Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını çok önemsediğini ve Türk, Kürt, Laz, Çerkez, herkesi kucakladıklarını belirterek, “Bizi bölmek istiyorlar, ne olur çözüm sürecini sıkı tutalım” çağrısında bulundu.
Erdoğan, Marmara Üniversitesi'nin 130. kuruluş yıl dönümü ve fahri doktora unvanı verilmesine ilişkin düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye’de eğitim gören yabancı öğrencilerden bahsetti. Dünyada 4 milyon uluslar arası öğrenci olduğunu, bunun sadece 32 binin Türkiye’de bulunduğuna işaret eden Erdoğan, “Üzülerek söylüyorum, bu noktada dünyada 30.sıradayız. Daha ileriye gitmemiz lazım” dedi. Gelişmiş olan ülkelerin, az gelişmiş ülkelere yardım eli uzatması gerektiğini, buna en büyük örnek olarak Afrika’yı gösteren Erdoğan, “Biz dünyada o gelişmemiş ülkelere elimizi uzatmak zorundayız. Biz bunu uzaktan seyredemeyiz” diye konuştu.
-“SURİYE’YE NİYE GELMİYORLAR?”-
Gelişmiş ülkelerin, az gelişmiş ülkelere yardım eli uzatmazken, kaynakları olan ülkelere de saldırdığını ifade eden Erdoğan, “Niye Mali’ye saldırıyorlar. Mali, dünya altın rezervinin en önde olduğu ülkelerden bir tanesi ama Mali’de yaşayan atını nasıl çıkartacağını, işleyeceğin biliyor. Yıllarca onu kim sömürdü? Fransa. Şimdi Fransa, oraya uçakları ile saldırıyor. İçeride sıkıntılar yok mu? Var. Ancak bu işin yolu bu olmamalı. Orada altın var diye bunlar olursa, bir diğerinde petrol var diye, bu tür yollar olursa burada bir yere varamayız. Suriye’ye niye gelmiyorlar? Suriye’de niye seyrediyorlar? Çünkü Suriye’de ne petrol var, ne altın var. Bundan dolayı” dedi.
-“ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VERENLERİN YANINDA OLMAK DİYE BİR DERTLERİ YOK”-
Suriye’de şu anda sadece özgürlük mücadelesi veren insanların olduğunu ve gelişmiş ülkeleri “özgürlük” kavramını ifadede kullanmakla suçlayan Erdoğan, “Yoksa özgürlük mücadelesi verenlerin yanında olmak diye bir dertleri yok. Türkiye, o mücadeleyi verenlerin yanında yerini alıyor” diye konuştu. Erdoğan, Afrika’ya yaptığı ziyaretinden de bahsederken, “Nijer’de nehir akıyor ama Nijer de bakıyor. Şimdi orada barajlar yapmak ve içme suyunun temini için hemen seferberlik ilan ettik” dedi.
-“IMF’YE ‘SİZE NE?’ DEDİM”-
Konuşmasında IMF ile ilişkiler konusuna değinen Erdoğan, yıllarca Türkiye’ye IMF’nin 3-5 kuruş verecek diye, siyasi iradenin IMF’ye teslim edildiğini söyledi. Aynı teklifin kendisine de yapıldığını açkılayan Erdoğan, “Maliye’de reform dediler. ‘Size ne?’ dedim. Yani reform yapılacaksa orada o reformu biz yaparız. O size ait bir şey değil. Mesela biz 4 birimi birleştirdiğimizde çok rahatsız oldular. Müfettişler, hesap uzmanları rahatsız oldular. ‘Bu sizi ilgilendiren bir konu değil’. ‘Siz paranızı tahsil ediyor musunuz?’ Ediyorsunuz. Biz sizden artık para da istemiyoruz. Sizinle artık stand by anlaşması da yapmayacağız ve biz onlarla, o günden beri de stand by anlaşması yapmadık. Borcu 23.5 milyar dolardan aldık, 860 milyon dolara düşürdük, Mayıs’ta da sıfırlıyoruz ve bitecek. Çok daha ilginci, şimdi bizden borç para istiyorlar. Biz de şimdi onlara 5 milyar dolar borç para veriyoruz. Buraya geldik” diye konuştu.
