İşte Kaptan’ın o yazısı:
Bu yazı Sabahattin Önkibar'ın deyişiyle ;
"Çanta taşıyan Zekeriya nasıl Holding oldu?" nun kısa bir hikayesidir.
İstanbul Belediyesinde çalışan itfaiyeciler gösteri yaparak hak aramasalardı.
Sizler bu yazıyı okuyamayacaktınız !!!
Polisin çalışanlara karşı her zaman uyguladığı gibi tazyikli su ve biber gazının ardını
eşelediğimde yine matruşka ihaleler çıktı !!!
Bu yazı Almanya'dan Türkiye'ye uzanan asrın yolsuzluğunu yaratan aktörlerin
kahramanı oldukları matruşka ihaleleri göz önüne seriyor.
Hem Osmanlı hem de Türk Devleti gerçekten çok güçlü imiş,
El oğlu dişarıdan,Bizim fareler ise içeriden yemelerine rağmen Yıkılmadı !!!
***
Yazımıza İtfaiyecilerle başlayalım ;
İstanbul dün benzeri pek görülmeyen bir protestoya tanık oldu. Yangın, patlama gibi tehlikelere karşı ellerinde su hortumlarıyla her zaman vatandaşın imdadına yetişen itfaiyeciler, taşeronlaşmaya karşı haklarını aramak için sokağa dökülünce, en güçlü 'silahlarının' kendilerine yönelik kullanıldığını gördüler. Polisin tazyikli su müdahalesiyle karşılaşan itfaiyeciler, üstüne bir de biber gazı yiyince, zor anlar yaşadı.
***
İstanbul itfaiyesinde neler oluyordu ;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye hizmetlerin özelleştiriyor. Açılan ihaleyi itfaiye konusunda hiçbir ilgisi, bilgisi, deneyimi olmayan bir sermaye ortaklığı kazandı.
Bu sermaye ortaklığı (çok tabii olarak) hizmet amacıyla değil kâr amacıyla tulumbacı takımı kuracak. Tulumbacı takımına (asgari ücretle) alınacak ve de itfaiyecilik konusunda hiçbir bilgi ve deneyimi olmayan (geçici) personel, bundan sonra İstanbul’da çıkan yangınları söndürecek.
Sendikalaşma arayışı
İstanbul İtfaiyesi’ne en son 2007 yılında sınavla 400 itfaiye eri alınmış. Alınan itfaiye erleri 6 ile 10’uncu derece memur kadrolarına yerleştirilmiş. 232’si lise ve meslek okulu mezunları, kalanların tamamı üniversite mezunları arasından seçilmiş.
İstanbul’da itfaiye teşkilatının 71 semt istasyonunda 576 aracı ve 4.887 (Eylül 2009 rakamı) personeli var. 2008 yılında 35.934 doğru yangın ihbarı alınmış. Demek ki günde yaklaşık 100 dolayında gerçek yangın ihbarına cevap veriliyor.
Bundan 4 yıl önce itfaiye personelinin 898’i belediyenin bir kuruluşu olan Bimtaş bünyesinde sözleşmeli personel olarak çalıştırılmaya başlanmış. Anlaşıldığı kadarıyla aylık 1.100-1.400 TL ücretle çalışanlar sendikalaşma arayışına girince, bu yıl yeni bir ihale açılmış.
İtfaiye Batı’da polisten sonra gelir
Batı ülkelerinde itfaiye teşkilatları ordu ve polis teşkilatından sonra üçüncü sırada yer alan “rütbeli” kuruluşlardır. İtfaiyeye personel er olarak girer, başarısına göre rütbesi yükselir. İtfaiyecilik belli eğitime dayalı, yetenek ve denetim isteyen bir kamu hizmetidir.
Olan olmuş... İhale bitmiş...
Rahmetli annemin bir deyimi vardı: ”Deveye boynun eğri demişler.
Deve boynunu biraz daha bükerek cevaplamış: Nerem doğru ki...”
