Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,5833
EURO
43,8045
IMKB
9.134,000
ALTIN
4.114,960
 
Hava Durumu ANKARA
7 / 20 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
SAV’IN DERDİ KOLTUK!
SAV’IN DERDİ KOLTUK!
 
Sav, CHP’li olmayı “apolete” indirgeyen, “Ben yoksam gerisi tufan” anlayışının temsilcisidir. Bu bağlamda, “eski ve köhnemiş” bir düşüncenin sahibidir.
 
4.11.2010 - 07:15

BARIŞ YARKADAŞ/GERÇEK GÜNDEM

Bu sorunun cevabını, dün gece TV 8’de katıldığım ‘’Haber Aktif’’ adlı programda vermeye çalıştım. Gökmen Karadağ’ın sunduğu Haber Aktif’te, “CHP’de eski ile yeninin çatışması var. İktidar olmak isteyenlerle, parti içinde iktidar olmak isteyenlerin mücadelesi yaşanıyor” dedim.

Geride bıraktığımız cuma günü ‘’su yüzüne çıkan” tartışma, aslında CHP’de işlerin yavaş yavaş yoluna girdiğini gösteriyor. “Eski”yi temsil eden Önder Sav, “yeni”nin temsilcisi Kemal Kılıçdaroğlu’na bayrak açıyor. CHP’nin iktidar alternatifi haline gelmesinden ürken Önder Sav, “Eyvah parti elimizden kayıyor” düşüncesiyle, Kılıçdaroğlu’na ‘’balans ayarı’’ yapmaya çalışıyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderdiği uyarı yazısını genel başkanından tam sekiz gün boyunca saklayan Önder Sav, CHP’yi nasıl bir felakete sürüklediğini de gizlemeye çalışıyor. Yargıtay’ın “Yeni tüzüğü uygulayın” uyarısını bile dikkate almak istemeyen Sav, “Yeni tüzüğü uygulatmam. Yetkilerim budanıyor” diyor.

‘BENDEN SONRASI TUFAN…’


İşte CHP’yi iktidardan uzak tutan anlayış tam da budur. Sav, CHP’li olmayı “apolete” indirgeyen, “Ben yoksam gerisi tufan” anlayışının temsilcisidir. Bu bağlamda, “eski ve köhnemiş” bir düşüncenin sahibidir. CHP Genel Merkezi’ndeki bilgisayar tamirinden, çay ocağına alınacak malzemeye dek her şeyin kendi kontrolünde olmasını isteyen Sav, yeni tüzüğe bu yüzden itiraz ediyor. Sav, 13 genel başkan yardımcısına eşit oranda yetki verilmesini “kabullenemiyor.” Önder Sav, “Partinin sahibi benim, her şey benim kontrolümde olacak” diye dayatıyor.

SORUN NE?


Deniz Baykal, “vefa” adına kendi eliyle yarattığı canavarın artık tehlikeli bir hale geldiğini gördüğü için “yeni tüzük”te ısrar ediyordu. Çünkü; Sav’ın istekleri bitmek bilmiyor, örgütlerden saymanlığa kadar tüm alanları kendisinin kontrol etmesini istiyordu. Bu isteklerini zamanla gerçekleştirdi. Ancak; tüm yetkilerin Sav’da toplanması CHP’yi bir süre sonra hantallaştırmaya başladı. Genel Başkan Yardımcıları “yetkisiz yetkili”ler haline getirildi. Odasındaki TV’si bozulan genel başkan yardımcısı, tamir için Sav’ın imzasını beklemek zorunda kaldı.

Böyle saçmalık mı olur, demeyin…

CHP yıllarca böyle yönetildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın uyarı yazısı gelmemiş olsaydı, Kılıçdaroğlu da bu cendere içinde “iş yapmaya” çalışacaktı. Genel Başkan Yardımcıları, her adımlarında Sav’dan onay almak zorunda kalacaktı.

GENEL BAŞKAN RAHATLIYOR

“Yeni Tüzük” bu saçmalığa son veriyor. Önder Sav ve ekibi ise, ne ilginçtir ki; buna karşı çıkıyor. “Yargıtay’ın kararını uygulamayalım” diyen Sav’cılar, “Önder Bey’e yetkileri devredilsin, eski tüzükle yola devam edelim” diyorlar. CHP’yi iktidara taşıyacağını iddia eden kadro, CHP’de “tek adam diktası” ve “tek adam hegemonyası” istiyor.

