Kutan, ''Saadet Partisi olarak 2005 yılında bir erken seçim görmüyoruz, ancak bu hükümetin 2006 sonbaharından öteye de dayanabileceğine ihtimal vermiyoruz'' dedi.
Genel Başkan yardımcıları Temel Karamollaoğlu ve Cevat Ayhan ile
Anadolu gezisini sürdüren Kutan, Sivas'ta bir restoranda düzenlediği
basın toplantısında, Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve politik anlamda
tam bağımsız ve güçlü olmaması için haince oyunlar oynandığını,
'Amerika'nın Genişletilmiş Ortadoğu Projesi' çerçevesinde, Türkiye'nin
de aralarında bulunduğu Fas'tan Endonezya'ya kadar 22 İslam ülkesinin
sınırlarını yeniden belirlemeye, bölgeyi yeniden yapılandırmaya
çalıştığını savundu.
Türkiye'nin etrafında büyük tehlikeler olduğunu ifade eden Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Recai Kutan, ''Bakınız bir yandan Kıbrıs meselesi, Kıbrıs adeta gitti. Bir yandan Ermeni soykırım meselesi, öbür yandan İstanbul'un ortasında Bizans'ın hortlatılması ve işte bu Fener Patrikhanesi'ne Ekümenik unvanının verilmesi. Yani Roma'daki Vatikan benzeri bir yapılanmanın ortaya çıkması'' diye konuştu.
AK Parti iktidarını da değerlendiren Kutan, ''Hiçbir iktidara
nasip olmayan avantajlarla iktidara gelen AK Parti hükümetinin''
başarılı olmasını arzu ettiklerini, bu başarının sadece iktidarın
değil, milletin, ülkenin başarısı olacağını, ancak ortada böyle bir
başarı göremediklerini söyledi.
"NE BULURSA HARAÇ MEZAT SATIYORLAR"
Hükümetin ekonomi politikasını da eleştiren Kutan, şöyle konuştu:
''Hükümetin ekonomi politikası yok. Şu anda uygulanan ekonomik
politikalarla millet adeta öldürüldü, talep düştü, enflasyon yüzde
7-8, hatta bazı aylarda eksiye düştü. Bununla da övünüyorlar. Halbuki
milleti aç bıraktınız, işsiz bıraktınız. İç ve dış borcumuz 330 milyar
dolar, 340'a doğru gidiyoruz. AK Parti iktidara geldiği zaman iç ve
dış borç aşağı yukarı 220 milyar dolardı. Yani 40-50 seneden bu yana
yaptığımız borcu yüzde 55 artırdılar. AK Parti iktidara geldiğinden
bugüne kadar 130 milyar dolar faiz borcu ödedi. Yılda 40 milyar dolar
faiz ödüyoruz. Gün başına 126 milyon dolar düşüyor.''
Özelleştirmelere de değinen Kutan, ''Ne bulurlarsa haraç mezat
satıyorlar. Seydişehir Alüminyum tesislerini de özelleştirdiler. 305
milyon dolar... 30 milyon dolar işçinin kıdem tazminatını da devlet
ödüyor, 275 milyon dolar. Yani bu fabrika 2,5 günlük faiz parasına
satılıyor'' diye konuştu.
-ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI-
Kutan, bir gazetecinin erken seçim olup olmayacağı yönündeki
sorusu üzerine de şunları kaydetti: ''Saadet Partisi olarak 2005 yılında bir erken seçim görmüyoruz, ancak bu hükümetin 2006 sonbaharından öteye de dayanabileceğine ihtimal vermiyoruz. Çünkü bu önümüzdeki 2 senelik zaman zarfında gerek dış politikada, gerek ekonomide o kadar büyük tahribat meydana gelecek ki bu iktidarın ayakta kalması mümkün değil. Dolayısıyla bir erken seçim ihtimali, 2006 Ekim veya Kasım'ındadır.''
KUTAN'IN ZİYARETİNDEN DETAYLAR
Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Vekili Recai Kutan, Sivas'ta başlatılan sanayileşme hamlesinin hedefine ulaşacağını söyledi.
Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Sivas'a gelen SP Genel Başkan
Vekili Recai Kutan, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası'nı (STSO) ziyaret
etti. SP Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu ve eski Tarım ve Köyişleri Bakanı Musa Demirci'nin de katıldığı ziyarette konuşan
Kutan, ''Sivas en fazla göç veren illerimizdendir. Bu göçün önlenebilmesinin ilk şartı, Sivas'taki ticaret ve sanayi faaliyetlerinin artmasıdır. Sivas'ta başlatılan sanayileşme hamlesinin Sivas Ticaret ve Sanayi Odası'nın öncülüğünde hedefine ulaşacağına yürekten inanıyorum'' dedi.
Teşvik yasasındaki 36 ilin azaltılması yerine yenilerinin eklenmesinin yanlış olduğunu savunan Kutan, ''Teşvik Yasası'ndaki 36 il fazladır. Bu sayının daha az olması ve Sivas'ın da içerisinde yer alması gerekir. Yeni illerin yasa kapsamına dahil edilmesini doğru bulmuyoruz'' diye konuştu.
STSO Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım ise Teşvik Yasası'na
yeni illerin ilave edilmesinin teşvik uygulamasını sulandırmaktan öteye geçmeyeceğini öne sürdü. Yıldırım, şunları kaydetti: ''Teşvik Yasası'nın başarılı olabilmesi için bazı çarpıklıkların ve eksikliklerin düzeltilmesini her zaman söylüyoruz. 36 ilin içinde Sivas'tan çok daha avantajlı ve batıya yakın iller olduğu gibi yatırımcının gitmeye zorlandığı iller de var. Örneğin Siirt hiç yatırım almadı. Sivas teşvik belgesinde birinci oldu. Düzce'de ise hiç yer kalmadı. Oysa ki bu teşvikin potansiyele göre ve kademeli
uygulanması gerekiyor. Başarıya ulaşmak için de Düzce'ye 5 yıl teşvik
veriliyorsa, Sivas'a 10 yıl, Siirt'e 30 yıl verilmelidir. Ayrıca teşvik uygulanmasında büyük zorluklar yaşanmakta. Yasadan faydalanmak isteyen firmalarımız birçok bürokratik engelle karşılaşmaktadır.''