İstanbul Şehreminliği (Belediye Başkanlığı) 141 yıl önce yangın söndürme sorumluluğunu tulumbacıların elinden alarak belediyenin görevi haline getirmişti. Şimdilerde görülen o ki İstanbul Büyükşehir Belediyemiz yangın söndürme işini tekrar tulumbacılara devretmek istiyor.
***
Yani tulumbacı dediğimiz O ki,modern itfaiyecilik konusunda yetkin değil.
İtfaiyeclik konusunda yetişmiş olan tecrübeli elemanlar işten çıkartılacak.
İtfaiyecilikte deneyim,bilgi, ve tecrübe çok önemlidir.
İşte bu nedenle İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi BİMTAŞ'a bağlı olarak itfaiyede çalışan 400 işçi, taşeron şirkete devredildikleri gerekçesiyle eylem yaptı. Fatih'teki eski itfaiye binası önünde toplanan itfaiyeciler, Saraçhane'deki Büyükşehir Belediye binası önüne yürümek istedi. Belediye-İş Sendikası tarafından düzenlenen yürüyüşün sonunda belediye önünde basın açıklaması yapmak isteyen itfaiyecilere polis müdahale etti. Sendika temsilcileri ile birlikte yürüyüşe geçen göstericiler, polisin biber gazı ve tazyikli suyla müdahalesi nedeniyle zor anlar yaşadı
Büyükşehir Belediyesi binası önüne gelen itfaiyeciler burada yaptıkları basın açıklamasında, özlük haklarının geri verilmesini talep etti. Açıklamanın ardından bir süre oturma eylemi yapan itfaiyeciler, olaysız bir şekilde dağıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise 2010 yılı için itfaiye hizmet alım ihalesini Lapis-Makro İş Ortaklığı'nın kazandığı ve 898 personelin yasal haklarının ödeneceği açıklaması yaptı
***
Bu arada istanbul belediyesi şu açıklamayı yapıyordu.
İTFAİYE ÖZEL SEKTÖRE GEÇTİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi açıklamasında, itfaiye hizmetinin belediye şirketi BİMTAŞ'tan özel sektöre geçmesi şöyle duyuruldu: "2010 yılına ilişkin itfaiye hizmet alım ihalesini Lapis-Makro İş Ortaklığı kazandığından 2010 yılı itfaiye hizmeti için bu ortaklığın personeli çalıştırılacaktır."
Ve İşçinin sesini biber gazı boğdu
****
YANGINCI GELDİ HANIM
Kitaplarda okuduğumuza göre, tulumba sandığının olmadığı yıllarda İstanbul’da yangınlar, çeşmelerden, kuyulardan ve yangın için evlerde bulundurulan büyük fıçılardaki sular kovalarla taşınarak söndürülmeye çalışılırmış.
Yangın sandığının keşfi
Davut Ağa unvanıyla ün yapan bir Fransız, yangın sandığını (tulumbalı yangın söndürme aletini) keşfedince, İstanbul’da her mahallede tulumbacı takımları kurulmuş.
Tulumbacı takımları yangınları bazen zevk için bazen de para karşılığı söndürmeye çalışırmış.
Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa İstanbul’da Yeniçeri Ağalığı’na bağlı Yangın Tulumbaları Ocağı’nı oluşturmuş ama 1826 yılında 2. Mahmut tarafından Yeniçeri Ocağı kaldırılınca tulumbacılar da dağılmış. Daha sonra Âsâkir-i Mansure-i Muhammediye ordusu içinde bir itfaiye taburu teşkil edilmiş.
İtfaiye kurmak belediyelerin işi
1868 yılında ise İstanbul’da Şehremaneti Belediye Dairesi kurulunca, tulumbacı takımlarını örgütlemek ve görev ve sorumluluklarını belirlemek belediyenin sorunluğu haline gelmiş.
Tulumbacı takımları belediye bünyesinde görev yapmaya başlamış. O zamanlar bu takımların çoğunu mahalle esnafları oluşturuyormuş.
