Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), TMSF’nin Flash Haber TV’de 150 gazeteciyi işten çıkarmasına sert tepki gösterdi. TGC, “TMSF gazetecileri işten çıkarmak yerine haklarını korumalıdır. Basın özgürlüğü üzerindeki bu baskı kabul edilemez” açıklamasında bulundu.

TGC açıklamasında, son aylarda yaşanan gelişmelerin medya sahiplik yapısını köklü şekilde değiştirdiği, Türkiye’nin önde gelen haber kanallarından Flash Haber TV, Ekotürk TV, Habertürk, Show TV, HT Spor ve Bloomberg HT gibi kanallara Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum atanmasının ardından, sektörde büyük bir istihdam krizi yaşandığı belirtildi.

Açıklamada, devletin mali koruma kurumu olarak kurulan TMSF’nin bugün itibarıyla ülkenin “en büyük medya patronu” konumuna geldiği vurgulandı. Flash Haber TV’de 150 çalışanın işine son verilmesi, TGC tarafından “endişe verici ve kabul edilemez bir tablo” olarak nitelendirilirken, Cemiyet bu durumun sadece ekonomik değil, demokratik bir kriz anlamına da geldiğini ifade etti. Basın sektöründe giderek artan güvencesizlik, işsizlik oranlarının ülke ortalamasının çok üzerine çıktığı bir dönemde gazetecilerin işten çıkarılmasının basın özgürlüğü üzerinde ağır bir baskı oluşturduğu kaydedildi.

TGC açıklamasında, “TMSF’nin medya üzerindeki müdahalesi yalnızca bir şirket yönetimi operasyonu değildir; aynı zamanda gazetecilerin çalışma haklarını, meslek onurunu ve ifade özgürlüğünü tehdit eden bir uygulamadır” ifadelerini kullandı.

TGC: BASIN İŞÇİLERİ KORUNMALI, KEYFİ İŞTEN ÇIKARMALAR DERHAL DURDURULMALI
TGC, üç temel başlık altında TMSF’ye çağrıda bulundu. İlk olarak, işten çıkarılan gazetecilerin haklarının derhal korunması gerektiğini belirtti. Cemiyet, keyfi işten çıkarmaların hem hukuka hem de basın etiğine aykırı olduğunu vurguladı ve basın çalışanlarının iş güvencesi ile sendikal haklarının anayasal teminat altına alınması gerektiğine dikkat çekildi.

İkinci olarak, Basın İş Kanunu’nun eksiksiz uygulanması gerektiği hatırlatıldı. TGC’ye göre, mevcut yasal çerçeve basın çalışanlarını korumaya yeterli olsa da, denetim mekanizmalarının zayıflığı nedeniyle kanun çoğu zaman uygulanmıyor. Bu durumun, işverenlerin keyfi tasarruflarla gazetecileri işsiz bırakmasına zemin hazırladığı belirtildi. Cemiyet, ilgili kurumları etkin denetim yapmaya çağırdı.

Üçüncü olarak, basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin son bulması talep edildi. TGC, TMSF’nin medya kuruluşlarına doğrudan müdahalesinin basının bağımsızlığı üzerinde gölge oluşturduğunu belirtti. “Basın özgürlüğü demokratik bir toplumun temel direğidir” denilen açıklamada, süregelen işten çıkarmaların Türkiye’nin demokratik geleceğine de zarar verdiği ifade edildi.

TGC son olarak, “Muhabiri, kameramanı, foto muhabiri olmayan, yalnızca üç ajansın haberlerine dayalı tek tip gazetecilik düzeni kurulmak isteniyor. Bu anlayış gazeteciliğin ruhuna aykırıdır. TMSF gazetecileri işten çıkarmak yerine haklarını korumalıdır” sözleriyle basın emekçilerine sahip çıktı.