Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,7709
EURO
43,6084
IMKB
9.720,000
ALTIN
4.035,540
 
Hava Durumu ANKARA
7 / 15 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ŞEHİT ANALARINA SİNSİ TEHDİT
ŞEHİT ANALARINA SİNSİ TEHDİT
 
Yetkililer terörle mücadele için profesyonel ordu kuracağına, SİNSİ bir planı uygulamaya sokup ihmalkarlığa isyan eden şehit analarını PKK ile aynı safa koydu...
 
14.9.2006 - 08:05
Ece Temelkuran/Milliyet
Biz de tuzağa düşmeyeceğiz! Hürriyet gazetesi iki gündür "tuzaklı" bir yayın yapıyor. Hürriyet'in Fatih Çekirge imzalı haberine göre ortada bir istihbarat belgesi var. Belge, "Vatan sağ olsun" demeyen anneler ve babalarla ilgili. Hürriyet sürmanşetten diyor ki bu aslında "sinsi bir plan". Yani oğullarını savaşa, ölüme göndermiş annelerin soru sorması, isyan etmesi ve giderek "Bu savaş mecburi mi? Başka yolu yok mu?" diye sormaya başlaması "PKK'nın işi". Ve gazete "uyarıyor": "Bu tuzağa düşmeyin!"
Dün de yeni manşetle "milli mutabakatı" kuruyor annelerin ağzından:
"Bu tuzağa düşmeyeceğiz!"
Aynı kanlı cümleler, intikam yeminleri ve küfürler... Böylece, savaşın dili iki gün içinde, Türkiye'nin en çok satan gazetesi tarafından yeniden üretiliyor.

Rapor ayın kaçında?
Aslında habere dair sormak istediğim sorular var.
10 Eylül günü yayımlanan haberde bu bilginin iki gün önce kesinleştiği söyleniyor. Yani haber 8 Eylül'de alınıyor. Dolayısıyla bu raporun en iyi ihtimalle 7 Eylül'de hazırlanmış olması gerekiyor. Haberde PKK'nın planından söz ediliyor ve şöyle deniyor: "Vatan sağ olsun demiyorum, diyen anneler desteklenmeli."
Bütün bu hadiselerin başlangıcı olan babanın isyanı ve raporda geçen "isyan cümleleri" 5 Eylül'de gerçekleştiğine göre bu rapor 24 saatte mi hazırlandı?
Bir habercilik ekolü olan Hürriyet herhalde bu konularda hata yapmaz, deyip, esas meseleye geçmek isterim.

Soran anneler
Cuma günü bir yazı yazdım. Şehit annesi Hatice Gürbüzer'le yaptığım konuşmada anne şöyle diyordu:
"Ben nasıl gurur duyayım? Çocuğumun yaşama hakkını elinden almışlar, neden gurur duyayım?"
Yazıdan sonra onlarca şehit ve asker yakınından mektuplar geldi. Hepsinin birleştiği yer şuydu:
"Acımız, korkumuz büyük ve ne soru sormamıza ne de isyan etmemize izin var."
Yazının sonunda "Bu anneler Türkiye'de neyi titretebilir?" diye sormuştum.
Neyi titrettikleri ortaya çıktı derhal:
Savaşı ve savaşın dilini!
Soru soran anneler "vatan haini olmakla" alttan alta tehdit edilmeye başladı. PKK'nın tuzağına düşmüş olmakla itham ediliyorlar. Çocuklarını vermiş annelere "Neden?" demek bile çok görülüyor.

Başbakan'a sövmek
Hepimiz, malum "yan gelip yatma" meselesinden dolayı Başbakan'a çıkıştık. Ben de yazdım. Ama sonra baktım ki hiç yan yana durmak istemeyeceğim siyasetlerden insanlar da savaş edebiyatı üzerinden aynı şeyi yapıyor. Herkes kızıyor. Çünkü bu kolay olandı. Başbakan'a kızmak, onun üzerinden öfkeleri dile getirmek kolaydı. Şimdi işin zor kısmı geliyor. İstihbarat raporları, MİT, devlet, savaş, ordu... Kendilerine soru soramadığımız bunlar. Sorularımızın önü ise daha baştan kesiliyor: "Sakın tuzağa düşmeyin!"
Evet, tuzağa düşmeyelim bence de. Savaşın, savaşın dilinin tuzağına düşmeyelim. Çünkü barışın dilini tesis etmek, acılarımızı ortaklaştıracak yeni bir dil bulmaya çalışmak ne kadar zorsa savaşın dilini yeniden üretmek bir o kadar kolay. Acılı ve öfkeli insanları intikam tarlalarına itmek çok kolay.
Zor olan, sorumluluk hissetmek. Bu toprağın bütün çocuklarından aynı şekilde sorumlu olduğumuzu hissetmek, acılarını tepemizde hissetmek. Zor olan bu. Asıl tuzak bu. Cümle kurarken, manşetler atarken düşünmemiz gereken tek bir şey var:
Bu ülkeyi nasıl yeniden hepimizin kılabiliriz?
Biz nasıl yeniden birbirimize ait olabiliriz?
Biz bu savaşı nasıl durdurabiliriz?


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


TÜRBAN SAVUNUCULARINI KIZDIRACAK AÇIKLAMA

TÜRKİYE 3 MİLYON MAYINI İMHA EDECEK

BAYDEMİR'İN SABOTAJ İDDİASI
»  İSTANBUL VALİSİ TRAFİK İHMALİNİ KABUL ETTİ
»  AİLTON, ''EN BÜYÜK HATAM BEŞİKTAŞ'' DEDİ
»  BAYDEMİR: BARIŞ TALEBİ SABOTE EDİLDİ
»  ERDOĞAN, RALSTON'U UYARDI
»  ÇOCUĞU KOLLARI'NIN ARASINDA ÖLDÜ
»  -BOMBALARIN ARDINDAN DİYARBAKIR’DA YAS İLAN EDİLDİ
»  "TELEVİZYON VE RADYOLARIN İMAJI YERLERDE"
»  AKSU YİNE,''HAİNLER BİZİ YILDIRAMAZ''DEDİ1
»  KOORDİNATÖR RALTSON,TERÖRÜ GÖRMEZDEN GELDİ!
»  PKK, HAİN SALDIRILARINI SÜRDÜRÜYOR
»  KAÇIRILAN TÜRK İÇİN HÜKÜMETE 72 SAAT SÜRE
»  ERDOĞAN, : ''ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ FİNAL SÜRECİ''
»  ''ORMAN YANGINLARININ YÜZDE 10'U SABOTAJ''
»  CUMHURBAŞKANI SEZER 66 YAŞINA GİRDİ
»  "BAŞBAKAN'IN TARİF ETTİĞİ KİŞİ BENİM"
»  YOKSULLUK SINIRI 2000 YTL'Yİ GEÇTİ
»  DANIŞTAYDA SEÇİM RÜZGARI!
»  ZORUNLU SİGORTA KAPIDA
»  ÇEKİRGE BU SEFER SIÇRAYAMADI
»  BAYDEMİR'İN DİLİ TUTULDU!
»  ABD, 12 EYLÜL'DEN ÇOK MEMNUN KALMIŞ!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.