***
İstanbul belediyesi itfaiyesinde neler olduğunu yazdıktan sonra asıl konu ihalenin
perde arkasında kimler var ona bakmak gerek .Bu ihaleyi kimler aldı ?
Belediyeden farklı ihaleler aldılar mı ?
O halde önce belediyeden ihale kazanan şirketlerin ortaklarına bakalım ;
karşımıza Zekeriya Karaman ve İsmail Karahan isimleri çıktı !!!
Bu isimler yabancı değil ?
Kim bunlar ?
Hatırlatayım ;
Bu şirketin ardında olan iki ana ortak ise DENİZ FENERİ YOLSUZLUĞU
kahramanlarından ve Başbakanın yakınları olan Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ile kanalın yönetim kurulu üyeleri İsmail Karahan çıktı !!!
Bildiğiniz gibi Zekeriya Karaman ve Zahid Akman,Deniz Feneri yolsuzluğunda baş aktör.Bu nedenle Ankara Cumhuriyet başsavcılığı bu kişilerin tüm hesaplarına el koydu.
Alman'yada duruşmada Savcı Lötz şöyle söyledi ;
"Tüm yapılanlardan Zekeriya Karaman sorumlu"
Savcı Almanya'daki sanıkların asıl failler olmadığını, asıl faiilerin Türkiye'de olduğunu belirterek, tüm yapılanlardan Türkiye Deniz Feneri kurucularından Kanal 7 yönetim kurulu başkanı Zekeriya Karaman'ı sorumlu tuttu.Aslında kanal /'nin kurulmasının ardına şimdi
başbakan olan Erdoğan vardır.Dolayısıyla Karaman ile çok yakındır
Bakınız Sabahattin Önkibar ne yazıyor (18 Aralık 2009)
Çanta taşıyan Zekeriya nasıl Holding oldu?
Bu sütunu izleyenler hatırlayacaktır, Zekeriya Karaman’la 1993’de beni tanıştıran kişi Tayyip Erdoğan’dı. Karaman o günlerde Tayyip Bey’in karşısında hazır olda duran ve çantasını taşıyan biri konumundaydı ki bunun bizzat şahidiyim...
Nereden nereye. O Zekeriya Karaman şimdi sadece 300 milyon dolarlık Kanal 7’nin sahibi değil, aynı zamanda Beyaz Holding’in de patronu. Peki bu müthiş yükseliş nasıl mı oldu? Onu ben bilmem, siz tahmin edin ama dün Milliyet’in manşetinde İstanbul’un itfaiye ihalesinin Lapis-Makro tarafından alındığı haberi vardı.. Peki bu Lapis kime mi ait?
Tayyip Bey’in çantasını taşıyan Zekeriya Karaman’a... Ak iktidardan ya da Ak Belediyeden Beyaz Holding’e ihaleler! Kuşkusuz yapılan ihale elbette kurala uygundur, kurala uygun olmayan ihale zaten suç değil mi efendim?
***
Kafanızda ışık çaktı ,
Karaman ve Karahan isimlerini şimdi iyice hatırladınız mı ?
Deniz Feneri Derneğinde asrın yolsuzluğunu yapanlar görüldüğü gibi
Başbakan Erdoğan'ın çok yakınında olan kişiler.
Bu kişilerin arkalarında asrın yolsuzluğu olmasına rağmen halen
İstanbul belediyesinde uzmanlık isteyen alanlarda ihale alıyor olmalarını
nasıl yorumluyorsunuz ?
***
Şimdi 2008 ve 2006 yıllarına gidelim
İhalenin rengi Beyaz!
