Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Haluk Koç, Olağanüstü Kurultay talebiyle ilgili imzaların toplanmaya başlandığı yönündeki iddialar için "İmza toplanır, toplanmaz. Ona karışmam ama tek kurultay halinde CHP bunu olağan kurultay halinde yapacaktır. Değişik adaylar var. CHP içerisinde üyelerimizin her kademeye demokratik olarak başvuru hakları vardır" dedi.

"Zorlanarak yapılan 1 kasım seçimleri..."

1 Kasım günü gerçekleştirilen 26'ncı Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Koç, "Zorlanarak yapılan 1 Kasım seçimlerinden sonra ortaya çıkan milli irade tablosu bir tek kesimin 7 Haziran'da reddettiği milli irade kavramını tekrar kabul etmesine yol açtı. 1 Kasım sonuçlarında da tartışmalarını yaparız, değerlendirmelerini yaparız. Ama sonuçta çıkan milli iradeye saygımızı da bir kere daha belirtmek istiyorum" diye konuştu.

"Yeni bir Anayasa'ya ihtiyaç olduğu çok net ve açık"

1 Kasım seçiminin ardından başlayan yeni Anayasa tartışmalarına değinen Koç, sivil ve vesayetten arındırılmış bir Anayasa vurgusu yaparak "Bilhassa iktidar kanadından, değişik kademedeki siyasiler tarafından Türkiye ortamına taşınan tartışma boyutlarına baktığımızda yeni Anayasa tartışmalarının öncelikli olarak yer tuttuğunu görüyoruz. Türkiye'nin 12 Eylül kalıntısı olabilecek o faşist dönemin tüm izlerini silecek yeni bir Anayasa'ya ihtiyacı olduğu çok net ve açıktır. Bu Anayasa'nın demokratik, özgürlükçü, sivil ve her türlü vesayetten arındırılmış bir Anayasa olması hepimizin arzusudur" ifadelerini kullandı.

Başkanlık sistemi tartışmaları hakkında değerlendirmede bulunan Koç, söz konusu tartışmaların tek kişi vesayetinin yasama, yürütme ve yargı organlarına sineceği bir başkanlık sistemi üzerinden yürütüldüğünü savunarak "İktidar kanadından yapılan açıklamalara baktığımız zaman yeni Anayasa çerçevesi iddiası ortaya konuyor ama bu arada da yarım, çeyrek veya bazen tam porsiyon olarak ifade edersek başkanlık süreciyle ilgili görüşler de bir kişi vesayetinin Anayasa'ya yansıtılacağı birtakım çerçevelerden sıklıkça bahsedildiğine tanık oluyoruz. Sivil, demokratik, her türlü vesayetten arındırılmış, özgürlükçü bir Anayasa yapma gereği var mı? Var. Yargının bağımsızlaştığı, hukuk devletinin üstünlüğünün vurgulandığı ve buna göre yargı kurumlarının yapılandırıldığı bir Anayasa ihtiyacı var mı? Var. Yeni Anayasa'da medya özgürlüğünün ki bugün kenarı köşesi kırpılan, kelepçelenen basın özgürlüğünün bir Anayasal çerçeve içinde güvenceye kavuşturulması ihtiyacı var mı? Var. Bu tartışmaya iktidar kanadından katılanların parlamenter demokratik sistemi güçlendirmekten öte tek kişi vesayetinin diğer kuvvetler ayrılığı ilkesi olarak tarif ettiğimiz yasama, yürütme, yargı üzerine sineceği bir başkanlık sistemi üzerinden yürütüldüğüne tanık oluyoruz" şeklinde konuştu.

“Anayasa’nın ilk 4 maddesi değiştirilemez”

CHP'nin yeni Anayasa ve başkanlık sistemi konusundaki tavrının açık ve net olduğunu vurgulayan Koç, parlamenter demokratik sistemin güçlendirilmesi gerektiğini öne sürerek "Türkiye Cumhuriyeti'ni siyaseten takip eden Anayasa'nın ilk 4 maddesi, değiştirilemez maddelerdir. Türkiye Cumhuriyeti'ni siyasi olarak tarif eden maddelerdir. Sivil, demokratik, özgürlükçü, her türlü zümre ve kişi vesayetini reddeden bir Anayasa çerçevesini ve parlamenter demokratik sistemi güçlendiren bir anayasal çerçeveyi hep beraber tartışabileceğimizi koalisyon görüşmelerinde de ifade etmiştik. Burada söylüyoruz. Üstü kapalı, yarı açık, dolaylı, dolaysız, imalı, imasız; başkanlık ya da yarı başkanlık gibi bir sürecin bu Anayasa tartışmaları içerisinde yer almaması düşüncesindeyiz. CHP'nin tutumunun çok ve net açık olduğunu ifade etmek istiyorum. Birilerinin 'Yeni bir Anayasa olsun bu Anayasa'yı benim taleplerim üzerine inşa edin yani Anayasa'yı bana uydurun' bu talimatla, bu kılıfla yeni bir Anayasa yapılmasının mümkün olmadığını bir kere daha ifade etmek istiyorum" dedi.

