İşte Kavakçı'nın konuşmasından satırbaşları:
* Öncelikle, hukuki anlamda şahsımla ve beni seçen İstanbul halkı ile ilgili bu ayıbın giderilmesini talep ediyorum. O gün TBMM’de yaşanan olaylar sonucunda sadece benim görev yapmam engellenmedi, bana oy vermiş olan seçmenin temsil hakkı da gasp edildi. O gün genel kurulda yaşananlar adı konmamış bir darbedir. Silahlı Kuvvetler gölgesinde silahsız DSP güçlerinin TBMM çatısı altında taşeronluğunu üstlendiği bir darbedir.
MECLİS KARARI ÇIKSIN!
*Milli irade yok sayılmıştır. Din ve ifade hürriyeti engellenmiştir. Kadınlarının üçte ikisinin başlarının örtülü olduğu bir ülkede kadın ayrımcılığı yapılmıştır. Meclis'in itibarı zedelenmiştir. Meclis bu ayıbı ortadan kaldırmalıdır.TBMM’nin gasp edilen haklarımın iadesi ile alakalı Meclis Kararı çıkartmasını talep ediyorum.
YANIMDAKİLER İKTİDAR OLDU
O gün benimle aynı sıraları paylaşan siyaset arkadaşlarım iktidar oldu. Bizlerin 28 Şubat'ı hâlâ devam ediyor. Benim için etkileri kökleşerek devam ediyor.
Partimin kararı ile aday oldum. Ancak kısa zamanda da bu yola yalnız devam edeceğimi anladım. Şimdi burada, hem şahsım adına hem de temsil hakkından mahrum bırakılan seçmenim adına bulunuyorum.
UĞUR DÜNDAR'IN TELEFON KAYITLARI İNCELENSİN!
Dönemin Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dış İşleri Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı arasındaki yazışmalar, sözlü görüşmeler, Genel Kurmay Başkanlığı'nın Kozmik Odası'nda konu ile ilgili dokümanlar, dönemin devletlerarası yazışma ve görüşmeleri (Türkiye-ABD), İlgili telefon kayıtları, İlgili istihbarat kayıtları (MİT-MOSSAD-CIA) arasındaki sözlü ve yazılı kayıtlar, Orhan Güngen-Uğur Dündar ve ekibi arasındaki telefon görüşmesi kayıtlarının incelenmesini talep ediyorum.
GÜL 'MECLİS BAŞKANI'NIN ELİNİ ÖP İZİN VERİRSE YEMİN ET' DEDİ
Meclis'te yemin etmemin engellenmesi için basında sivil toplum kuruluşlarında, askeriyede kamuoyu oluşturularak baskı yapılmaya başlandı. Fazilet Partisi'ndeki yöneticilere Kavakçı başörtülü yemin ettiği takdirde askeri müdahale olacağı şeklinde sözler söyleniyordu.
Bülent Ecevit, "Meclis'e gel sana oda verelim, gelsin ama yemin etmesin" dediği aktarıldı. Ben kesinlikle kabul etmem dedim. Yemin töreninden bir gün önce o dönem milletvekili olan Abdullah Gül, " Gel, Meclis Başkanı'nın elini öp, izin verilirse yemin edersin" dedi.
Yemin günü de Recai Kutan, yemin etmemem yönünde karar aldıklarını bildirdi.