Mehmet Metiner, İnönü eleştirilerine katlırken bunun cumhuriyete dönük bir hesaplaşma olarak yansıtılmasını 'şark kurnazlığı' biçiminde tanımlarken, Can Ataklı ise ısrarla bu eleştirilerin cumhuriyeti karalama amaçlı bir kampanya olduğunu iddia etti.

Mehmet Metiner: Führer, Hitler'in ünvanıdır ve anlamı 'milli şef'tir. Bu biçimsel bir benzerliktir ama CHP içindeki bir çok ismin, o dönemki Cumhuriyet gazetesinin yayın politikaları açıkça Hitler sempatisi taşımaktadır. Ama burada Başbakan'ın İnönü için direk bir Hitler benzetmesi yok. Baykal'ın başlattığı tartışmaya cevaben 'İllah böyle bir yakıştırma yapacaksınız bize değil sizin tarihinize bakmak gerek' deniyor.

Can Ataklı: Başbakan bunu hep yapıyor. Cumhuriyet tarihine dair bir tartışma başlatıyor. Yandaşları da alıp götüriyorlar. Medya gücü de çok büyük olduğu için tartışma büyüyor. Bugün ulaştığımız seviye ile 40 50 yıl öncesini kıyaslıyoruz. cumhuriyetin kuruluş süreci bir devrimdir ve elbette sert yanları olacak. Burada esasen İnönü değil, cumhuriyet ve Atatürk'e dönük bir karalama kampanyası söz konusudur. Baykal'ın söylediklerin karşılık olarak 'senin de deden şöyleydi' denmezki. O foroğraflar, paraların üstündeki resimler gibi konularda ise şu bilinmiyor. Ortada bir kanun var o dönem. Cumhurbaşkanı kimse O'nun resmi olacak paranın üstünde deniyor kanunda. Devlet dairelerinde de öyle. Atatürk ölünce cumhurbaşkanı İnönü olunca da haliyle de böyle bir uygulama yapılıyor.

Bir de şu var. Atatürk döneminde yapılan her şeyi yerden yere vur sonra 'ben Atatürk'ü çok seviyorum, O bizim babamızdır'  de. Geçiniz bunları. Belden aşşağı vurmalar falan. Yok efendim mektuplar varmış da bir okusaymış da. İnsan biraz dürüst olur. Atatürk olmasaydu bugün camiiye de gidemeyecektiniz.

Mustafa Armağan: Yapmayın lütfen. İngiliz işgalinde İstanbul'da insanlar camiiye gitmiyor muydu?

Fatih Altaylı: Bu programda keşke İngilizler kalsaydı diyen de oldu.

Can Ataklı: Benim cumhuriyetime üstü örtülü değil açıkça yapsana düşmanlığını.