CHP'de olağan kongrenin ocak ayının ilk 15 günü içerisinde yapılacağını kaydeden Koç, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bu ay içerisinde 5 ilimizde daha önceden planlanan ve 1 Kasım seçimlerinden sonra tekrar işletilmeye başlanan süreç devam ettirilmektedir. Kasıma ayında da 5 ilimizde daha kongre yapılacaktır. Aralık ayında da hemen hemen hepsini tamamlayacağız. Ocak ayının ilk 15 günü içerisinde de CHP olağan kurultayını yapmış olacaktır. 2016 yılına bu şekilde girecektir. Takvimimiz işliyor. Tüzüğün gereği olan takvim içerisinde de Olağan CHP Kongresi yapılacaktır"

Çözüm sürecine yönelik açıklamalarda da bulunan CHP'li Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Çözüm süreci buzdolabında' ifadesine atıfta bulunarak "Hukuk devleti kuralları zorlanarak, meşru zemin dışında kişisel ajandalarla, pazarlık noktalarıyla bu sürecin taşınmasının mümkün olmadığını söylemiştik. Pazarlık noktasında olan tarafların masada talep ettiklerinin, karşılıklı olarak söylüyorum, yerine getirilmemesinden doğan bir süreç belki 7 Haziran-1 Kasım arasında bilinçli tırmandırılan terör eylemleriyle de 1 Kasım seçim sonuçlarına etki edecek bir süreci de hep beraber Türkiye'ye yaşattı. Bunun meşru zeminde, açık, net, şeffaf, toplumsal en geniş mutabakat zemini sağlanarak yapılması gereğini ifade etmiştik. Buzdolabı, girdi, çıktı birtakım ifadeler var. Bunun milletin huzurunda açık, net, şeffaf tartışılmasından yana olduğumuzu ifade etmiştim" şeklinde konuştu.

"İddialar olabilir"

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Koç, olağanüstü kurultay talebiyle ilgili imzaların toplanmaya başlandığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine "Hazirandan sonra başlanılan süreçte 149 ilçe ve 12 ilde mahalle delegeliklerinden başlayarak kongre süreçlerinin tamamlandığını söylemiştim. Bu süreçlerle ilgili hiçbir itiraz olmamıştır. Hiçbir genel merkez yetkilisi de bu süreçte müdahil olmamıştır. Bundan sonrasında da yine aynı süreç işleyecektir. İddialar olabilir. Her dönemde olmuştur. Bununla ilgili olarak CHP'nin tüzüğü hepimiz için göstericidir. Bu tüzük, Şubat 2012 tarihinde mevcut siyaset yapma özgürlüğünü kısıtlayan Siyasi Partiler Yasası içinde en ileri tüzüklerden bir tanesidir. Tam bir parti içi demokrasi mi sağlıyor? Henüz tam değildir. Ama CHP diğer siyasi partilerle mukayese edildiğinde kendi iç tüzüğüyle parti içi demokrasiyi en geniş uygulayabilen bir siyasi partidir. Bunun sonucunda da yüzde 85 oranında ön seçimle adaylarını belirlemiştir" diye yanıt verdi.

"Değişik adaylar var"

CHP içerisindeki bütün üyelerin her kademeye demokratik olarak başvuru hakkının olduğunu belirten Koç, "Bundan sonraki süreçte de kimsenin kuşkusu olmasın. CHP tüzüğü çerçevesinde bu süreç ilerleyecektir. Takvim çok net ve açıktır. Ocak ayı içerisinde zaten olağan kurultay takvimi gerçekleşecektir. Bu süreç içerisinde imza toplanır, toplanmaz. Ona karışmam ama tek kurultay halinde CHP bunu olağan kurultay halinde yapacaktır. Değişik adaylar var tabi ki. CHP içerisinde üyelerimizin her kademeye demokratik olarak başvuru hakları vardır. Bu haklarını sonuna kadar kullanmalarının güvencesi de daha önceki olağan kurultayda yaşadığımız gibi yine CHP'nin kendi tüzüğüdür" ifadelerini kullandı.