Bozdağ, “Yargıtay isterse bir saat sonra Hizbullah sanıkları ya da başka sanıklarla ilgili dosyaları gündemine alabilir, karara bağlayabilir. Hükmü kesinleştirebilir. Bozabilir. Bu kararı nihayete erdirebilir. Buna engel hiçbir şey yoktur, Anayasal bir engel yoktur” dedi. 
Bozdağ, TBMM’de gazetecilerin tutukluluk süresi ile ilgili sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun(CMUK) 102. Maddesi gereğince tutukluluk süresine yönelik eleştirileri hatırlatması üzerine Bozdağ, CMUK ile ilgili düzenlemelerin 2004 yılında değiştiğini anımsatarak, 2005’te ise yürürlüğe girdiğini söyledi.

Bozdağ, “Daha önce tutuklulukla ilgili bir süre sınırlanması yoktu. Adil yargılanma hakkının  ihlal edilmesi ve Türkiye’nin AİHM’de tazminatlara mahkum edilmesi nedeniyle o dönem de CHP ve Ak Parti gruplarının da işbirliği ile sınırlama sürelerine bir sınırlama getirildi” dedi.

Bozdağ, bu değişiklik yapılırken, Yargıtay’da bekleyen binlerce dosyanın olduğunu, bu nedenle de bir geçiş sürecine ihtiyaç olduğunu dile getirerek şöyle dedi:

“Bunun için ‘bir tedbir lazım’ dendi. ‘1 Nisan 2008’e kadar 102’inci maddenin uygulanmasını erteleyelim’ dendi. Yine CMUK’un 252. Maddesinin 2. Fıkrasında örgütlü suçlar ve çıkar amaçlı suçlarla ilgili süreyi uzattık. Ama buna rağmen de bir geçiş süresi konuldu. Yargıtay’a ‘bu elinizdeki dosyaları zaman içerisinde lütfen tamamlayın, bir karara bağlayın?’ şeklinde esasında bir uyarı ve bir ihtar yapıldı, bir süre verildi. Ancak, 1 Nisan 2008 yaklaştığında bir takım dosyalar nedeniyle sıkıntıların olduğu dillendirildi. Yine o çerçevede 31 Aralık 2010’a kadar yasanın uygulanması ertelendi. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe bakıldığında;  yaklaşık 5 yıldan fazla  bir süre.  Bu tutukluluk süreleriyle ilgili dosyaların ivedilikle görüşülmesi ve karara bağlanması konusunda Yargıtay’a yasa koyucu TBMM tarafından süre verildi.”

“Hükümet tedbir almadı” eleştirilerine tepki gösteren Bozdağ, 2005’te yürürlüğe girmesi gereken bir düzenlemenin iki kez ertelendiğini anımsattı.Hükümetin kabahati olmadığını vurgulayan Bozdağ, Yargıtay'ın verilen süreyi değerlendirmediği görüşünü dile getirdi. Bozdağ şöyle devam etti:

“Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte kamuoyunda bazı tartışmalar yaşandı. Bu eleştirilerin altını özellikle çizmek istiyorum. Yargıtay’ın dosyaları ivedilikle görüşmesini engelleyen özellikle Anayasal bir engel yoktur.  Tutukluluk dosyaları öncelikli işler arasındadır. İvedilikle görüşülmesi lazım? Zaman aşımı dosyaları da aynı şekilde. Kamuoyunu rahatsız eden suçların failleri tahliye olacakların dosyaları 10 yıldır Yargıtay’dan bekliyor. Yargıtay’ın ivedilikle bu dosyaları gündemine alması lazım. Yargıtay’ın Hizbullah sanıkları ile ilgili dosyaları bugün dahi öne alıp karara bağlamasına mani bir şey yok.”

YARGITAY’A ÇAĞRI

Bekir Bozdağ, Yargıtay’a ve ilgili dairelere yaptığı çağrıda; “Buradan bir çağrı yapıyorum; Hizbullah sanıkları ve veya diğer sanıklarla ilgili veya bundan sonra tahliye dileceklerle ilgili Yargıtay’ bekleyen dosyaları öne almalarına engel Anayasa’nın hangi hükmü vardır?” diye sordu.

Yargıtay’ın isterse bir saat sonra Hizbullah sanıkları ya da başka sanıklarla ilgili dosyaları karara bağlayacaklarını belirten Bozdağ, “Hükmü kesinleştirebilir. Bozabilir?Ama bu kararı nihayete erdirebilir. Buna engel hiçbir şey yoktur” diye konuştu.

Bozdağ, Yargıtay’ın daha önce İlhan Cihaner ile ilgili dosyada yaptığı işlemi burada da yapabileceğini vurgulayarak şöyle dedi:

“Devam eden bir soruşturma ve kovuşturma çerçevesinde Yargıtay; ‘zamanı yok’ demedi. Cihaner dosyasını ivedilikle gündemine aldı ve bir karar verdi. Dün gibi ortada. Silivri’de devam eden davaların hakim ve sanıkları ile ilgili tazminat söz konusu olduğunda Yargıtay hemen acele dosyayı aldı ve kararını verdi. Sayın Başbakan ile ilgili bir dosyayı yetkisi bile olmadan gündeme aldı ve karara bağladı. Yargıtay istediği zaman ne kadar çabuk işlediğini gösteren pek çok örneği var. Daha fazla örnek verebiliriz.”

Dosya sayılarıyla ilgili büyük bir çarpıtmanın olduğunu da belirten Bozdağ, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Dosya sayılarıyla ilgili doğru bilgileri de verdiğini hatırlattı.

CHP’NİN TEKLİFİ

Bozdağ, CHP’nin tutukluluk sürelerinin kısaltılmasına yönelik verdiği yasa teklifi ile görüşlerinin sorulması üzerine:

“Verilen teklifle;  ağır ceza gerektiren işlerde toplam tutukluk süresi normali 2 yıl bir yıl uzatma 3 yıl olması isteniyor. Yargıtay ve bölge adliye mahkemesi aşamasında olan dosyalarla ilgili tutukluluk süreleri sınırlandırılıyor, ancak;  Yargıtay ve istinaf ’da bunun bir yıl içinde karara bağlanması ve bir yıl içinde karara bağlanmadığı takdirde Salı verilmesi isteniyor” dedi.

Bozdağ, CHP’nin verdiği teklifle öngörülen değişiklikle ilgili şu yorumlarda bulundu:

“Bunun anlamı; şu anda örgütlü suçlarla ilgili, terör örgütleri suçları çıkar amaçlı, Hizbullah dahil başka terör amaçlı suçlar Devlet aleyhine işlenen suçlarla ilgili 10 yıllık olan tutuklama süresini 4 yıla indiriliyor. CHP’nin verdiği teklifin kabul edilmesi halinde; şimdi 953 dosyadan bahsediliyor. Tahliyesinin mümkün olacaklarla ilgili. Dolayısıyla CHP’nin teklifinin kabul edilmesi halinde bu dosya sayısı kaç bine ulaşacağını, kimleri kapsayacağını öngörmek imkanı yok. Tutukluluk süresini kısaltan bir teklif. Yoksa bu tahliyelerin önüne geçecek bir düzenleme değil.”