Oysa ki; “yeni tüzük” CHP Genel Başkan Yardımcıları’na özgürlük tanıyor. Her bir genel başkan yardımcısı, atayacağı beş yardımcısıyla ekip çalışması yapma fırsatına kavuşuyor. Genel Başkan, yeni tüzükle, “parti içi dengeleri gözetmek” zorunluluğundan kurtulup “adil davranma” şansına kavuşuyor. “Yeni Tüzük” genel başkanı da özgürleştiriyor. Önder Sav gibilerinin kaprislerine mahkum olmama fırsatı doğuyor. Çünkü; yeni tüzüğe göre, genel başkan, tıpkı başbakan gibi, kendi “kabinesi”ni belirleme hakkına kavuşuyor.

“Eski Tüzük”te ise bu hak yoktu. Genel Başkan, yardımcılarını seçerken, listesini Parti Meclisi onayına sunmak zorundaydı. Bu ise, genel başkanı parti içindeki dengeleri gözetmek zorunda bırakıyordu. İstemediği kişileri bile, sırf Önder Sav istiyor, Eşref Erdem istiyor diye kabinesine alıyordu. Ki; Parti Meclisi’ne listesini onaylatabilsin…

SAV’IN DERDİ KOLTUK

Önder Sav, işte bu hegemonyasını kaybetmemek için, milletvekilliği sözü verdiği Parti Meclisi üyelerini çarşamba günü konuşturacak. Birkaç PM Üyesi, Sav’ın talimatı üzerine Kemal Kılıçdaroğlu’na bayrak açacak. Sav'dan talimat alan PM üyeleri, “Yeni tüzük demokratik değil. Oy hakkımız engelleniyor” diyecek.

O halde, Sav’ın talimatıyla konuşacak olan PM üyelerine soralım:

Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin;

22 – 23 Mayıs 2010 tarihinde yapılan büyük kurultayın ardından MYK üyeleri için PM’de oy verdiniz. O gün tek bir kişi bile, Önder Sav’ın eline tutuşturduğu listeye itiraz etti mi? Tek bir kişi bile, “Bu demokratik bir tarz değil, ben de MYK’ya aday olmak istiyorum” diye sordu mu? O gün tek bir kişi bile, “İçimizden aday olmak isteyenler çıkabilir. Bunu niye sormuyorsunuz?” dedi mi, diyebildi mi? Hepiniz, evet evet hepiniz, Önder Sav’ın önünüze koyduğu listeyi “kayıtsız – şartsız” onaylamadı mı?

O gün hepinizin elinden “seçme ve seçilme” hakkınızı aldı Önder Sav… Gıkınızı bile çıkaramadınız… MYK’ya aday olup almayacağınız sorulmadı bile… Ve tüzüğe aykırı bir şekilde, AÇIK OY kullandınız.

Demokrasi aklınıza şimdi mi geldi?
Listesinden girdiğiniz Önder Sav’ın aşırı yetkileri kısıtlanınca mı demokrasiyi hatırladınız?

BAYKAL DÖNEMİNDE NİYE SUSTUNUZ?

İsterdim ki; yeni tüzüğe taaa Deniz Baykal döneminde itiraz etseydiniz. ‘’Demokratik değil” dediğiniz tüzüğü, Kılıçdaroğlu mu hazırlattı? Bugün PM’de ve MYK’da görev yapan birçok delege, 1 Aralık 2008’de kabul edilen tüzüğe “paşa paşa” oy verdi! Tüzüğün demokratik olmadığını, iki sene sonra mı anladınız? Eğer tüzüğü bile iki senede anlayabiliyorsanız, Türkiye’nin sorunlarını nasıl kavrayacak ve çözüm üreteceksiniz!

Yapmayın, Önder Sav’ın ihtirasları ve egosu için, halkın AKP karşısında sığınabileceği tek liman olan CHP’yi yaralıyor, güçten düşürüyor, parçalamaya çalışıyorsunuz. Bu halk, Önder Sav’a bakanlık verdi, milletvekilliği verdi, CHP’de yönetici olma onuru verdi. Daha ne istiyorsunuz? Halkın Önder Sav’a borcu mu var? Bu borcun ne zaman biteceğini düşünüyorsunuz?

TANIYIN BUNLARI

Önder Sav’ın kapı arkalarında verdiği talimatlarla Kılıçdaroğlu’na karşı bayrak açma girişiminde bulunmak sizlere yakışmıyor. “Sosyal demokrat”lar özgür bireylerdir. “Kapı kulu” değildir. Çarşamba günü Parti Meclisi toplantısında, “kendinizin olmayan fikirleri” dile getirmeyi, vicdanınıza kabul ettirebilecek misiniz?

