Bu sabah otomobille işe giderken gözlerimi kapadım, bakayım nasıl oluyormuş diye... Çok fenaymış!

Bir daha otomobil kullanırken gözlerini kapatma, benimkiyle aynı şey değil. Kapatacaksan ben kullanırken kapat.

Neden yaptınız bunu?
Dünyada 650 milyon, Türkiye’de sekiz milyon engelli var. Onları cesaretlendirmek için yaptım bunu, adrenalin ya da hız tutkusuyla yapılan bir şey değil. Bu rekoru Türkiye’deki tüm engelli arkadaşlarıma hediye ediyorum. Kendilerini eve kapatmasınlar.

Korkmadınız mı?
Kurtlar Vadisi’nden bir cümle kaptım: “Sonunu düşünen kahraman olamaz.” Bir an korksaydım yapamazdım. Gözün kapalı 300 kilometrenin üzerine çıkıyorsun.

Volkan Işık’la çalışırken komik şeyler oldu mu?
Bir gün Volkan’a “Sana çok alıştım oğlum, ne güzel anlaşıyoruz” dedim. Bana bakıp “Metin ben seviyeli bir şey düşünmüyorum, günlük ilişkileri seviyorum” diye cevap verdi.

Rekor sırasında?
Motor sesinden hızı takip ediyorum. Tam dorukta garip bir ses çıkarıyormuşum “İyk iyk” diye, farkında değilim. Teknik ekip sesin kaynağını arıyor. Delirecekler... Fark edince çok güldük. Şimdi aynısı olmuyor bak “İyk iyk...”

Rekorun eski sahibi Mike Newman arayıp “Allah seni kahretmesin” dedi mi?
“Lanet olası kör rekoruma dokunma” dedi. Mecburiyeti yoktu tabii samimi buldum aramasını. “Boşuna deneme yine geçerim” dedim. Bu rekoru yaşadığım sürece kimseye kaptırmayacağım. Dünyanın en hızlı körü Türk...

Hızlılık pistte sadece değil mi, çapkınlıkta değil?
Her yerde mi biraz olayım, bir yerde mi çok olayım diye düşünmek lazım. Ben öyle yaptım.

Ferrari’sini size veren Fikret İnan çok mu zengin yoksa deli mi?
Arabayı bana verdiğine göre deli. Zengin de bir arkadaş, aynı zamanda dost. Aslında çok önce kırabilirdim bu rekoru, destek bulamadım. O zaman Fatih Altaylı yazmıştı bir tek. Destek vermeyen güçlü firmalar umarım utanarak izliyordur rekoru.

Sigortalamamışlar sizi, öyle mi?
Belli yaşın üstündekileri bile sigortalamıyorlar, körü kim sigortalayacak. Tabii amaç Türkiye’ye bir dünya rekoru getirmek, sağlığımı da ortaya koymuşum. Herkes kendince haklı.

Rekorun maddi getirisi oldu mu?
Şimdilik götürüsü oldu ama önemli değil. Bir de tanıtma fonu destekledi.

Ailece dertliyiz

Gözünüzün açılma şansı hiç yok mu?
Üç yaşında beyin üstü düşmüşüm. Kafadan darbeliyim anlayacağın. Kader!.. Arkadaşlarım arıyor “Çip bulunmuş, şöyle görüyormuşsun” diye ama istemiyorum.

Hiç yoktan iyidir...
Sana göre öyle. Bana göre değil. Robocop gibi dolaşamam ben.

Bu dert ailede de var değil mi?
İki ablam, kardeşlerim, ben ve babam. Göz damarlarında zayıflık var. En büyük ablam kısa bir süre önce kaybetti, diğer ablama bir araç çarptı. Babam 45’inden sonra oldu.

Onlara siz mi bakıyorsunuz?
Ailenin bütün sorumluluğu bende. Allah beni böyle bir görevle ödüllendirdiği için çok mutluyum.

Pistte rekor tavlada hezimet

Eşiniz de komik mi?
Taklidimi yapmasına çok gülüyorum, gözlerini kaydırıyor.

E nasıl görüyorsunuz?
İşime geleni görüyorum ben. Anlamadınız mı hâlâ, geçici olarak servis dışıyım. Aslında çok iyi görüyorum.

Hakikaten görüyor musunuz?
Yok şaka, vallahi görmüyorum. Ama aynaya bakmadan çıkmam evden. Öyle garip huylarım var. Bir de çok iyi tavla, satranç, kağıt oyunları oynarım.

Tavlayı koltuğunuzun altına veririm Metin Bey...
O biraz zor...

Teknede kumarhane işletiyormuşsunuz.
Hahaaa, kumarhane mi? Paralarımı çalarlar be...

Renkleri nasıl hayal ediyorsunuz?
Hepsine kendimce karşılık buldum. Anlatımda zorluk çekiyorum. Kırmızıyı çok severim bu arada.

Neleri görmediğiniz için mutlusunuz?
Sevgi, hava, trafik kirliliğini görmediğime seviniyorum.

Evdeki kirli bulaşıkları?
Onları hemen topluyorlar.

Bir günlüğüne gözünüz açılsa neler yapardınız?
İstemem, düzenim bozulur. Herkes beni tanıyorken, hem “Bu kimdi” demekten kurtulmuşken ne gerek var.

Rüya görüyor musunuz?
Yaşadıklarımı görürüm, bu gece tavla hezimetini görebilirim mesela.

Filmlerle aranız nasıl?
Radyo tiyatrosu dinler gibi... Denzel Washington’ın John Q’su favorim. Schindler’in Listesi, O. Çocukları iyi filmler. Aksiyon sevmem.

İstediğinle evlen

Hâlâ yedi çocuk istiyor musunuz?
İkiye düşürdüm. Böyle giderse sıfıra kadar yolu var.

Çocuk şu aralar gündeminizde mi?
Gündemimizde. Bakalım...

Eşinize telefonda âşık olmuştunuz. İnsan telefonda nasıl âşık olur?
O an hissettiğim aşk değil de Fulya’yla evleneceğimmiş. “Evlilik iyi giderse mutlu, kötü
giderse filozof olursun” derler. Ben mutlu oldum. Allah iki el, iki göz ama bir kalp veriyor neden? Git diğerini bul diye.

Eşinizin ailesi artık “İyi ki vermişiz” diyor mu?
Evet, onlar da görüyor. Bence anne ve babalar çocuklarının istedikleriyle evlenmelerine izin
vermeli.

GAZETE HABERTURK/NAZENİN TOKUŞOĞLU