Fırat, düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Sezer’in, Hükümete gönderdiği mektubu basına açıklamasının doğru olmadığını söyledi. Fırat, "Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasındaki yazışmayı biz de açıklayabilir ve cevabını verebilirdik. Ancak Hükümet etme ve devlet adamı anlayışına yakıştıramadığımız için böyle bir eyleme gitmedik" dedi.
SEZER'İN GEÇMİŞTEKİ İCRAATINI HATIRLATMA
Fırat, Cumhurbaşkanı Sezer’in Anayasa Mahkemesi üyesi iken 1993 tarihli bir kararı hatırlattı. Fırat, bu kararda, "Sorumluluğu Hükümetin taşıdığı kararnameler hakkında, Cumhurbaşkanının uyarı ve tavsiyede bulunmaktan öte, direnmesi sistemin özelliğine ters düşer, Anayasa ve yasalara aykırı olmadığı sürece, Cumhurbaşkanının Bakanlar Kurulu’nun işlevini siyasi yerindelik yönünden denetlemeyip imzalamak zorunda olduğu açıktır" ifadesinin bulunduğunu belirtti.
Fırat, Sezer’in de altında imzası olan bu karara, AKP olarak aynen katıldıklarını Cumhurbaşkanının, Hükümetin atama kararnamelerini siyasi yerindelik açısından denetlemesinin Anayasa’nın temel ilkelerine aykırı olduğunu söyledi.
Fırat, Cumhurbaşkanı Sezer’in izinsiz eğitim kurumları ile ilgili TCK’daki düzenlemeyi veto etmesini de eleştirdi.
Sezer’in, bu vetosunun gerekçelerinde, Anayasa’ya aykırılık tespiti yaparken, oldukça zorlandığını savunan Fırat, 1926’dan 1971’e kadar bu suçların para cezası ile cezalandırıldığını kaydetti.
Atatürk döneminde para cezası verilen bir suçun daha sonra hapis cezasına çevrildiğini, kendilerinin ise bu hapis cezasının sınırlarını aşağı çektiklerini belirten Fırat, "Bunun neresi Anayasa’ya ve laikliğe aykırı" diye sordu.