Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor.
Vefatının ardından Prof. Dr. Türkan Saylan'ın sevenleri bugün sabah erken saatlerden itibaren İstanbul'a gelmeye başladı. Gelenlerin arasında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin şehir dışındaki şubelerinden üyeler de vardı.
Lütfi Kırdar Kongre Sarayı'ndaki törene saatler kala salon tamamen doldu, salonun çevresinde de yüzlerce insan göze çarptı.
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Uğur Dündar, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ve eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Orgeneral Tuncer Kılınç gibi isimler salona girdiğinde alkışlar yükseldi.
Saylan'ın cenazesi saat 14.00'te, Lütfi Kırdar Kongre Sarayı'na alkışlar arasında getirildi. Türk bayrağına sarılı tabutun yanına, Saylan'ın bir resmi konulurken, çevresi de çiçeklerle süslendi. Salonda bulunanlardan birçok kişi gözyaşlarını tutamadı, salonda 'Türkiye laiktir, laik kalacak' sloganları yükseldi.
Törenin açılış konuşmasını ÇYDD Yönetim Kurulu Üyesi Gülsüm Kaya yaptı. Kaya'nın konuşmasında Atatürk ve Türkan Saylan'ın isimlerinin birlikte geçmesi alkışlarla karşılandı.
Açılış konuşmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Törene Saylan'ın hayatının kilometre taşlarını anlatan sinevizyon gösterisiyle devam edildi.
ÇELİKEL:ÇYDD ULUSAL MİRASIMIZDIR
ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı ve eski Adalet Bakanı Aysel Çelikel, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Sevgili dostum, idael arkadaşım Türkan Saylan’ın arkasından konuşmak zor. Hak etmediği, acımasızca suçlandığı anlayışın sürdürüldüğü, ona yapılan hukuksuzlukların ardından insanın kendini suçlu hissetmemesi çok zor.
Neler yaptı, ne ile suçlandı... Laiklik ve cumhuriyet kazanımlarının ortak paydamız olduğunu savunması... Bu mu darbecilik?
Kız çocuklarının çağdaş eğitime kavuşturulması... Bu mu darbecilik?
Ülkenin bölünmez bütünlüğünün savunulması... Bu mu darbecilik?
Demokrasi ve insanla haklarını savunmak... Bu mu darbecilik?
Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının savunulması... Bu mu darbecilik?
Laik eğitim sitemini savunmak mı, düşünce özgürlüğü ve basın özgürlüğünü savunmak mı darbecilik?.. Eğer bütün bunlar darbecilikse, hepimiz darbeciyiz.
Türkan Saylan ender rastlanan bir kişiliğe sahip, bir cumhuriyet kadınıdır. Onunla birlikte çalışan herkes ondan çok şey öğrendi.
İnsan, toplum ve yurt sevgisi ile başardı. Çok çalışmak, hızlı çalışmak... Tüm zamanını insanlara hzmet ve yardım için çalışmak. Son ana kadar mücadele ve azimle yaşamak...
Sevgili Türkan Saylan, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, millete mal olmuş, ulusal mirasımızıdır. Ülkemizin çağdaşlaşması için yakılan meşaleyi söndürmeyeceğiz. Söndürülmesine izin vermeyeceğiz.
Türkan Saylan’ı teşekkürlerimizle, alkışlarımızla, sevgilerimizle, ona yapılanlardan utanç duyarak ve özür dileyerek uğurluyoruz. Güler yüzüyle o, anılarımızdan, yüreklerimizden silinmeyecektir."
GENÇ KIZLARA MEKTUBU
Törende Türkan Saylan'ın genç kızlara yazdığı mektubu da okundu. Saylan mektubunda Türk kızlarına şöyle seslenmişti:
"Sen, sevgili kızım;
artık 'Neden kız doğmuşum?' demeyi bırak ve olabileceğinin en iyisi olmaya hedeflen.
Ailen seni iyiye, daha iyi bir yaşama yönlendirememişse, ananın yazgısı senin yazgın gibi yorumlanmışsa, karşına bir yönder olarak kesinlikle bir öğretmenin, çağdaş, yol gösterici, ufuk açıcı bir büyüğün çıkacaktır.
Onu yüreğinle ve aklınla dinle. İşte o, senin koşullarında iken kabuğunu bir şekilde kıran ve sonra da sizlerin yolunu açmayı öz görev bilen bir benzerinizdir. O bunu yapabilmiş, zincirlerini kırabilmişse; sevgili kızlar ne yapıp ne edip okumalısınız. Önce siz buna karar verin sonra bu hedef için savaşmaya başlayın. Bu yolu hazırlayınca neye yetenek ve olanağınız olduğunu araştırın."
(ntvmsnbc.com)