serbest pazar ekonomisinin
iyi şeyler olduğuna dair tavsiyelerde bulunduklarını ifade eden Gül, Suriyeliler
için de Türkiye’nin bir ilham kaynağı olduğunu, Türkiye’yi çok yakından takip
ettiklerini belirtti. Gül, "Dolaylı olarak bölgeye etki ediyoruz, bunlar hep
olumlu şeyler" ifadesini kullandı. 22 EYLÜL 2010/VATAN)


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


BEKİR COŞKUN, BU DOSYALAR YÜZÜNDEN Mİ KOVULDU?

TERÖRİST KARAYILAN'DAN İSRAİL'E İLGİNÇ ÇAĞRI!!

EZBER BOZAN LAİKLİK ÇIKIŞI
»  İMRALI GÖRÜŞMELERİ SÜRECEK, ATEŞKES UZAYACAK!
»  TÜRKEŞ'İN MEZARINI KALDIRMAK İSTİYORLAR!
»  BELEDİYE'DEN ROMANLARA SULUKULE KAZIĞI
»  ABD'Lİ YAHUDİLERDEN GÜL'E PLAKET
»  ARINÇ: ÖSYM'NİN DAHA ŞEFFAF OLMASI GEREKİR
»  OSMANİYE'DE ÇATIŞMA!
»  LABORATUVARLAR CEBİMİZE GELİYOR
»  O HAİNLER YAKALANDI!
»  HASTANE'DE CAN PAZARI
»  AHMET ÖZAL'IN ŞOK İDDİASINA PAŞA'DAN JET YANIT!
»  "TEK TİP ASKERLİĞİN GEREĞİ DERHAL YAPILMALI"
»  BAŞBAKAN'IN SIR TATİLİ!
»  TUĞAMİRAL ERTÜRK: "TSK İÇİNDE İMAMLAR VAR"
»  GÖKÇEK'TEN, TANSEL ÇÖLAŞAN'A DAVA!
»  REUTERS'TEN TEHLİKELİ TÜRKİYE RAPORU
»  YARIMAĞAN,NİHAYET İSTİFA EDEBİLDİ!
»  REFERANDUM SONUÇLARI, NASIL OKUNMALI?
»  CUMHURBAŞKANI GÜL, BAŞKANLIĞA MESAFELİ!
»  ATATÜRK'TEN DAHA ŞANSLI ÇÜNKÜ...!
»  GOOGLE'DA BÜYÜK SKANDAL!
»  ADANA'DA SUÇLANAN AVUKATTAN, SUÇ DUYURUSU
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.