Erdoğan, bu iddiayı yalanladı, "böyle bir talep söz konusu değil" dedi. 
Erdoğan, Pakistan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında ziyaretine ilişkin bilgi verdi.

Pakistan'ın, sel felaketinde, tarihinde görülmemiş can kaybına ve yıkıma uğradığını belirten Erdoğan, "Sel felaketinde 2 bin kadar kardeşimiz hayatını kaybetti, 18 milyonu aşkın insan evsiz kaldı" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, "Bu süreç içerisinde Türkiye olarak gerek ayni gerekse nakdi olarak Pakistanlı kardeşlerimizin yanında olduk, olmaya devam ediyoruz. İlk etapta Pakistan'a, gerek Kızılayımızın Mevlana Evleri ile gerek giyimdi, gıdaydı, ilaçtı, bu tür yardımlarımızla ulaştık, ulaşmaya devam ediyoruz" dedi.

Pakistan'a çalışma ziyaretinde bulunacağın vurgulayan Başbakan Erdoğan, ziyarette Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile TBMM Türkiye-Pakistan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Burhan Kayatürk'ün de yer alacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan, ziyarete ayrıca Kızılay Başkanının ekibiyle katılacağını bildirdi.

Ziyaret sırasında Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ve Başbakan Yusuf Rıza Gilani ile görüşeceklerini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sel felaketinin olduğu yerleri birlikte dolaşma imkanımız olacak. Kızılay ekibimiz biliyorsunuz, felaketin ilk anından itibaren bölgede, orada çalışmalarını sürdürüyor ve oradaki bu Mevlana Evleri'ni ziyaret edeceğiz. Tüm bunlarla beraber şu ana kadar söz konusu gönderdiğimiz malzemelerin değeri yaklaşık 25 milyon dolar civarında, bunun yanında banka hesaplarımızdaki rakam şu ana kadar 200 milyon doları aşmış durumda. Devletlerimiz arasındaki bu samimi ilişkilerinden hareketle arzu ediyoruz ki, burada atacağımız adım kalıcı olsun ve bunun için de teknik heyetlerimiz çalışmalarını yaparak, süratle altyapı, üstyapı çalışmalarını sürdüreceğiz.

1-3 Eylül tarihleri arasında eşim ve bakan arkadaşlarımız bir heyetle gitmişlerdi. Onların da bizlere vermiş oldukları bir rapor vardı. Tabii bütün bu ziyaretler bir dayanışmanın ifadesi olsun diye atılmış adımlardır. Şimdi ise daha önce Muzafferabad'da attığımız adımlar 2005 depremindeki gerçekten kalıcı bir tesir uyandırmıştı. Şimdi de bu sel felaketinde aynen böyle kalıcı eserler bırakalım istiyoruz."

Başbakan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığının iki cuma namazı ve bir de bayram namazı olmak üzere, "camilerdeki katılımcı ruhu ortaya" koyma bakımından başlattığı kampanyanın da gayet güzel neticeler verdiğini ifade ederek, "Başbakanlığımızın açmış olduğu hesap numaralarına ise halkımızın ilgi alakası gayet güzeldi. Şu ana kadar attığımız tüm adımları Kızılayımız vasıtasıyla sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz. Tabii bunun yanında TOBB'un aynı şekilde kampanyaya vermiş olduğu destek, İstanbul Ticaret Odası'nın ve bazı yine ticaret odalarının da vermiş olduğu destekler var" dedi.

PKK'lılara af

Erdoğan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Suriye temaslarınız sırasında Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın PKK'lıların eş zamanlı affı yönünde bize bir talepte bulunduğuna yönelik haberler çıktı. Bize böyle bir talep geldi mi" sorusu üzerine Erdoğan, böyle bir talebin söz konusu olmadığını bildirdi.

Kendisinin de bu konuyu bazı yayın organlarından okuduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Aramızda böyle bir şey de söz konusu değil, sadece dayanışmamız..." dedi.

Başka bir gazetecinin, HSYK seçimleri öncesi Adalet Bakanlığınca bir liste hazırlandığı ve üst düzey bakanlık çalışanlarının bu listenin propagandasını yaptığına yönelik iddialar olduğunu belirterek görüşünü sorması üzerine Başbakan Erdoğan, "İddia sahipleri iddialarını ispatla mükelleftir, başka söyleyecek bir şeyimiz yok" diye konuştu.12/10/2010