Dünyanın hangi ülkesinde, hangi partisinde “Genel Sekreter’e daha fazla yetki verilsin, tek adam olsun” denilir? “Dikta”ya bu denli meraklıysanız, CHP’de işiniz ne? Önder Sav’a daha fazla yetki verilmesini istemeyi, demokrasiyle nasıl bağdaştırıyorsunuz? Demokrasi, eşitlik değil midir? Kolektif akıl değil midir? Genel Başkan Yardımcıları’na “eşit yetki” verilmesi sizi niye rahatsız ediyor? Genel Başkan Yardımcıları’nın atayacağı beş yardımcı içinden “yeni kadro”ların çıkmasından mı korkuyorsunuz? İşte bu korku, Önder Sav zihniyetidir.. Bu korku, Türkiye’yi AKP’ye mahkum etmiştir….

TALİMATLA KONUŞMAK YAKIŞMIYOR

N’olur, çarşamba günü konuşurken, “Oylama yetkimiz elimizden alınıyor” demeyin. Komik olursunuz… CHP’de parti içi demokrasinin olmadığını herkes biliyor. Bu yüzden, parti içi demokrasiyi ‘’iki ayda bir toplandığınız PM’de oy verme’’ye indirgemeyin… Parti içi demokrasinin temeli, bireylerin özgürce siyaset yapabilmesinden başlar. Önder Sav’ın talimatıyla konuşmakla değil…

Bakın, mızrak çuvala sığmıyor…

Dün gece TV 8’de de anlattım. Tepeden talimatla siyaset olmuyor. Önder Sav, Berhan Şimşek’i İstanbul İl Başkanı olarak atadığında, büyük bir rüzgarla geldi. N’oldu peki? Sav’ın tabanı olmadığı için, İstanbul’da hiçbir şey yapamadı. Şimşek, başarısızlığını örtmek için, geçmiş dönemi kötülemeye başladı. İlk dersini ise, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde aldı. Grup Başkan Vekili Atalay Oğul’u darbeyle yerinden etmeye çalıştı. 112 Meclis Üyesi’nin 108’i Şimşek’e açıkça karşı çıktı. Şimşek, adayı Gökan Zeybek’le birlikte salonu terk etmek zorunda kaldı.

ÖNDER SAV BUNU ANLAMADI MI?

Bu tablo, Önder Sav’a ciddi bir siyasi şamardı. Sav bunu anladığı için, “Benim Berhan’ın yaptığından haberim yok” dedi. Her zamanki taktiğini uyguladı. Önder Sav’ın ise parti tabanında bir gücünün olmadığı ortaya çıktı. Önder Sav’ın ‘’örgüt içindeki gücü’’nün tam bir kent efsanesi olduğunu herkes gördü.

Bu yüzden, Sav’ın GENEL BAŞKAN OLMA ihtirasını artık görün. Sav’ın derdi iktidar değil. Önder Sav’a “parti içinde iktidar olmak” yetiyor. Eline geçirdiği yetkiyi ise “herkese söz vererek” kullanıyor. Kişileri “Seni vekil yapacağım, delege yapacağım, belediye başkanı yapacağım” diyerek etrafında tutuyor.

Önder Sav ve anlayışı, CHP’de ‘’eski’’nin temsilcisidir. Buradaki ‘’eski” değerli değil, köhnemişliktir. Kılıçdaroğlu ise “yeni”dir. İktidarı istediği için arayışlara giriyor, partiye yeni isimler katıyor, CHP’yi demokratikleştirmeye çalışıyor. Sav’ın kabul etmek istemediği budur. Sav, “Benden sonrası tufan’’ anlayışındadır. Kendisine yakıştırdığı “partinin hukuk adamı, partinin hafızası” lafları ise artık komediden de öteye geçmiştir. Kurultay dahi yaptıramayan genel sekreterin "büyük hukuk adamı" olarak sunulması ahmaklıktır...

Ayrıca; CHP Sav'a mahkumsa, zaten tarihteki yerini de almalıdır. Kurumlar, kişilerle değil, ilkeleriyle ayakta kalır. Sav’ı fetişleştirmek, sosyal demokratlara yakışmıyor… Fetişleştirme, faşist partilere özgüdür... Zayıf karakterli insanlar, güçlü gördüklerini fetişleştirir... Onunla kendini özdeşleştirerek, zayıflığını örtmeye çalışır...

SAV NİYE SUSTU PEKİ?