Şenol Demirci - Milliyet - 13.9.2008
Zekeriya Karaman
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları'nın (İSMEK) son üç yılda açtığı birçok ihaleyi, Deniz Feneri davasında adı geçen Zekeriya Karaman'ın ortağı olduğu Beyaz Holding'e ait alt firmaların kazandığı ortaya çıktı
Almanya'da devam eden Deniz Feneri e.V. davasında adı geçen Zekeriya Karaman'ın ortakları arasında bulunduğu Beyaz Holding'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları'nın (İSMEK) açtığı ihalelere son üç yılda çeşitli alt firmalarıyla girerek büyük kazançlar sağladığı ortaya çıktı.
Son olarak 2008-2009 eğitim yılıyla ilgili açılan ihaleyi, holding bünyesindeki Etkin Eğitim ve Organizasyon adlı şirket 67 milyon 327 bin YTL'lik teklifle kazandı.
Beyaz Holding ve İSMEK isimleri daha önce 2006 yılında
düzenlenen ilginç bir ihaleyle manşetlere taşınmıştı.
İSMEK'in açtığı ihalede, şartnameye, ihaleye girecek şirketin 2 bin 421 personeli, demirbaşında 11 binek oto, bir kamyonet, 100 bilgisayar, 50 ütü, 50 ütü masası, 4 bin 400 masa ve sandalye, 50 saç kurutma makinesi, 2 bin metre tül perde bulunması gibi ilginç detaylar yer almış ve bu şartlara sadece Beyaz Holding bünyesindeki Atlas Pazarlama adlı şirketin sahip olduğu belirtilmişti. Beyaz Holding'in bu tartışmalı ihale dışında da son üç yılda birçok ihaleyi, farklı isimli firmalarla girerek kazandığı ortaya çıktı.
İSMEK'in, 2008-2009 eğitim ve öğretim yılı kurs ve seminerleriyle ilgili olarak yapılan ihaleyi, 67 milyon 327 bin YTL'lik teklifle Etkin Eğitim ve Organizasyon Ltd. Şti. kazandı. Şirket, Beyaz Holding A.Ş. bünyesinde faaliyetlerde bulunuyor.
Şirketin sahibi Beyaz Holding adına İsmail Karahan gözükürken, şirket müdürü ise Kanal 7 ortaklarından Zekeriya Karaman. İTO kayıtlarına göre şirketin eski ortakları Tevfik Ünal, Halil Sarnıç, Meftun Fatih Coşar, İsmail Karahan, Hüseyin Akçalı, Hacı Nayır, Harun Kapıyoldaş olarak gözüküyor.
Şirketin eski unvanları arasında Çatı İnşaat, Yatırım, Kanal 7 Pazarlama, Atlas Pazarlama, Atlas Pazarlama Eğitim ve Yayıncılık, Atlas Pazarlama Eğitim Filmcilik, Atlas Pazarlama Yapımcılık ve Filmcilik, Atlas Pazarlama Eğitim, Yayıncılık, Yapımcılık, Filmcilik ve İdari Hizmetleri Ltd. Şti. görülüyor.
Yeni isimle ihale
İSMEK ihaleleri incelendiğinde, 2006 yılındaki başka bir ihaleyi, Etkin Eğitim ve Organizasyon Ltd. Şti'nin eski adı olan Atlas Pazarlama Eğitim, Yayıncılık, Yapımcılık, Filmcilik ve İdari Hizmetleri Ltd. Şti, 49 milyon 241 bin YTL bedelle kazandığı görülüyor.
2007 yılında açılan ihaleyi ise Merkez Eğitim Organizasyon ve Hizmetleri 51 milyon 588 bin YTL'lik teklifle kazandı. Bu şirketin eski ortakları arasında RTÜK Başkanı Zahid Akman da yer alıyordu. Şirketin şu anki ortakları olarak Mahmut Sarıçiçek ve Numan Usta görülüyor. İTO kayıtlarında eski ortaklar arasında ise Beyaz Holding yer alıyor. Beyaz Holding Yönetim Kurulu adına açıklama yapan İsmail Karahan ortaklık payları hakkında “yüzde 75 Beyaz Holding, yüzde 25 Numan Usta’ya aittir” demişti.