-“BİZİ BÖLMEK İSTİYORLAR”-
Herkesi eşit gördüklerini ifade eden Erdoğan, “Biz ülkemizde Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaca vesaire… hepsini, yaratılanı yaratandan dolayı severiz anlayışı ile seviyoruz. Kucaklıyoruz. Bağrımıza basıyoruz. Bizim anlayışımız bu. Bizi bölmek istiyorlar. Sevgili öğrenciler, saygıdeğer hocalarım. Ne olur bu süreci, bu çözüm sürecini çok sıkı tutalım. Artık bu işi bitirmemiz lazım. Bakın şu 30 senede, bu iş için harcanan para, inanın yeni bir Türkiye imar eder. Çok ciddi rakamlar… Öyleyse bu işi bitirmemiz lazım” diye seslendi.
-“GÜNEYDOĞU VE DOĞU’DA İŞSİZLİĞİN NEDENİ TERÖR”-
Erdoğan, bugün Güneydoğu ve Doğu’da işsizliğin çok daha fazla olma nedeninin de terör olduğunun altını çizdi. Geçen hafta Gaziantep’te olduğunu, ancak oraya terörün giremediğini ve 6. Ve 7.sanayi organize sanayi bölgelerini kurduğuna dikkati çeken Erdoğan, işsizlik diye bir şeyin de olmadığını, hatta Suriye’den gelenlerin çalıştırılması için izin istediklerini vurguladı. Terörün olmadığı yerden durumun farklı olduğunu dile getiren Erdoğan, “İnşallah bunu başaracağız. İnşallah bu dayanışma, barış sessini, sevgiyi bu topraklarda hakim kılmak zorundayız” vurgusu yaptı.
-“TÜRKİYE CUMHURİYET VATANDAŞLIĞINI ÇOK ÖNEMSİYORUM”-
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nden de bahseden Erdoğan, kardeşlik denildiğinde bazılarının rahatsız olduğunu savundu. “Hiç kimse rahatsız olmasın” diye seslenen Erdoğan, “Kardeş, anne-baba karşısında, aile içinde eşit olan iki kişidir. Bizde kardeşlik hukukunu güçlendirecek, 75 milyon nüfuslu Türkiye ailesinde herkesin kendisin eşit, birinci sınıf vatandaş görmesini mutlaka ama mutlaka tesis edeceğiz. Onun için Türkiye Cumhuriyet vatandaşlığını ben çok önemsiyorum. Bu olmalı. Bunun dışında farklı bazı şeyleri ortaya koymak ayrışmaya neden olur” ifadelerini kulandı.
-ERDOĞAN, ÜNİVERSİTELERDEN DESTEK İSTEDİ-
Erdoğan, bu noktada üniversitelerin son derece önemli olduğunu hep ifade ettiğini, dünyada bilimi ırkçılığa köle eden, üniversiteleri kafatasçılığı üzerine konu eden üniversitelerin olduğunu, bunların gelip geçtiğini ve hiç de hayırla anılmadıklarının altını çizdi. Türkiye’de de üniversiteleri ayrımcı ideolojilerin merkezi haline getirmek isteyenlerin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Onlar da hayırla anılmıyor ve artık o türler yok olup gidiyor. Üniversiteler, bilim merkezi olarak topluma yol gösteren, istikameti belirleyen kurumlar olarak kardeşliğin de yüceltildiği özgür merkezler oluyorlar ve olacaklar. Kardeşlik hukukuna üniversitelerin çok daha katkı vermesini yürekten arzu ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı. (ANKA