Adan'ın konuşla ilgili açıklaması şöyle:

"İstanbul’un yarısı kaçak olan bu binaları, kimin zamanında nasıl dikilmiştir?Bu soruların muhatabı doğrudan doğruya Başbakanın kendisidir. Çünkü İstanbul’da uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış, kendisinden sonra da aynı zihniyettekiler bu görevi sürdürmüşlerdir. On iki yıldır İstanbul’da Erdoğan ve ekibinin mührü vardır.Bütün bunları bir kenara bırakıp, üç yıllık AKP ile birlikte doğmuşlar gibi kalkıp bu ülkenin geçmişini suçlamak akla ziyan bir siyasettir. Dürüst siyasetçi, öncelikle, “mahvedilen, rezil edilen İstanbul” için kendi payını içtenlikle dile getirir, pişman olduğunu ifade eder, ancak ondan sonra “ders çıkartmış” birisi olarak geleceği konuşabilir. Yıllarca kaçak binalara seyirci kalıp, üç damla yağmurda hayatın felç olduğu bir İstanbul kurduktan sonra, kalkıp İstanbul üzerine acılı ağıtlar yakmanın inandırıcılığı olamaz. Acaba Başbakan “milli görüş gömleğini çıkartırken” geçmişte bütün yapıp ettiklerini de eski bir gömlek gibi çıkarttığını mı düşünmektedir? Bir Başbakan, sözlerinin doğruluğunu protokol alkışlarından değil toplumun vicdanından çıkartmalıdır. Toplum vicdanı ise, dün “İstanbul’u mahveden ve rezil edenler”in bugün aynı plansızlık, programsızlık ve öngörüsüzlükle Türkiye’yi idare ettiklerini söylemektedir.Elbette ortada kötü niyet yoktur; ancak ülkenin bu zor şartlarında beceriksizlik ve basiretsizlik de en az kötü niyet kadar sahibini millet karşısında sorumlu kılar".