1 Ocak 2019 tarihinden itibaren uygulamaya geçirilen poşet başına 25 kuruş uygulaması devlet adına çılgın bir kazanç yaratacak. Çünkü poşetlerin para ile satılması olayında market sahipleri ile devlet karlı çıkacak.
NASIL MI?
Marketler ürettirdikleri her bir poşeti 5 kuruşa mal ediyordu. Bunun bedelini de marketin gideri göstererek, vergi matrahından indiriyordu.
Yani ürünü koyduğu poşetten bir gelir elde etmiyordu. Şimdi ise devlet oraya bir gelir koydu. ‘5 kuruşa aldığın poşeti 25 kuruşa satacaksın’ dedi.
Aradaki 20 kuruşu marketin kazanması sağlandı. Ancak, devlet ise bu 20 kuruştan hem kurumlar vergisi, hem de KDV geliri elde edecek. Yani, devlet gideri ötelerken, gelir elde etme yolunu buldu.
MARKETİN KAZANCI NE OLACAK?
Bugün Türkiye genelinde 4 bin şubesi olan bir marketler zincirinden her bir şubeden günde ortalama 300 kişinin alışveriş yaptığını düşünelim. Bu kişilerin de en az 2 poşet kullandığını varsayalım.
Günde ortalama 2 milyon 400 bin adet poşetin kullanıldığı ortaya çıkıyor. Böylece haftalık ortalama 15 milyon poşet tüketilirken, aylık olarak 60 milyon adet poşetin kullanılacağı ortaya çıkıyor.
60 milyon adet poşetin 5 kuruştan markete maliyeti aylık 3 milyon lira, yıllık ise 36 milyon lira oluyordu. Market bunu bugüne kadar gider gösterip vergiden düşüyordu.
Şimdi ise Türkiye genelinde 4 bin şubesi bulunan bir market ayda satacağı 60 milyon adet poşetten 15 milyon lira gelir elde edecek. Yılda ise 180 milyon lira gelir elde edecek.
DEVLET NE KAZANACAK?
Devlet ise şimdi ‘Bu poşetleri şimdiye kadar 5 kuruşa alıyordun, gider gösteriyordun ve vergisini vermiyordun. Şimdiden sonra 25 kuruşa satacaksın’ diyerek orada yeni bir gelir kapısı yarattı.
Devlet vatandaşa satılan bu poşetlerle ilgili olarak marketten yıllık yüzde 22 kurumlar vergisi ve yüzde 18 KDV geliri alacak.
Buna göre, market yıllık 180 milyon liraya ulaşan poşet satışından dolayı devlete yaklaşık 40 milyon lira kurumlar vergisi, 32.4 milyon lira da KDV olmak üzere toplam 72.4 milyon lira poşet satışından dolayı devlete vergi ödeyecek.
36 milyon liralık poşet giderinden hiçbir vergi almayan devlet, 72.8 milyon lira gelire çeviren bir uygulamayı hayatımıza soktu.
Bu hesaplamanın sadece Türkiye genelinde 4 bin şubesi olan bir marketler zinciri ile yapıldığını göz önüne alalım. Bu hesabı şube sayısı 8 bin olan markete, ayrıca bir sürü marketler zincirinin bulunduğuna göre yaptığımızda devletin nasıl bir çılgın kazancının oluştuğunu varın siz hesap edin.
YENİDEN DEĞERLEME ORANI DA UYGULANIR MI?
Biliyorsunuz, 213 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre devlet her yıl yeniden değerleme yapılacak trafik cezalarından idari cezalara, pasaport-ehliyet gibi değerli kağıtlara yapacağı artışı, yılın ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre Üretici Fiyatları Genel Endeksi’nde (ÜFE) meydana gelen ortalama fiyat artış oranı ile belirliyor.
Buna da yeniden değerleme oranı diyor. Poşet konusu gündeme geldiğinde ortaya çıkan gelire bakıldığında devletin önümüzdeki yıl poşet bedelini 25 kuruştan yeniden değerleme oranında artırması demek aynı zamanda marketler üzerinden poşetten elde edeceği kurumlar ve KDV’yi artıracaktır.
Ne dersiniz, poşet gelecek yıl yeniden değerleme uygulamasına alınır mı?