Uzun sözün kısası; ‘’yeni tüzük’’ün demokratik olmadığını iddia eden Önder Sav, bunu keşke iki sene önce de söyleyebilseydi. Ya da “yeni tüzük demokratik değil” diyerek, o gün kurultay isteseydi… Sav, o gün de bu gün de bunu yapacak gücünün olmadığını biliyor. Sav, Kemal Kılıçdaroğlu’na blöf yapıyor. Sav istiyor ki; Kemal Kılıçdaroğlu partiyi ona teslim etsin. Çünkü; Sav Deniz Baykal’a “Kemal’den genel başkan olmaz” diyerek itiraz etmiş ve kendisini işaret etmişti. Sav, ihtiraslarını “partinin çıkarı” gibi sunarak yandaş toplamaya çalışıyor.

Belli ki; önümüzdeki günlerde sahneye önce PM Üyesi Ekrem Kerem Oktay'a zimmetlediği Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ı sürecek, Oran'ı yeterli görmezse, kendisi çıkacak. Bir diğer aday olarak ise Faik Öztrak düşünülüyor...

Genel Başkan olmak isteyen Sav, fırsatını bulduğunda Kılıçdaroğlu’nu koltuktan indermeye çalışacak. Sav, geçmişte bu taktiği Baykal'a karşı uygulamış ve Mustafa Sarıgül'ü aday yapmıştı. Sarıgül'ü sahneye süren Sav, Baykal'a istediği listeyi kabul ettirmişti. Anlayacağınız, yıllar geçiyor, Sav değişmiyor... (Bu süreçte, Muharrem İnce ve Hakkı Suha Okay ise yedekte tutuluyor.)

Peki Sav bu özgüveni nereden alıyor? CHP Genel Başkanı olabileceğini neden düşünüyor?

Sav'ın mantığı şöyle işliyor: “Bu partiye her şartta oy veren yüzde 20’lik bir kesim var. Onların oyunu ben de alırım.”

Ancak evdeki hesap çarşıya uymuyor. Sav biraz halkın içine karışsa, “aç tavuk kendini darı ambarında görür” deyiminin anlamını hemen kavrar. Bu işler, masa başında hesapla – kitapla olmuyor.

***

NOT: MYK'daki son tablo şudur: Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin, İzzet Çetin, Süyehl Batum "yeni tüzükle yola devam edelim" diyor. Diğer 17 kişi ise, Kılıçdaroğlu'nun liderliğini istemiyor. Kılıçdaroğlu bunun üzerine "O halde, genel başkanlık seçimine gidelim" resti çekiyor.

2. NOT: Gözünü hırs bürümüş olan Sav ve ekibi, Baykal'a 'zeytin dalı' uzattı pazar günü... Baykal, "Partide genel başkanlık sorunu yoktur, bunları konuşmaya gerek yok" diyerek, Sav ve ekibinin ezberini bozdu. Baykal, tavrını açıkça ortaya koydu.3 KASIM 2001



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


CHP'DE İPLER KOPTU, GÖZLER KILIÇDAROĞLU'NDA

ZORUNLU EĞİTİM 13 YILA ÇIKIYOR!

FLAŞ.. CHP'DE KURULTAY DEPREMİ
»  İRTİCA'DAN ATILAN SUBAYLAR MAKEMEYE GİDİYOR!
»  FLAŞ.. OKTAY EKŞİ'YE UYARI CEZASI
»  İŞTE BEKİR COŞKUN'UN İLK YAZISI
»  EROĞAN'DAN ASKERE ALTERNATİF RESEPSİYON TEPKİSİ!
»  FATİH ALTAYLI, CANLI YAYINDA ÇILDIRDI!
»  SAROS KÖRFEZİNDE KORKUTAN DEPREM!
»  RÜŞVETÇİLERİ KURTARAN YASA KABUL EDİLDİ!
»  DENİZANALARI KANSERİ 'TEŞHİS' EDEBİLİYOR!
»  TÜRK-YUNAN SINIRI AB MUHAFIZLARINA EMANET!
»  İSTANBUL BOĞAZINDA DENİZALTI PANİĞİ
»  İNTİHARLARIN SORUMLUSU ERDOĞANDIR!
»  CANLI BOMBA'NIN KİMLİĞİ BELLİ OLDU!
»  “YÖK’TE REFORMA ŞİDDETLE İHTİYAÇ VAR”
»  BALBAY'DAN TELEFON İTİRAZI!
»  BAHÇELİ'DEN, APO'NUN AĞZINI KAPA ÇAĞRISI!
»  "GENEL BAŞKAN İLE FİKİR AYRILIĞIM YOK"
»  CUMHURBAŞKANLIĞI'NA 116 MİLYON TL'LİK BÜTÇE TEKLİFİ
»  MECLİS'TE BİR İLK!
»  KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A CUMHUR YANITI!
»  AKP, GENEL SEÇİM İÇİN KARARINI VERDİ!
»  BAŞSAVCI: CHP'DE KURULTAYA GEREK YOK!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.